Yani kural olarak büyük güçlerden kaçınmaya çalışırsınız. | TED | لذلك ترغب في تجنب القوات الكبيرة بصورة مبدئيّة. |
Onlar, kimyasal ya da diğer yollarla gebelikten kaçınmaya çalışırlar. | Open Subtitles | ،هن فعلاً يحاولن تجنب الحمل بمواد كيميائية أو بأي طريقة أخرى |
Kennedy Washington'da hala dünya savaşından kaçınmaya çabalıyordu. | Open Subtitles | في واشنطن، كان كنيدي لا يزال يحاول تجنب خوض حرب عالمية |
Bu soylu kuruma zarar vermekten olabildiğince kaçınmaya çalıştım. | Open Subtitles | لعلمكم كنت آمل تفادي الإضرار بهذه المؤسسة النبيلة |
Kötü haber ise kimsenin tarihin tekerrür etmesinden kaçınmaya dair makul bir planının olmaması. | TED | الأخبار السيئة هي أنّ لا أحد يملك خطة عملية لتجنب إعادة التاريخ. |
Çaresizce bu konudan kaçınmaya çalışıyorsan neden bu kitabın yazılmasını kabul ettin? | Open Subtitles | إن كان هذا شيء تريد تجنبه بشدة فلماذا وافقت على نشر الكتاب من البداية؟ |
kaçınmaya çalıştığım şey tam olarak buydu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما كنتُ أحاول تجنّبه |
Şey, sorumluluktan ve kalıcılıktan kaçınmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أتجنب المسؤولية و الأستمرارية |
Ama sorun şu ki, sonunda kendinden... kaçınmaya başlıyorsun. | Open Subtitles | من الجيد تجنب الأشياء لكن المشكلة هي أن.. تتجنبي نفسك في النهاية |
Ama ben, Japonlar'ın kan dökmekten kaçınmaya çalıştıklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكني أظن اليابانيين يحاولون تجنب إراقة الدماء |
Bu işte 25 yılımı harcadım aslında üzüntü gibi kokan şeylerden kaçınmaya çalışırım. | Open Subtitles | لقد قضيت 25 عام في هذه الوظيفة أساساً أحاول تجنب أي أسى |
Tüm bu yıllar boyunca evli kalmaya çalışmamın asıl sebebi buydu şu anda olanlardan kaçınmaya çalıştım. | Open Subtitles | وهذا السبب الرئيس لبقائي متزوجاً كل هذه السنين أحاول تجنب الذي يحصل الآن |
Acılardan kaçınmaya çalışmak her türlü anksiyete bozukluğuna yol açabilir ki bu da fiziksel bir hastalığa dönüşebilir. | Open Subtitles | تجنب الحزن قد يقود إلى أعراض القلق والّتي من الممكن أن تظهر في مرض جسدي |
Acılardan kaçınmaya çalışmak her türlü anksiyete bozukluğuna yol açabilir ki bu da fiziksel bir hastalığa dönüşebilir. | Open Subtitles | تجنب الحزن قد يقود إلى أعراض القلق والّتي من الممكن أن تظهر في مرض جسدي |
Hepimiz silahlı deli kadınlardan kaçınmaya çalışıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | كلنا نحاول تجنب امرأة مجنونة تحمل السلاح , حسناً ؟ |
Çayırdaki olayı düşünmekten kaçınmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | حاولت تجنب التفكير في الحادث الذي وقع في المرج |
Aslında delilik veya intizamsızlık gibi ifadeden kaçınmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول تفادي تعريف الجنون أو الاختلال العقلي. |
Cary, birleşmelerinde bir engelden kaçınmaya çalıştıklarını düşünüyor. | Open Subtitles | يظن كاري أنهم يحاولون تفادي أية عقبة في دمج شركتهم |
Buradakilerin düşmanca bakışlarından kaçınmaya çalışarak ilerliyorum. | Open Subtitles | ومحاولاً تفادي العدائية التي يحدق بها الجميع هنا |
Hücreye tekrar gönderilmekten kaçınmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مجرد محاولة لتجنب رحلة أخرى إلى السجن سيدي |
Ama elimden gelenin en iyisini yapıp rapor yazmaktan ve sonucunda kendimi suçlamaktan kaçınmaya çalışıyorum ama Tanrı biliyor ya, senin gibiler buna değiyor. | Open Subtitles | لكنني أمارس مستواي بشكل أفضل لتجنب الأعمال المكتبة والاتهامات الشخصية التي تأتي معه |
İşte kaçınmaya çalıştığımız şey tam olarak bu. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما نحاول تجنبه |
kaçınmaya çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | ، ذلك ما كنت أحاول تجنّبه |
Hayatımı onlardan kaçınmaya adamışken; gelip de bunun postu kurtarmalarını aklım almıyor. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتي المهنية كلها أتجنب حكومة الولايات المتحدة. لا أصدق أنهم أنقذوا مؤخرة الفتى. |