Olabilecek iki şeyden biri kaçıranlar, seni tanıyor ya da tanımıyorlar. | Open Subtitles | أحد الأمرين لقد حصل هُنا، أما الخاطفين يعرفونك أو لا يعرفونك. |
Durum odasındaki görüşmenin kaydı kaçıranlar tarafından az önce yayınlandı. | Open Subtitles | لدينا تسجيل من غرفة العمليات أطلقه الخاطفين قبل وقت قصير |
Ama kaçıranlar sizi büyük bir ihtimalle arayacaktır. Genelde ararlar. | Open Subtitles | في الواقع سوف يتصل الخاطفون انهم عادة ما يفعلون ذلك. |
Ya yanlış biliyorlardı ya da kaçıranlar onu uyuşturduklarında kızınızın saçını boyamış. | Open Subtitles | إما أنهم كانوا مخطئين أو أن الخاطفون صبغوا شعر إبنتك عندما خدروها |
Robin'i kaçıranlar irtibat kurar kurmaz Michael, Bay Ellison'ı aradı. | Open Subtitles | في الوقت الذى عملوا المختطفين الاتصال, مايكل اتصل بسيد اليسون. |
kaçıranlar beş saat önce Coyome geçidinin 30 km ötesindeydi. | Open Subtitles | المختطفون ذهبوا الى سهل شيليكوت على بعد 20 ميلاً من كويام،منذ 5 ساعات |
Bebeği kaçıranlar fidye için bir daha ararlar mı dersin patron? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الخاطف سيتصل ليطلب فدية أخرى؟ |
Kızımı kaçıranlar nasıl insanlardır? | Open Subtitles | أى نوع من الناس الرهيبة يجب أن تكون هذة الخاطفين هناك شر فى العالم , سيد فوستر |
Nikki'yi kaçıranlar o sandığı daha önce de kullanmış olabilir. | Open Subtitles | أنا أفكر أن الخاطفين إستعملوا ذلك الصندوق من قبل |
Adam kaçıranlar takım hâlinde çalışır. Sen de mi işin içindesin? | Open Subtitles | الخاطفين يعملون بجماعات هل أنت متعلق بهذا ؟ |
Bu tür olaylarda kaçıranlar şu ana kadar hala aramamışlarsa parayla ilgilenmiyorlar demektir. | Open Subtitles | حسناً ، في حالة مماثلة إن لم يتصل الخاطفون بعد فهذا يعني أنهم غير مهتمين يالمال |
kaçıranlar Münih hapishanesindeki üç katilin serbest bırakılmasını istiyorlar. | Open Subtitles | طلب الخاطفون ان يدخلوا سالمين الى ميونخ و في المقابل سيحرروا الرهائن الثلاثة |
Ve çocuğu kaçıranlar beni St. Paul okulana çağırdı. | Open Subtitles | انهم كانوا المختطفين الذين دعوني إلى مدرسة القديس بول. |
Bazı kaçıranlar peşimde olabilir. Dünya büyük. | Open Subtitles | ربما يسعى خلفي بعض المختطفين فهذا عالم كبير |
Fakat kaçıranlar tekrar geri nereye koyacaklarını bilmiyorlardı. | Open Subtitles | تم استخدامه لمحاربة المهاجمين لكن المختطفين لم يعلموا |
kaçıranlar iki saat sonra tekrar aradılar .Tanrıya Şükür, | Open Subtitles | المختطفون إستدعوا إثنان بَعْدَ ساعات، يَشْكرُ الله، |
kaçıranlar diyor ki, eğer çok endişelenirsen beni öldüreceklermiş. | Open Subtitles | يقول المختطفون إنك إن بالغت في القلق فسيقتلونني |
Çünkü sonra söylediği şeyi onu kaçıranlar bilemezdi. | Open Subtitles | الشيء الذي المختطفون لَمْ يَكنْ ممكناً أَنْ يَأخُذَ معروفَ. |
kaçıranlar beni tekrar aradı ve onlarla görüşmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | لقد أتصل الخاطف مرة أخرى وقمت بالأتفاق على مقابلته |
Yerel polise bizim FBI ajanlarının çocukları kaçıranlar olduğu anonsu yapılmış. | Open Subtitles | شرطة المترو قد تم إنذارهم بأن عملاؤنا هم المُختطِفين |
kaçıranlar, Goa'nın Blue Nile otelinde kalmamı istediler. | Open Subtitles | المختطف سألني للذهاب في النيل الأزرق الفندق، غوا. |
İddiasına göre, kaçıranlar tanınmasın diye onun görünüşünü değiştirmişler. | Open Subtitles | يدعي ان خاطفيه غيروا مظهره ليجعلوه غير معروف |
Az önce Ruslarla konuştuğumuza göre onu kaçıranlar oldukça uyarı almış olurlar. | Open Subtitles | والأن، بما أننا تكلمنا مع الروسيين فسيصل كلامٌ إلى خاطفيها |
Bak bu şekilde nereye varıyorsun bilmiyorum ama ortalığı karıştıranların Çocuk kaçıranlar olduğu çok açık. | Open Subtitles | هنالك واقعياً, أناساً يُقْتَلَوُنْ _ |
Siz gittikten sonra kaçıranlar bir daha aradı. | Open Subtitles | حسناً ، بعدما غادرتهم ، عاود المُختطفون الإتصال بي |
- Evet, kızı kaçıranlar. | Open Subtitles | ... ـ هل هؤلاء هم ـ أجل ، إنهم المُختطفين |