kışları oldukça soğuk ve buzlu geçiyor. | TED | وفي الشتاء هناك، يبرد الجو جدًا ويكون جليديًا جدًا. |
Fakat ne yazık ki kışları değil. | TED | إلا أنه مكان بمنتهى السوء لقضاء الشتاء. |
Tek bildiğim, kışları odamın çok soğuk... yazları da çok sıcak olduğu ve bu yüzden uyuyamadığım. | Open Subtitles | .. أنا أعرف أن غرفتي كانت باردة جداً في الشتاء و حارة جداً في الصيف لم أكن أستطيع النوم |
Yazları yanarken, kışları da donduk. | Open Subtitles | إننا كنا نحترق فى الصيف و نتجمد فى الشتاء |
Daha sert kışlar yaşamıştı ve bu kışları sorunsuz atlatmıştı. | Open Subtitles | كانت تراوده فصول شتاء أسوأ ورغم ذلك ابلى بلاء حسناً |
Yazları yanarken, kışları da donduk. | Open Subtitles | إننا كنا نحترق فى الصيف و نتجمد فى الشتاء |
Annesinin bronşiti yüzünden kışları orada geçirirler. | Open Subtitles | دائماً ما يقضون الشتاء هناك, لأن والدتها مصابة بألتهاب شُعبى. |
Burada hava hep güzeldir. kışları oldukça yumuşaktır! | Open Subtitles | إنّ الطقسَ لطيفُ دائماً هنا إنّ فصولَ الشتاء معتدلة جداً |
Belki kışları güneye uçabilirdim. | Open Subtitles | ربما أستطيع الطيران إلى الجنوب في الشتاء. |
kışları soğuk ama toplu taşıma sistemleri çok gelişmiş. | Open Subtitles | الشتاء بارد، لكن لديهم نظام إنتقالات رائع |
Bir Wendigo yemeksiz geçen uzun kışları çok iyi bilir. | Open Subtitles | أكثر من أي شيء الوينديغو يعلم كيف يطول فصل الشتاء بلا طعام |
Ve kışları oda sıcaklığını 20ºC'de tutarsak 17 yıl içinde ithal petrole olan bağımlılığımızdan kurtuluruz. | Open Subtitles | لو حافظنا على درجة حرارة 20 مئوية في الشتاء سنكتفي ذاتيا من النفط الاجنبي بعد سبعة عشر عاما |
Yazları balığa giderlerdi kışları ise hokey oynarlardı. | Open Subtitles | فى الصيف يأتون ليصتادوا فى الشتاء يأتون ليلعبوا الهوكي |
Seyyahların zor kışları öyle atlattığını söylemiştin bana. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأن هذه طريقة الحجاج للنجاة في الشتاء القارص |
Kuzey Çin, berbat kışları, gaddar yazları ve kavurucu çölleriyle gerçekten de acımasız bir yerdir. | Open Subtitles | شمال الصين مكان قاسي في فصل الشتاء الرهيب فصول الصيف شرسة، الصحاري جافة. |
İnsanlar deniz kenarına kışları da gelir | Open Subtitles | حسنا الناس يأتون هنا فى الشتاء ليذهبوا الى الشاطىء أعرف |
Bu iki ayrı düşmüş sevgili kışları bu göle gelip, birbirlerine aşklarını gösterirlermiş. | Open Subtitles | اللذان إنفصلا عن بعضهما بهذه الطريقة يلتقيان في هذه البحيرة عندما يأتي الشتاء ليتشاركا حبهما |
Aslında kafası kışları beyaz ve tüylerinde havalı çizgileri var. | Open Subtitles | رأسها في الواقع أبيض في الشتاء ولديها هذه الشرائط السوداء الرائعة على أجنحتها. |
Ama elimde teknoloji harikası iki fotonlu bir mikroskop ...ve kışları Riyad'da kalabilecek bir evim var. | Open Subtitles | لكن لديّ أحدث مجهر فوتون حديث وبيت لأسكن به في الرياض وقت الشتاء |
Uzun İzlanda kışları boyunca meraklı gözlerden korunmak için evinin pencerelerini branda ile kapattı. | TED | لقد ألصق الأقمشة على نوافذ منزله لمنع أعين المتطفلين خلال شتاء أيسلندا الطويل. |
Çocuk büyütme kitaplarında çocuk uyutmanın kışları hava erken karardığı için daha kolay olduğu yazıyor. | Open Subtitles | تعلمين , كتب الأطفـال كلها تقول .. ـ انه من المفترض ان تسهـل بـ ان نجعل الأطفـال ينـامون بالشتاء |
Okula başladığım dönemde, Kanada'nın kışları... ...yaşına göre biraz kısa bir çocuk için fazla hoş bir deneyim değildi. | TED | لم يكن الوصول إلى المدرسة, بالنّسبة لطفل صغير السنّ, وخلال فصل الشّتاء الكندي, تجربة ممتعة. |