Hayır, hayır. Hiçbir şey söyleme. O harika bir kızdı. | Open Subtitles | لا تفعلي، لقد كانت فتاة عجيبة، إنها رائعة، لقد أحبتك. |
Ve benimki, tamamen sağIıklı, 22 yaşında bir genç kızdı. | Open Subtitles | وكان منجم صحية تماما فتاة تبلغ من العمر 22 عاما. |
Yazık oldu. Çok hoş bir kızdı. Sonra onu öldürmem gerek. | Open Subtitles | يا للعار ، كانت فتاة لطيفة حقا ، سأضطر لقتلها لاحقا |
Yakalanmasına çok kızdı ve bu da onu katile dönüştürdü. | Open Subtitles | غاضب لأنه ألقي القبض عليه ويعيد إعداد نفسه ليصبح قاتلاً |
Bana kızdı çünkü genetik olarak ufak şeyleri büyütecek şekilde kodlanmış. | Open Subtitles | لقد كانت غاضبة لأنها مبرمجه جينياً أن تضخم أى مشكلة صغيرة |
Senden ayrılan kızdı, bu da demek oluyor ki, aradığın kız o değildi. | Open Subtitles | لقد كانت الفتاة التي قطعت علاقتها بك, ماذا تقصد بأنها لم تكن كذلك |
Hattie nazik, yumuşak kalpli bir kızdı. Asla birini öldüremez. Asla. | Open Subtitles | هاتى فتاة رقيقة القلب,دافئة المشاعر لايمكن ان تقتل احدا ابدا ابدا |
Çünkü o öyle büyütülecek bir sesi ve tecrübesi olmayan sıradan bir kızdı ama adı afişlerde Deandra'yla birlikte yer alıyordu. | Open Subtitles | لأنها كانت مجرد فتاة مع صوت لا بأس به بدون أي سيرة ذاتية وهي من كانت في قمة العناوين مع دياندرا |
Bedenin şehvetli cazibesi yüzünden kötü yola düşmüş genç bir kızdı. | Open Subtitles | كانت فتاة صغيرة تتحرك في ضلال من قبل اغراء شهواني للجسد |
Bir noktadan sonra neslinde tek kalan kişi sidikli bir kızdı, ben de onu bir volkandan aşağı ittim. | Open Subtitles | حسنا، في هذه المرحلة، كل ما كان اليسار من خط الدم كانت فتاة صغيرة، وأنا فقط دفعتها إلى بركان. |
Biri, annesi fahişelik yapan bir kızdı kendisi de fahişe olmuştu. Diğeri hapse girip çıkmış bir delikanlı. | TED | فتاة كانت أمها تمارس البغاء، وكانت هي تمارس البغاء، و صبي كان قد دخل و خرج من السجن. |
Nathalia Crane Brooklyn'li küçük bir kızdı. | TED | كانت ناثاليا كراني فتاة يافعة من بروكلين. |
Hükümetin değişmesine çok ama çok kızdı, de Valera'ya komünist diyor. | Open Subtitles | إنه غاضب جداً بعدما تم تغيير الحكومة ناعتاً دي فاليرا بالشيوعي |
Efendi Wong buna çok kızdı, lütfen sonra ona özür dilediğimi söyleyin. | Open Subtitles | سيد ونج غاضب جدا من ذلك رجاء اساله الرحمة لى |
Fotoğraflarını çekmeye başladım, ki tamamen uygunsuz haldeydi. Bana çok kızdı. | TED | بدأت بالتقاط الصور لها، وهو أمر غير لائق تمامًا، لكنها كانت غاضبة مني جدًا. |
Öğretmen bana fena kızdı... ve senin bana okuma öğretmenin tamamen yanlış olduğunu... ve buna son vermeni söyledi. | Open Subtitles | المدرسة غاضبة كالشيطان منى وقالت أنك كنت تعلمنى القراءة بطريقة خاطئة ولابد أن أتوقف عن ذلك |
Ama sen vaiz değildin. Bir kız senin için sadece bir kızdı. | Open Subtitles | ولكنك لم تكن واعظاً الفتاة هى مجرد فتاة بالنسبة لك |
Ama birgün köpek kızdı ve adamın ilk tekmesinden sonra onu ısırmaya başaladı. | Open Subtitles | ,ولكن يوماً ما, اشتد غضب الكلب وبعد الركلة الأولى له بدأ يعض |
Julia o kadar kızdı ki, neredeyse her şeyi mahvediyordu. | Open Subtitles | غضبت جوليا جدا كانت علي وشك ان تخرب الامر كله |
Büyük ve sarkık göğüsleri olan çok hoş bir kızdı. | Open Subtitles | لقد كانت فتاه جميلة للغاية، وذات أثداء مُتخبّطة و حلمات. |
Bu sabah elime doğan ikizlerin annesi 15 yaşında bir kızdı. | Open Subtitles | هذا الصباحِ سلّمتُ مجموعة من التوائمِ إلى بنت عمرها 15 سنةً. |
Onu nehre attım. Babam çok kızdı. | Open Subtitles | رميته في النهر هذا ما جعل أبي غاضباً جداً |
Keşke onunla birkaç yıl önce karşılaşsaydın. Öyle iyi bir kızdı ki. | Open Subtitles | أَتمنى لو أنك قابلتها منذ عدة سنوات, لقد كانت فتاةً جيدة حقاً |
Sanırım babası öldükten sonra yeniden evlenmeme kızdı | Open Subtitles | اعتقد انها كانت غاضبه لانني تزوجت بعد وفاة والدها |
Geçen akşam asını kozlayınca biraz kızdı bana, ama beraberlik elini kazanınca beni affetti. | Open Subtitles | لقد كان مستاء قليلا الليله الماضيه عندما تفوقت عليه ولكن عندما ربحنا الجوله فى النهايه قد غفر لى حسنا |
Hamile olabileceğini söylemediğim için çok kızdı. | Open Subtitles | كانت مستاءة لأنني لم أخبرها أنكِ ربما تكونين حاملاً |
İkiniz de yanılıyorsunuz çünkü telefon sesi onu uyandırırdı bu yüzden ya kızdı ve telefonu açmıyor ya da biri onu rehin tutuyor. | Open Subtitles | كلاكما مخطئان، الرنين كان سيوقظها إما تستشط غضباً ولا ترد، إما محتجزة |
Orada bir hayaletin olduğuna bile inanmak zorken bir de oyuncağını aldım diye kızdı mı diyorsun? | Open Subtitles | صعبٌ بما فيه الكفاية تصديق أن ثمّة شبحٌ هنا، وتودّني أن أصدّق بأن شبح غاضبٌ لأخذي هذا؟ |