| Kapıyı kapadıktan sonra eğer biri girerse kırılacak şekilde yerleştiriyorum. | Open Subtitles | بعد أن أغلق الباب، أضع الرصاص على المفصل بطريقة سينكسر فيها لو فتح الباب |
| Baban büyükannenin yüzünü gördüğünde... kalbi kırılacak. | Open Subtitles | عندما يرى أبّاك النظرة على وجه الجدة... سيتحطم قلبه |
| Hayır, hayır. Beni müzeye sokma. kırılacak çok şey var. | Open Subtitles | لا , لا , لا , لاتدعني أدخل للمتحف العديد من الاشياء القابلة للكسر |
| Çünkü bir gün bu inadı kırılacak ve beni gerçek bir vakaya atayacak. | Open Subtitles | لأنهيوماًما , سينهار و يدعني أتولى حالة جيدة |
| Kalbin kırıldı... sonra iyileşti... ama tekrar kırılacak... | Open Subtitles | قلبك... قد كسر,ومن بعدها شفي ولكنه سوف يتحطم بسبب... |
| Birinin kalbi mutlaka kırılacak ve bu da, içimizden biri yüzünden olacak. | Open Subtitles | قلب أحد منا بالتأكيد سوف يكسر وهذا ايضا سيكون بسبب احد منا |
| Bana herşey gerçekmiş gibi sarılmalısın. kırılacak halim, korkma. | Open Subtitles | فاذاً لابد أن تضمني بقوة و كأنك تعني ذلك فعلاً و لا تخف فأنا لست هشة و لن أنحطم |
| Çıkarmaya kalkışırsan kapsül kırılacak... ve zehir serbest kalıp ölümüne yol açacak. | Open Subtitles | إذا حاولت إزالتها ، فإن الكبسولة سوف تنكسر تنشر السم و تقتلك |
| Evlenmeyeceğimi öğrenince kalbi kırılacak. | Open Subtitles | سينفطر قلبه حين يعرف أني لا يمكنني الزواج منه |
| Dişlerini öyle bir sıktı ki, ...bir ara çenesi kırılacak sandım. | Open Subtitles | ظننت أنه سيكسر أسنانه لقد ضغط على فكه بشدة |
| kırılacak kemiklerin tükeniyor. | Open Subtitles | وبالتالي تنفذ من تكسير العظام |
| Bir gün kalçanız kırılacak ya da kalp krizi geçireceksiniz ve doktorlar yardımsız yaşayamayacağınızı söyleyecekler. | Open Subtitles | ،ولكن ذات يوم، سينكسر ورككِ أو تصيبكِ جلطة شديدة والأطباء سيخبرونكِ أنه لا ينبغي عليكِ العيش وحدكِ بعد الآن |
| Uzaklaş! Buz kırılacak! | Open Subtitles | أنا أخبرك، الثلج سينكسر يمكنني سماعُ ذلك |
| Ve eğer hayır derseniz 13 yaşındaki yeğenimin kalbi kırılacak. | Open Subtitles | . و إبنة شقيقتي سيتحطم قلبها إذا رفضت |
| Bu gece kırılacak bir şey varsa o da senin kafatasın, göt herif! | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سيتحطم الليلة هي جمجمتك أيها الأحمق! |
| Her yerde kırılacak lüks eşyalar vardı. | Open Subtitles | كان هناك كل ذلك الهراء القابل للكسر , و في كل مكان |
| Set kırılacak. Tüm vadi sular altında kalacak! | Open Subtitles | السد سينهار والوادى كله سيغرق بالفيضان |
| Buz kırılacak! | Open Subtitles | سوف يتحطم الثلج |
| Eğer birine güvenirsem yine kalbim kırılacak diye korkuyorum. | Open Subtitles | اخاف ان اثق باحد ومن ثم يكسر قلبي |
| Sen de bana kırılacak bir şeymişim gibi davranmayı bırak. | Open Subtitles | توقفي أرجوك حسناً توقف عن معاملتي كأنني زهرة هشة |
| Kenobi, çevresindekilere yardım edemeyeceğini anladığında cesareti kırılacak ve benim olacak. | Open Subtitles | عندما يدرك كانوبي انه لا يستطيع ان يساعد من حوله عزيمته سوف تنكسر وسوف يكون لي |
| Milyoner olmadığımı öğrenince Şeker'in kalbi kırılacak. | Open Subtitles | و(سكّر) أيضاً سينفطر قلبها حين تعلم أني لست مليونيراً |
| Eğer rezalet ona bulaşırsa kalbim çok kırılacak. | Open Subtitles | هو سيكسر قلبه إذا مَسته الفضيحة |
| kırılacak şişeler. | Open Subtitles | تكسير القناني الزجاجية |
| Zincir kırılacak Ve tüm insanlar hakettiğini alacak! | Open Subtitles | سوف تتحطم السلاسل ويأخذ كل رجل مكافأته |
| Stuart'ı bulamazsak, kalbi çok kırılacak. | Open Subtitles | إن لم نجد ( ستيوارت ) سيحطم هذا فؤاده |
| Taş kırılacak olursa sen de kırılırsın. | Open Subtitles | إذا إنفلق الحجر فربما تنشرخ معه |
| Bütün ikinci eşlerin böyle görünmediğini fark ettiğinde Merle'ün kalbi kırılacak. | Open Subtitles | أعني شعوره هو عندما يدرك بأن ليس كل زوجة ثانية تبدو هكذا |