- Bu berbat kıştan önce. - Kış kötü değildir. | Open Subtitles | ـ قبل هذا الشتاء الفظيع ـ الشتاء ليس بهذا السوء |
kıştan önce çimlerin üzerinde 30.000 kafa tutmak niyetindeyim. | Open Subtitles | قبل الشتاء أنوي الحصول على 30,000 رأس على العشب |
Müttefikler kıştan önce Ren Nehri'ni geçer. Ya şimdi ya da hiç. | Open Subtitles | وسوف يكون الحلفاء عبر نهر الراين قبل حلول فصل الشتاء ، فاٍما الآن أو أبدا |
Albay Stonehill onları kıştan önce elden çıkartmak zorunda. | Open Subtitles | لدى العقيد ستونهل عقدا بالتخلص منهم قبل الشتاء |
Çer çöple beslenilerek geçen bir kıştan sonra, tilkiler nihayet avlanabilirler. | Open Subtitles | بعد شتاء قضته في أكل الجيف أصبح بإمكان الثعالب أخيرًا الصيد |
Aslında ani olan bir şey değildi. Geçen kıştan beri bunu hissediyordum. | Open Subtitles | ليس فجأة فى الحقيقة لقد بدأ كل هذا فى الشتاء الماضى |
Toprak kıştan evvel kapanmış olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن تتحول التربة قبل حلول فصل الشتاء. |
Kuşlar sürekli kıştan yakınmakta. | Open Subtitles | الطيور هي الشكوى بلا نهاية حول فصل الشتاء. |
Canlılar için çok düşmanca gözükebilir fakat her yıl dokuz ay süren kıştan sonra | Open Subtitles | قد يبدو انه مكان عدائي جدا لأشكال الحياة لكن كلّ عام بعد الشتاء الذي يدوم لتسعة شهور ا |
Kuzey Pasifik fırtınalarının dövdüğü kıştan sonra | Open Subtitles | بعد أن ضرب الشتاء بعواصف المحيط الهادي الشمالية |
Bebeğim geçen kıştan kalmıştır. 9500 fitte buz olmaz. | Open Subtitles | هو مَتْرُوكُ مِنْ الشتاء الماضي عند قدمي 9500 |
Şu üzerimdeki bu kıştan kalma tâze kar. | Open Subtitles | والآن ، فوقي الثلج الجديد من الشتاء الحالي |
Aslında geçen kıştan çok daha iyi geçtiğini söylememiz gerekir. | Open Subtitles | حقاً يجب أن تقول أن ذلك كان أفضل بكثير من الشتاء الأخير |
kıştan kurtulmak istiyorlarsa kayalıkları bir an önce terk etmeli ve denize doğru uçmalılar. | Open Subtitles | لو أرادو الابتعاد عن الشتاء فسيلزمهم ترك المنحدرات فوراً، والابتعاد للبحر |
Çetin bir kıştan çıkan diğer canlılar da sırada. | Open Subtitles | يتجمّع مفترسون آخرون، جائعين أيضاً بعد الشتاء القاسي |
Kuzey baharının yaklaşmasıyla artan ısı ve uzun günler buraları kıştan kurtarır. | Open Subtitles | عند حلول الربيع الشمالي ترتفع درجات الحرارة وتزيد مدة النهار لتقمع الشتاء من الأرض |
Geçen kıştan şu Japon çocuğu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر الفتى الياباني من الشتاء الماضي ؟ أتتذكره ؟ |
Ormandaki büyük hayvanların kıştan saklanacak bir yeri yoktur. | Open Subtitles | بالنسبة لحيوانات الغابة الضخام، لا سبيل للإختباء من فصل الشتاء |
Ve üzücüdür ki bazıları kıştan çıkamayacak. | Open Subtitles | ومن المؤسف أن البعض لن يتحمّل برودة الشتاء. |
Sıkıntılı bir kıştan sonra toplumumuzdaki bu iki dindar kişi sevdiklerini kaybetmenin acısına dayandığında, yenilenme dönemi başladı. | Open Subtitles | بعد شتاء تحاول عندما هذين خشية الله المباريات في مجتمعنا تحمل فقدان أحبائي، و |
Artık kıştan korunacakları sığınağa ulaşmak üzereler. | Open Subtitles | في جانب آخر من العالم للشتاء مقام |
Bir parça kıştan sonra, Plüto Güneş'in yakınlarına gelmeye başlar. | Open Subtitles | بعد شتاءٍ قارس، يقترب بلوتو من الشمس |