Her gün torunlarımı görüyorum, Bu genç kızlarla yaşıtlar, ve merak ediyorum ve bazen de kızıyorum, gerçekten. | TED | في كل يوم تقع عيني على أحفادي الذين هم أيضا في سن هاتين الفتاتين، أتساءل، وأغضب أحيانا، نعم أغضب. |
Bazen ona o kadar kızıyorum ki onu öldürmek istiyorum. | Open Subtitles | دعني أخبرك، أحيانا أغضب منه لدرجة أنني أريد قتله |
Bilemiyorum. Marie ne zaman imâlı veya adice bir şey söylese kızıyorum. | Open Subtitles | لا ، لا كلما قالت ماري شيئا مهيناً ووحشياً اغضب |
Kesinlikle saçmalık, cidden kızıyorum insanlar bunu yapınca. | Open Subtitles | قطعا غير منطقي, وهذا ما يجعلني اغضب عندما يعمل الناس هكذا |
Ben, seni sadece akşamdan kalmayken gördüğüm için kızıyorum. | Open Subtitles | ثم أصبح غاضبًا لأن الوقت الوحيد الذي يجب أن أراكِ بهِ حينما تعاني من الثمالة. |
Neyse, ben aslında kendime kızıyorum. Sana sinirlenmedim. | Open Subtitles | بأيّ حال، لقد كنت غاضبة من نفسي فحسب، ولم أكن غاضبة منك |
Bunu bizden sakladığı için ona çok kızıyorum ama aynı zamanda o ve Rufus için çok üzülüyorum. | Open Subtitles | انا غاضبة جدا منها لانها اخفت هذا الشيء عنا وفي نفس الوقت. أشعر بالحزن عليها |
Sana güvenebileceğimi düşündüğüm için kendime kızıyorum. | Open Subtitles | أنا غاضب من نفسي لأني اعتقدت بأنه يمكن أن أعتمد عليك |
O salak satıcı kız tarafından kandırıldığım için kendime çok kızıyorum. | Open Subtitles | أنا غاضبة حقًّا على نفسي في مجاراتي للبائعة الحمقاء. |
Sen seçimlerimi küçük görüyorsun, ben sana kızıyorum ve dört sene konuşmuyoruz. | Open Subtitles | أنت تستخف باختياراتي,أنا أغضب منك ولا نتحادث لأربع سنوات |
Bunun önemli bir şey olmadığını düşünüyorsun ama bu şekilde düşündükçe daha da kızıyorum. | Open Subtitles | والآن أنت لا تظن أن هذا حدثٌ جلل وكلما فكرت بالموضوع أغضب أكثر وأكثر |
Yeter artık nine! kızıyorum. | Open Subtitles | اتركيه أيتها الجدة، لقد بدأتُ أغضب |
- Bunun önemli bir şey olmadığını düşünüyorsun, ama bu şekilde düşündükçe daha da kızıyorum. | Open Subtitles | - انا اعلم انك لاتظن انه موضوع مهم ولكن كل ما افكر فيه اغضب بشدة |
Sana neden kızıyorum ben? | Open Subtitles | لماذا اغضب منك؟ |
Bazen o kadar kızıyorum ki, dünyayı havaya uçurmak istiyorum. | Open Subtitles | بعض الأحيان أكون غاضبًا لدرجة أننيأودأن أنسفالعالم. |
Bunca zamandır Barry'ye kızıyorum. | Open Subtitles | طوال هذا الوقت كنت غاضبًا من (باري)، |
Korkunç insanların, iyi insanlara öyle davranıp hiçbir şey olmamış gibi devam edebilmesine kızıyorum. | Open Subtitles | أنا غاضبة من طريقة معاملة أشخاص مريعين للأخيار هكذا ويفرّون بفعلتهم |
Sana kızmıyorum, çöreğe kızıyorum | Open Subtitles | لست غاضبة منك, انا غاضبة بسبب الفتات |
Her şeyi berbat ettiğim için aslında kendime kızıyorum. | Open Subtitles | الشخص الذي أنا غاضب بشأنه هو نفسي لإفساد هذا الشيء بأكمله |
Bizi üzmek isteyebilecek insanlara kızıyorum ama onlara karşı çıkmadığım için kendime de kızıyorum. | Open Subtitles | أنا غاضبة ممن يريدون لنا الأذى وغاضبة من نفسي أيضا لعدم مواجهتهم |