ويكيبيديا

    "kırmıştı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كسر
        
    • كسرت
        
    • حطم
        
    • بكسر
        
    • وكسرت
        
    • كسرها
        
    • لقد كُسر
        
    • فكسرت
        
    • فطر
        
    • كَسرتْ
        
    • حطمه
        
    • انكسرت
        
    Aşağılık herif kolumu kırmıştı. Open Subtitles من كورسيكا منذ سنتان أبن العاهره كسر زراعى
    Onu tanıyorum. İki yıl önce Korsika'dan. Aşağılık herif kolumu kırmıştı. Open Subtitles انى اعرفه.قبل سنتين فى كورسيكا ابن العاهره كسر زراعى
    Sunita, yüzyıllardır süregelen kast durumunu kırmıştı. TED كسرت سونيتا فرض القيود الطبقية القديمة التي دامت لقرون في الهند.
    Bu kısmı farklı ama adam kolunu kırmıştı. Open Subtitles حسناً، هذا الجزء مختلف ولكن الرجل كسرت ذراعه
    Oğlumuz ikinci sınıfta iken gol atma rekorunu kırmıştı. Open Subtitles ابننا حطم الرقم القياسي لأكبر عدد تسديدات على المرمى في سنته الثانية.
    Babam, Rey Near Dağının zirvesine 200m kala ayağını kırmıştı. Open Subtitles أبي كسر رجله على بعد 700 قدم من قمة جبل ما
    Çok uzun bir vaka olacak. Graham ikinci sahaya kayarken kolunu kırmıştı. Open Subtitles جراهام كسر يده حينما إنزلق للقاعدة الثانية
    Uzağa gittiğinde, kalbimi kırmıştı. Open Subtitles في الغالب بسبب أنه عندما زور موته كسر قلبي
    100 dolar için bacağımı kırmıştı. Çılgınca, değil mi? Open Subtitles لقد كسر رجلي لأجل 100 دولار هذا جنوني، أليس كذلك؟
    ama hatırlarsın bir keresinde annemin antik vazosunu kırmıştı. Open Subtitles لكن تذكري تلك المرة عندما كسر مزهرية أمي العتيقة؟
    Evet, kuzeni beysbol sopasıyla parmağımı kırmıştı. Open Subtitles إبن عمه هو من كسر إصبعي بمضرب كرة البيسبول
    Sanırım hayır. 12 yaşındayken patenle bileğini kırmıştı. Open Subtitles لا لقد كسرت كاحلها عندما كانت في الثانية عشرة وهي تتزلج
    Bana hayatına tek başına devam edeceğini söylediğinde evet, bu kalbimi kırmıştı. Open Subtitles عندما قالت لي كانت تتحرك على، نعم، انها كسرت قلبي.
    - Bir sene önce kolunu.. ...ve ondan önce de köprücük kemiğini kırmıştı. Open Subtitles إنها كسرت ذراعها قبل عام أو نحو ذلك، وعظمة ترقوتها في وقت ما قبل ذلك.
    Bayan Nora Brent hangi ızgarada kırmıştı ayakkabısını? Open Subtitles وبأي حاجز حديد كسرت الآنسة "نورا برينت" حذائها؟
    Yüzücüydü, lisede bütün rekorları kırmıştı. Open Subtitles كان سباحاً، حطم جميع الأرقام القياسية في الثانوية
    Hatırlıyorum da, Mitchell bir keresinde kalın bir pencere camını eliyle kırmıştı. Open Subtitles أتذكر ميتشل في إحدى المرات قام بكسر زجاج نافذة سميك بضربة كاراتيه
    Attığım bir taş sekip,dişimi kırmıştı. Open Subtitles رميت طوبه على الحافه ولكنها ارتدت وكسرت اسنانى
    Tıpkı fısıldayan savaşçılar vazosu gibi. Bir seferinde biri onu kırmıştı. Open Subtitles مثل جرّة الأرواح الهامسة لقد كسرها شخص ما ذات مرة
    Jeremy 6 yaşında bu iskeleden atlarken kolunu kırmıştı. Babam şurada bana balık tutmayı öğretirdi. Open Subtitles لقد كُسر ذراع (جيريمي) حينما كان يفقز للغطس إرتطاما بهذا الرصيف، آنما كان بالسادسة.
    Düşüp bacağını kırmıştı. Kötüydü. Kırılan kemik dışarı çıkmıştı. Open Subtitles لقد وقعت فكسرت قدمها بطريقة سيئة وخرجت عظمتها من مكانها
    Tanrım, lisede o çocuk senin kalbini kırmıştı. İkiye bölmüştü. Open Subtitles رباه، ذلك الفتى فطر قلبك في الثانوية، قسمه نصفين.
    Annem 10 yıl önce uyluk kemiğini kırmıştı, şimdi ise bir tavşan gibi koşabiliyor. Open Subtitles كَسرتْ أمُّي ياقةَ عظمِ الفخذ لديها قبل 10 سنوات والآن، تَرْكضُ.
    Anlayın işte, onun kalbini kırmıştı. Open Subtitles إنه... لقد حطمه
    Biliyor musun, bir arkadaşım elini kırmıştı ve alçıya almışlardı. Open Subtitles أحد أصدقائي منذ فترة مضت انكسرت يده ووضعها في جبيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد