ويكيبيديا

    "kısımlarını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أجزاء
        
    • الأجزاء
        
    Origaminin en etkili araçları varlıkların belli kısımlarını nasıl yaparız sorusuyla bağlantılı. TED أقوى الأدوات في الأوريغامي تترتبط بكيفية الحصول على أجزاء من هذه المخلوقات
    Şimdi, onun görme kabiliyetini sağlayıp işitmesini geri getirdiğimizi ve vucüdunun hastalıklı kısımlarını titanyum parçalarla değiştirdiğimizi hayal edin. Open Subtitles الآن، تخيلوا لو أنه علم أنه بإمكاننا أن نعالج بصره، ونعيد سمعه، ونسبدل أجزاء جسده المعتلة بأخرى من التيتانيوم.
    Ortasında gözyaşı olan büyükçe bir gökyüzüne devam ettik ve gözyaşından, evrenin derin kısımlarını görebilirdiniz. TED وتحركنا على رقعة من السماء بوجود ثقب في الوسط، وخلال الثقب، يمكنكم رؤية أجزاء عميقة من الكون.
    Daha çok öğrendikçe bu öykünün hâlâ doğru olan kısımlarını ve yanlış olanları gösterebiliriz, çünkü bunların ikisi de olabilir. TED كما نتعلم المزيد, يمكننا أن نبين أجزاء القصة يظل صحيحًا وأيها زائف كما قد يكون أي منها وأي منها يمكن أن يصبح.
    Terapistim bana geleceği görüşümün hatırlayamadığım kısımlarını hatırlamam için bana ilaç verdi. Open Subtitles أعطتني معالجتي هذا العقار لأحرر الأجزاء من لمحتي التي لم أستطع تذكرها
    Bu sorgulamayı yaparak katilin parmak izi görselinin bazı kısımlarını görüyoruz. TED وبفعلنا ذلك، تظهر أجزاء فقط من صورة بصمة القاتل.
    Çalışma grubum parazitin önemli kısımlarını gözden kaçırıyor olabilir. TED جمعية البحث الخاصة بي قد تكون فقدت أجزاء مهمة من الطفيلي
    Bunlar, kısmen tarihin Çinlilerin unutmayı... ...tercih ettiği kısımlarını belgelediği için... ...dünyanın başka hiçbir yerinde bulamayacağınız parçalardır. TED هناك قطع لن تجد مثلها في أي مكان في العالم, أحد الأسباب أنها تؤرخ أجزاء من التاريخ, التي أختار الصينيون نسيانها.
    Resmin diğer kısımlarını da görmeye başladım. Open Subtitles بدأتُ برُؤيَة أجزاء أُخرى من الصورَة الآن
    Onları bulmak için hayatımın harcadığım kısımlarını görüyorum! Open Subtitles أرى أجزاء حياتي التي يئست من العثور عليها
    - Ne bu böyle? Gerçekten, hayatın en iyi kısımlarını kaçırıyorsun. Open Subtitles أنني جاد يا رجل أنك تحرم نفسم مِن أفضل أجزاء في حياتك
    Bu eser, her biri orkestranın farklı kısımlarını gösteren küçük bölümlerden oluşmaktadır. Open Subtitles تتألف من مقطوعات قصيرة تظهر لكم أجزاء الأوركسترا السيمفونية المنفصلة.
    Müzik beynin diğer amaçlar için geliştirilmiş kısımlarını kullanan kültürel bir buluş gibi gözüküyor. Open Subtitles الموسيقى هي ابتكار ثقافي والتي تطور أجزاء من عقلنا لاستخدامات أخرى
    Her bir parçanı değiştirdin, ...hem mekanik hem organik kısımlarını defalarca, orijinalinden bir iz kalmadı. Open Subtitles لقد قمت باستبدال كل جزء من نفسك سواء أجزاء ميكانيكية أوعضوية مرارا وتكرارا حتى لم يتبق أي أثر من النسخة الأصلية
    Füj durumu, son derece nadir bir durumdur kişi şiddetli bir travma yaşar ve bilincin bu travmalya ilgili kısımlarını engelenir. Open Subtitles حالة شرود هي حالة نادرة أن تحدث عندما يواجه شخص ما صدمة شديدة لدرجة أنهم منع أجزاء من هذه الاوعية المتصلة به
    Askerler biraz salak bu yüzden aynı zamanda anneciğin hasta olmayan kısımlarını da vuruyorlar bu yüzden annecik biraz hasta hissediyor. Open Subtitles الجنود هم قليلاَ تافهين لذلك هم أيضا يطلقون النار على أجزاء من جسم أمكم التي ليست سيئة وهذا يجعل أمكم تشعر بالمرض
    Beyninizin anıları yapan ve depolayan kısımlarını uyarıyor olacağım. Open Subtitles أنا ساقوم بتخفيز أجزاء من دماغك ألتي تصنع و تخزن الذكريات
    Esasen, filmin tüm güzel kısımlarını Joss Whedon yazdı. Open Subtitles جوس هيدون كتب في الأساس جميع أجزاء جيدة من هذا الفيلم.
    Retinanın bütün kısımlarını görmüş oluyoruz. TED نستطيع رؤية جميع أجزاء الشبكية.
    3D baskı mucizesi kullanıldı, robotların bazı kısımlarını bir hayvan anatomisine benzeyecek şekilde yapmaya başlıyoruz. TED فباستخدام معجزة الرسم ثلاثي الأبعاد، باستطاعتنا أن نصنع أجزاء من جسم الآليين والتي تتشابه أكثر فأكثر مع الهيكل التشريحي للحيوان.
    Sağlığımız, varlığımız ve müşterek güvenliğimizin hatırına, beyinlerimizin bağımsız karar veren kısımlarını açık tutmamız gerekli. TED من أجل صحتنا، ثروتنا و أمننا الجماعي، يتحتم علينا أن نجعل الأجزاء المسؤلة عن اتخاذ القرارات المستقلة في أدمغتنا تعمل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد