ويكيبيديا

    "kızıyla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ابنته
        
    • ابنة
        
    • ابنتها
        
    • إبنة
        
    • إبنته
        
    • بنت
        
    • أبنته
        
    • إبنتها
        
    • بإبنته
        
    • أبنتها
        
    • بابنته
        
    • الإبنة
        
    • أبنة
        
    • إبنه
        
    • الابنة
        
    Hala burada olmasının nedeni kızı... ve kızıyla tek bağlantı taksi şoförü. Open Subtitles سبب وجوده هنا هو ابنته والطريقه الوحيده للوصول اليها هو سائقة الاجره
    kızıyla biraz daha fazla zaman geçirmeyi seven bir baba. Open Subtitles الأب الذي يحب أن يقضي مزيد من الوقت مع ابنته
    İşin seksi yönü ise, aynı zamanda patronun kızıyla yatıyor olması. Open Subtitles و ما يجعل الامر اكثر اثارة انه كان يضاجع ابنة رئيسه
    Bu traktörü görünce seni hocanın kızıyla evlendirmek aklıma geldi. Open Subtitles ..برؤية هذه الجرارة, تذكرتُ بإن عليّ تزوجيك من ابنة المعلم
    Şimdi kızıyla aynı evde yaşıyorum ve bana tamamen yabancı olan babamla çalışıyorum. Open Subtitles لأجد نفسى أعيش فى منزلها مع ابنتها وأعمل مع هذا الغريب الذى أنجبنى
    Vaiz kızıyla evlendim ve hala iane topladığını sanıyor. Open Subtitles تزوجت من إبنة كاهن وتعتقد أنها تجمع تبرعات
    Drew Pigeon'ın evine git, kızıyla konuş. Katie dün gece onlarlaydı. Open Subtitles اقصد منزل درو وتكلم مع إبنته وصديقتها كاتي كانت معهما البارحة
    Amcasının kızıyla evlenmek istediğinde, öksüz olmasının verdiği düşük mertebe yüzünden reddedilmiştir. Open Subtitles عندما طلب من عمه يد ابنته لقد رُفض بسبب منزلتة المتواضعة كيتيم
    kızıyla paylaşmaya değer bir şeye sahip olduğunu hissettirmek istedim. TED أردتُ منه أن يشعر أن بجعبته ما يستحق أن يتشاطره مع ابنته.
    Bu güzel, karışık mektuplarda kızıyla birlikte Mississippi Gölü'ne kano yapmaya gittiğini hayal edebilirdi. TED خلال هذه الرسائل الجميلة والمتشعبة، كان يتخيل أنه يذهب رفقة ابنته للتجديف عبر نهر المسيسيبي.
    Son olarak, okumak, kızıyla konuşabileceği bir dil verdi. TED وأخيراً، فقد منحته القراءة لغةً يخاطب بها ابنته.
    Emmerson'ın kızıyla evlendi, çok geçmeden yaşlı James vefat etti. Open Subtitles لقد تزوج ابنة ايمرسون بعد وفاة والدها جيمس بفترة قليلة
    Patronun kızıyla evlenmek, yolunu açar. Open Subtitles الزواج من ابنة السيناتور يختصر طريق النجاح أليس كذلك؟
    Sanki sosis kralının oğlu... ..hardal kralının kızıyla evleniyormuş gibi konuşuyorsun. Open Subtitles أنت تجعل الامر يبدو كما لو أن ابن أكبر مصنعي الهوت دوق يتزوج ابنة ملك الخردل
    kızıyla ilgileneceksiniz. Open Subtitles انك سوف تقوم بحماية ابنتها حتى تبلغ سنها القانونى
    Ruby onun kızıyla oynarken, biraz lafladık. Open Subtitles لقد كنا فقط نتحدث بينما روبي كانت تلعب مع ابنتها الصغيرة
    Daha önce görmediğim bir güzelliğe sahip üvey kızıyla evlenmeme karşılık ufak bir naziklik göstergesiydi. Open Subtitles لقد كانت مصادفة، إنظر أن في طريقي للزواج من إبنة زوجته التي صدف إنها ألطف وأجمل فتاة قابلتها في حياتي
    Zavallı bir adam, kızıyla vakit geçirmek için onu gözetim altına koyar. Open Subtitles رجُل مُثير للشقفة يضع إبنته تحت الإحتجاز لكى يقضى معها بعض الوقت
    Yani, kampüsde bir sürü kız var ve sen benimlesin, çiftlik kızıyla. Open Subtitles أعني، هنالك بنات كثيرين في الحرم الجامعي، وأنت معي، مع بنت المزرعة.
    Bundaki en büyük sebep de, kızıyla annesinin birlikte burada oturmasıdır. Open Subtitles معظمه بسبب أبنته الذي لا تزال تقيم مع أمها
    Eğer o zengin sürtüğün parasının alacaksak, ölmüş kızıyla konuşabileceğine inanması gerekiyor. Open Subtitles إذا كنا نريد تحقيق المكاسب من تلك الكلبة الغنية , فهي تحتاج أن تصدق أنك تستطيع التحدث إلى إبنتها الميتة
    Ölümü engelleyebiliyorum ama bir babaya, kızıyla ilgilenmesini sağlayamıyorum. Open Subtitles ولكنني لا أستطيع أن أجعل أبي يهتم بإبنته
    Ona, o çok değerli kızıyla neden buluşamayacağımı sorduğumda ne dedi biliyor musun? Open Subtitles وبعد ذلك اصريت عليها لما لا استطيع مقابلة أبنتها الثمينة أتعلمين مالذي قالته ؟
    kızıyla evlenmeni önlemek için sana her şeyi yapmaya hazır, ...ki buna seni öldürmek dahil. Open Subtitles و يود فعل أي شيء لمنعك من الزواج بابنته بما في ذالك قتلك
    Tamam, onu firmaya alıyorlar, kızıyla evleniyor, kendine bir köpek alıyor ve her şey toz pembe. Open Subtitles وضعوه فى المؤسسة وتزوج الإبنة ابتاع كلباً وكانت حياته سعيدة
    - Saejin Grup'un kızıyla evleneceğin konuşuluyordu ama evlenmeyeceğini söyledin. Open Subtitles . كان هناك كلام عن أنك ستتزوج من أبنة مجموعة ساي جين . لكنك قلت أنك لا تستطيع
    - Young Chang Grubu'nun sahibinin kızıyla konuşuyorsun. Open Subtitles إنها إبنه مالك مجموعة يونج تشانج أحقاً ؟
    Kadının kızıyla saat ikide bir kafede buluşacağım. Open Subtitles ‫وأنا سأقابل الابنة ‫الساعة 2: 00 في مقهى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد