Ancak Medine'ye döndükten Kısa bir süre sonra Peygamber öleceğini sezdi. | Open Subtitles | ولكن وبعد فترة وجيزة من العودة للمدينة تلقى محمد إيذانا بموته |
Ancak her yıl Kısa bir süre, uzun kara kış şartlarını yumuşatır. | Open Subtitles | لكن، لفترة قصيرة كُلّ سَنَة، إنّ الإطلاقاتَ الشتائيةَ المُظلمةَ الطويلةَ ترخي قبضتها. |
Benden Kısa bir süre sonra Yusef ve Antron geldi. | Open Subtitles | و بعدي خرج يوسف و خرج أنترون بعدي بفترة قصيرة |
Kısa bir süre için de Amber'in birlikte gittiği adamla aynı odadaydı. | Open Subtitles | ما يبدو رأت العنبر عطلة نهاية الأسبوع مغادرتها، وكان لفترة وجيزة في غرفة مع الرجل الذي غادر مع. |
Çok Kısa bir süre içinde 18 cm yağmur yağdı | TED | 7 بوصات من المطر تساقطات على مدى فترة قصيرة للغاية. |
Galeri saat 6'da kapanır. Söylediğim gibi, nakliyat Kısa bir süre içinde varır. | Open Subtitles | المعرض يقفل في الساعة السابعة، وكما قلت، الناقل يصل بعد ذلك بوقت قصير |
Bir haftadan Kısa bir süre sonra, Bu Eindhoven'daki bir takım, bir mühendislik okulu. | TED | بعد أقل من أسبوع، هذا فريق من ايندهوفن، إنها مدرسة هندسة. |
Ama Kısa bir süre sonra, makası alıp giysilerimi kesen bir adam oldu ve sonra gülün dikenlerini alıp karnıma sapladılar. | TED | ولكن بعد فترة وجيزة جدا، هناك رجل تناول المقص وقام بقص ملابسي، ثم أخذوا شوك الورد وغرزوها بمعدتي. |
Ancak yönetmen Tetsuji Takechi gibi sanatçılar tarafından yapılan yenilikler Kısa bir süre sonra Kabuki'nin yeniden güçlenmesine sebep oldu. | TED | لكن الابتكار من قبل الفنانين متل المخرج تيتسوجي تاكيشي أدى إلى تجددها بعد فترة وجيزة. |
En sevdiğim grup olduklarını söylemiyorum ama üniversitedeyken Kısa bir süre hepimiz bu şarkıya sarmıştık ve tamamen benim sayemdeydi. | Open Subtitles | اسمعوا, أنا لم أقل انهم فريقي المُفضل ولكن لفترة قصيرة ونحن في الجامعة كنا نحب هذه الأغنية, وكان هذا بفضلي |
Bu tür belleklere dinamik denir, çünkü tekrardan veri tutmak için periyodik yüklenme gerektirdiğinden Kısa bir süre yüklü kalırlar. | TED | لهذا تسمى الذاكرة ديناميكية لأنها تعالج الشحنات لفترة قصيرة قبل أن تتتسرب. تتطلب اعادة شحن دوري للاحتفاظ بالبيانات. |
bu kampanyanın o sezondan Kısa bir süre sonra kapandığını bana söylediler. | Open Subtitles | و اخبرونى ان هذه الشركة قد اُغلقت بعد هذا الموسم بفترة قصيرة |
Ama Kısa bir süre sonra, birkaç hafta sonra Google'dan bir mesaj aldım. diyordu ki, hey birisi sana zarf bırakmış. | TED | لكن بعدها بفترة قصيرة وصلتني رسالة، بعدها بعدة أسابيع، من غوغل تقول، لدينا مغلف لك. |
Bunun en rahatsız edici kısmı ise kafamdaki bilgileri kontrol edemiyorum, Kısa bir süre için olsa bile. | Open Subtitles | ..الأمر الذي يحبطني حقاً هو أنني لا أستطيع أن أسيطر على ما أتذكره، حتى لفترة وجيزة |
Evet, Kısa bir süre için. Poirot, gözlemcilik yapacak. | Open Subtitles | نعم ، فقط لفترة وجيزة بوارو هنا للملاحظة |
Annem öldükten Kısa bir süre sonra, kocam St. Louis'e taşındı. | Open Subtitles | بعد فترة قصيرة من موت امي زوجي اننُقِلَ إلى سانت لويس |
Ondan Kısa bir süre sonra da birilerinden uyuşturucu alırken dayak yemiş. | Open Subtitles | إنجاب طفل بعد فترة قصيرة تعرض للضرب في محاولة الحصول على عقار |
"Görevi devraldıktan Kısa bir süre sonra size biraz bahsetmiştim." | Open Subtitles | لقد سبق وألمحت لك به" "بعد توليك الرئاسة بوقت قصير |
İki haftadan Kısa bir süre içinde, 200'den fazla kişiye elektrik sağlayabildik. | TED | في غضون أقل من أسبوعين، تمكنا من إمداد أكثر من 200 شخص بالكهرباء. |
Kısa bir süre sonra da El Kaide savaşçılarının saldırısına uğradınız. | Open Subtitles | بعد ذلك بقليل ، تعرضتم لهجوم من مجموعة من مقاتلي القاعدة |
Ne zaman buluşsak kimsenin olmadığı bir yerde Kısa bir süre görüşüyoruz. | Open Subtitles | وقتما نتقابل، نحن نتقابل في مكان ليس بهِ أيّ شخص لوقت قصير |
Weiss ölümünden Kısa bir süre önce kendisiyle irtibata geçmiş. | Open Subtitles | اتضح أن فايس كان على اتصال قبل وفاته بفترة وجيزة. |
Evet, araba onu ezmeden Kısa bir süre önce bozulmuş olmalı. | Open Subtitles | نعم, يجب ان يكون توفى بعد وقت قصير من صدمته لسيارة. |
Hey.Kısa bir süre önce... Ben de seni düşünüyordum. Philadelphia'daki Temple Universitesini bıraktım ... | Open Subtitles | منذ وقت ليس ببعيد كنت في كنيسة الجامعة في فيلاديلفيا |
Hatırlamak güzeldi Kısa bir süre için bile olsa. | Open Subtitles | شعرنا بالارتياح لتلك الذكريات ولو انها كانت لفترة بسيطة |
Belki Kısa bir süre için başka biri olmak başka birinin içine girmek değişik düşünüp, değişik hareket etmek değişik hissetmek. | Open Subtitles | ربما هى فكرة أن تصبح شخص آخر لفترة قليلة. أن تكون داخل الجلد الآخر... تفكر بشكل مختلف , تتحرّك بشكل مختلف... |
Bence bunu, sadece Kısa bir süre için kendini tekrar normal hissetmek için yapmıştı. | Open Subtitles | أعتقد أنه فعل ذلك فقط ليشعر انه طبيعى مره أخرى حتى و لو لفتره قصيره |