Özür dilerim asker. Sena veya kızına hakaret etmek istemedim. | Open Subtitles | انا آسف، ايها الجندي لم اقصد اهانتك او اهانة ابنتك |
kızına bir erkeğin huzurunda dilini tutmasını öğretseydin iyi yapardın. | Open Subtitles | يجب أن تعلم ابنتك لكي تمسك لسانها في حضور رجل |
Keşke evdeki kızına göz kulak olman için seni tutsaydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يستخدمك لتحرص على بقاء ابنته تلك بالمنزل. |
Benim aklıma hemen, kızına zarar vermeye çalışan birisi olarak geliyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنني فقط أن أتخيل ما الذي ستفعله لشخص حاول إيذاء إبنتك. |
Frankie, lütfen. Sen de kızına Frances Drake diye ağır bir ad yüklemişsin. | Open Subtitles | فرانكى من فضلك ,اعنى مثل تركيب اسمك المكون من شقين ,ابنة فرانسيس دراك |
kızına bir şey oldu ve şu an bu konuda hiçbir şey yapamıyorsun. | Open Subtitles | 0 هناك شئ بالفعل حدث لابنتك ولا يمكنك ان تفعل شئ حيال هذا |
Bir annenin kızına anlattığı... bir şey olarak hatırlanmak bile müthiş olur. | Open Subtitles | انه حقا سيكون رائعً ان نُذكر حتى كـ أم تخبر ابنتها : |
Köprü inşa eder gibisiniz. Bunu kızına anlattın mı peki? | Open Subtitles | يبدو الأمر و كأنك تبني جسراً هل أخبرت ابنتك ؟ |
Bu noktaya gelmemizin sebebi ikimizin de kızına değer veriyor olmamız. | Open Subtitles | يجب أن تأتي إلى هذا لأننا على حد سواء رعاية ابنتك. |
kızına yardım edeceğim ama ilk olarak bu işi halletmem gerek. | Open Subtitles | سأقوم بمساعدة ابنتك ولكن يجب عليّ أن أعتني بهذا الأمر أولاً |
Tek kızına, sizin gibi davranan birinin ancak bir ahmak olabileceğini buradan biliyorum. | Open Subtitles | هكذا أعرف بأنّ الرجل الذي يعامل ابنته كما تعاملها أنت هو رجل معتوه |
Defterler üstüne defterleri kızına yazdığı mektuplarla doldurdu. | TED | فقد كان يملأ دفتراً تلو الآخر برسائل إلى ابنته. |
Yalvarmayı kes ve söyle kızına iç çamaşırlarını bana versin. | Open Subtitles | توقفي عن التوسّل إليّ وأخبري إبنتك بأن تعطيني سروالها التحتيّ. |
Demek köylümüz hayatını mahvetmeye çalışan şeytani kralın kızına abayı yakmış. | Open Subtitles | إذن الفتى الفقير يعشق ابنة الملك الشرير الذي يريد تدمير حياته؟ |
Bu kızına verebileceğin en iyi düğün hediyesi. Hareket etme, Tina. Konuşmaya çalışma. | Open Subtitles | هذه أفضل هديه تقدمها لابنتك. لا تتحركي , تينا , لا تحاولي الحديث |
Belki kızına tecavüz ettiğini düşündüğü çocuğu temizlemiş ve kızına hiçbir şey söylememiştir. | Open Subtitles | هي تعتقد بانه اغتصب ابنتها من ثم اخبرت ابنتها ان لا تخبر احد |
Patrick'in kızına yazdığı mektuplardan en sevdiğim satırlarla kapatmak istiyorum. | TED | أودُ أن أختم ببعض الاقتباسات المفضلة لدي من خطابات باتريك لابنته. |
kızına bir eğitim alması için yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول مساعدة أبنتك في الحصول على التعليم |
Herif içki ve kendine acıma havuzunda yüzerken kendini rahatlatmak için kızına döner. | Open Subtitles | رجل غارق فى الخمر ، حالته يُرثى لها تحول إلى إبنته ليجد الراحة |
Her şeyi açığa kavuşturmak istiyorum seninle taşak geçiyordum. kızına uyuşturucu falan vermem. | Open Subtitles | ,أريد فقط التوضيح أنني كنت أمزح فقط لم أكن لأعطي أبداً مخدرات لإبنتك |
Bir tarafım, kızına ninni söyleyen baba... öbür tarafım da... elinde bıçak, boğazını kesmeye hazır bir cerrah. | Open Subtitles | الأول كان أبٌ يغني تهويدةً لإبنته و الثاني كان جراحاً، بمشرطٍ في يده جاهز ليغرسه في حلقها |
Sen yoksul bir hocanın kızına aşık olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ..هل كان عليك أن تقع في حب إبنة المعلم الفقيرة؟ |
Öyle bir kalınkafalının kızına kur yapmasına bile izin verilmemeli. | Open Subtitles | كيف تسمحين لشخص أحمق مثله أن يتودد إلى ابنتكِ حتى؟ |
Başkan ona birkaç gün izin verdi. kızına bile gidip hediyeler almış. | Open Subtitles | طلب منها الرئيس أن تأخذ اجازة لبضعة أيام وأشترى لابنتها بعض الهدايا |
Amber Jones, genç kızına destek olmaya çalışan bekar bir anneydi. | Open Subtitles | آمبر جونز كانت سيدة عزباء,وتكافع من اجل ان تُعيل إبنتها المراهقة. |