5 yıl boyunca kayıpmış, kaçıp da birisi onu yol kenarında bulana kadar. | Open Subtitles | هي كانت تتغيّب عنها لخمس سنوات حتى هربت وشخص ما وجدها بجانب الطريق. |
Eğer Mitch bir ucubeyse, Charlotte onunla kaçıp sirke katılmaya hazırdı. | Open Subtitles | إذا كان ميتش مهووس، كان شارلوت جاهزة الهرب والانضمام الى السيرك. |
Aynı gece kaçıp gitmiş, ona hastalık bulaştırmış ve kadın az kalsın ölüyormuş. | Open Subtitles | ولقد هرب فى المساء وتركها مُصابة بالحمى التى كادت أن تودي بحياتها، سيدي |
Başım belaya girsin istemiyorum ama senin kaçıp kurtulduğunu görmek de hoşuma gider. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اتورط فى مشكله و لكنى اود ان اراك تهرب |
Daha erken gelemezdim, çünkü kaçıp gelmek öyle kolay değil. | Open Subtitles | لم أستطيع الوصول إليك مبكراً لأن الهروب لم يكن سهلاً |
Bu kişi de kaçıp gitmeyi istiyor olabilir, ancak güneş misali, sadece yukarı çıkabilmektedir. | TED | هذا الشخص قد يهرب أيضًا، ولكن تحصن بمثال الشمس، إنه قد يشرق فقط. |
Haritayı çalmak istemedik. kaçıp gitmek istemedik. | Open Subtitles | نحن لم نقصد أن نسرق الخريطة نحن لم نقصد أن نهرب |
İkiniz hâlâ beraber misiniz yoksa G.I. JOE ile kaçıp gitti mi? | Open Subtitles | هل إستمرت معك أم تركتك و هربت مع أحد مغاوير الصاعقة ؟ |
kaçıp sonraki gün aralarına katıldım, bir daha da arkama bakmadım. | Open Subtitles | لقد هربت وإنضممت لهم في اليوم التالي ولم أنظر للخلف قط |
Daniel, kaçıp denize açıldığında teyzen ne yaptı? | Open Subtitles | دانيال ، ماذا فعلت عمتك حين هربت إلي البحر ؟ |
Sonra sanki onunla kaçıp ikiz doğurmak istemişim gibi sandalyesinden fırladı. | Open Subtitles | ثم إنطلق من الكرسي وكأنني قلت أنني أريد الهرب ولدي توأم |
Geri kalanlar kaçıp kurtulabilirdi ama ölene kadar savaşıp kaleyi yakmayı tercih ettiler! | Open Subtitles | كان بإمكانهم الهرب قبل أن يحترق الحصن ويقاتلوا حتى النهاية |
İlk başta kaçıp gitmek lazım diye düşündüm. | Open Subtitles | ولقد أحسست بذلك منذ البداية ولهذا قررت الهرب. |
Tanrılarla ve Şeytanlarla korkusuzca dövüşmüş Doktor neden bizden kaçıp saklansın ki? | Open Subtitles | لم هذا الدكتور الذي قد يقاتل الآلهة والشياطين لم هرب منّا واختبئ |
Zavallı köpeğim evden kaçıp araba ya da kamyonun altında kalmıştır. | Open Subtitles | لابد أن كلبي المسكين قد هرب و صدمته سيارة أو شاحنة |
Aile reisliği, sorumluluklardan kaçıp gay olmak demek mi oluyor? | Open Subtitles | اذا انها جينات العائلة التي تجعلك تهرب وتخطط لزواجك المثلي؟ |
Gece çöktüğünde sen ve diğerleri 13. koridordan kaçıp dışarıda Zara'ya katılıyorsunuz. | TED | عندما يحلّ الليل، تهرب أنت والآخرون من الرواق 13 وتلتحقون بزارا في الخارج. |
Beni başka bir birlikle bıraktılar en sonunda kaçıp tüm gün seni aradım. | Open Subtitles | أنهم وضعوني مع سرية آخرى لكني تمكنت من الهروب والبحث عنك طوال اليوم. |
Eğer dördüncü duvarı yıkacaksam, kurgunun kaçıp gerçek dünyaya gelmesini isterim. | TED | وإن قمت بإسقاط الجدار الأربعة، اريد الخيال ان يهرب ويأتي للعالم الجديد. |
Hey, Greg, Eğer kaçıp evlenmeseydik ne olurdu hiç düşündün mü? | Open Subtitles | غريغ مالذي تظن أننا سنفعله لو لم نهرب ونتزوج |
Bir delinin hedefi olmuşsun. Kesinlikle kaçıp saklanmayacağım. | Open Subtitles | انت مستهدف من قاتله مجنونه انا بالطبع لن أهرب واختفي |
Belki gerçek dünya onlar için çok fazlaydı ve kaçıp saklandılar. | Open Subtitles | ربما كان العالم الحقيقي كثيرًا للغاية عليهم وهم قد هربوا واختبئوا |
Ama kasırgayı hatırlatan her şeyden kaçıp durmaya devam edersen kasırga kazanmaz mı? | Open Subtitles | لكن مجددا ان استمريت بالهرب من كل ما يذكرك بالاعصار ألا يفوز الاعصار؟ |
- Bilirsin, hapse girmemek için şehirden kaçıp çiftlikte saklanırken, bunu yapmak biraz zor. | Open Subtitles | أتعرفين , إنه لشيئ صعب أن تهربي من المدينة و تختبئي في مزرعة لعدم دخول السجن |
Şimdi ya kaçıp saklanabilirim ya da kendimi korumak için mücadele ederim. | Open Subtitles | باستطاعتي أن اهرب وأختبئ أو بإمكاني أن اتمسك بمكاني وأدافع عن نفسي |
Bu ailede yetişkinler önce konuşmadan kaçıp kendi başlarına işe kalkışmaz. | Open Subtitles | الراشدون في هذه العائلة لا يهربون ويفعلون الأشياء بدون مناقشتها أولاً |
Savaştan kaçıp Batı Afrika'da Gambiya'ya gittik. | TED | هربنا من الحرب الى غامبيا في غرب افريقيا |
kaçıp gidemiyorsan ve kesin bir biçimde başkalarına bağımlıysan... gülerek ağlamayı öğreniyorsun... | Open Subtitles | عندما لايمكنك الفرار وتعتمدين كليّاً على الآخرين تتعلّمين البكاء عن طريق الضحك |