Evet, Nick'in kaçırılmasına tanık olan tek kişi bir ev kadınıydı. | Open Subtitles | أجل, الشاهدالوحيدعلى خطف "نيك" هو ربة منزل شهدت ذلك من نافذة مطبخها |
Çocuğumun kaçırılmasına yardım ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك ساعدتي في خطف طفلتي. |
Bak, Diana'nın kaçırılmasına sağladığın katkıdan haberim var. | Open Subtitles | انظري، أدرك جيّدا مشاركتك في خطف ديانا |
1973 yılındaki Mulder'ın kız kardeşinin kaçırılmasına ait dosyaları çaldınız. | Open Subtitles | [رييس] سرقت عدّة ملفات خصّ إلى الـ1973 إختطاف أخت مولدر. |
Muhtemelen Tara'nın kaçırılmasına şahit oldu ve müdahale etti. | Open Subtitles | غالبا شاهدت إختطاف تارا و حاولت ان تتدخل |
Fakat Korra amcasının kaçırılmasına engel oldu. | Open Subtitles | لكن كورا أوقفت الثوار من أختطاف عمها |
- Onun kaçırılmasına yardım ettiğini kabul etti. - Bunun için sonra yargılanacak. | Open Subtitles | (اعترف بأنه ساعد على خطف (تيلك - وسيلقى العقاب لذلك - |
- Bir rahibin kaçırılmasına mı şaşırdın? | Open Subtitles | كنت مفتون بسبب خطف كاهن ؟ |
Bay Hall, Ben ve Emily Barlow'un kaçırılmasına karıştığınızı biliyoruz. | Open Subtitles | سيد "هال"، نعرف أنك متورط فى عملية إختطاف "بين" و "إيميلى بارلو" |
O köstebek, Reddington'ın kaçırılmasına ve işkence görmesine neden olan istihbaratı sızdırdı. | Open Subtitles | التي ادت الى إختطاف و تعذيب (ريدينغتون) إنها عملية رياضية سهلة (هارولد) |
Roma'nın yakılmasından tut Lindbergh'in kaçırılmasına kadar bildiğin her şeyi anlatacaksın. | Open Subtitles | ستخبرنا كل شيء تعرفه (من حريق "روما" إلى إختطاف (ليندبيرق |
Ewa Tanguy'nin kızının kaçırılmasına karıştı. | Open Subtitles | هو مشترك في إختطاف إبنت (إيوا تانجي). |
Eğer ki You Kuchan, Calder'in kaçırılmasına karıştıysa, ...yardıma ihtiyacı olduğu çok açık. | Open Subtitles | أذا كان (كجان) متورط في أختطاف (كالدر), أذاً نعرف بأنه حظى بالمساعدة. |