Ofisime gelip o palavraları sıkarken kızını kimlerin kaçırdığını biliyordun. | Open Subtitles | أنك كنت تعرف من اختطف ابنتك وأنه ليس بن أو جماعته |
Ne kaçırdığını görmeni istedim böylece bir dahaki sefere başına ne geleceğini bileceksin. | Open Subtitles | أردتك فقط أن ترى هذا لكي تعرف ما يفوتك لكي تتعلم في المستقبل |
Belki de diğer köpeği kaçırdığını duymuşlardır. | Open Subtitles | في الواقع, لربّما كلابه سمعوا بشأن كيف حاولتِ خطف الكلب الآخر |
Hiç her şeyi kaçırdığını sandığın güçlü hislere kapıldın mı? | Open Subtitles | هل إنتابك ذات مرة شعور غامر -أنكِ فوت كل شئ؟ |
Tamam, gerçekten ne kaçırdığını bilmek istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد فعلاً أن تعرف ما الذي فاتك البارحة ؟ |
Kadın ne kaçırdığını iyi biliyor olacak Yanı kaçırmamış olacak Teşekkür ederim Niles. | Open Subtitles | أنها لا تعرف ما يفوتها , ,أنها ستعرف بالضبط ما يفوتها لكنها لم تفتقده فقط |
Senin istediğin adama neler kaçırdığını göstermek kızım, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | تريدينه أن يرى ما يفوته يا فتاة و أنت تعلمين هذا |
Beyninin kısayoldan gittiğini ve bir şeyler kaçırdığını fark ettin. | TED | أدركت أن دماغك اتخذ طريقًا مختصرًا و فوّت شيئًا ما. |
Sanırım adam Dr. Bloom'un Barry Bonds'u kaçırdığını düşünüyordu. | Open Subtitles | ـ نعم يعتقد هذا الرجلِ ان دكتور بلوم اختطف باري بوندس |
Ama Brendan'ın Sydney'i kaçırdığını ilk senin öğrenmeni istedik. | Open Subtitles | ولكننا أردنا أن تكوني أول من يعرف بأن براندون اختطف سيدني |
- Bugünden itibaren. Neler kaçırdığını bir bilsen. | Open Subtitles | منذ اليوم , منذ الآن واو , لا تعلمين حقا ما الذي يفوتك |
Tamam. Ama ne kaçırdığını bilmiyorsun. | Open Subtitles | حسناً، لكنك لا تعرف ماذا يفوتك |
Yani, yaratığın komşularınızdan bir kızı kaçırdığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | عفواً، هل تقول أن الكائن خطف فتاة من جيرانك؟ |
Oğlunuzun bugün kızımı kaçırdığını gurur duyarak söyleyemezdim. | Open Subtitles | حسناً لن أدعي أنها مصدر فخر وإعتزاز حيث أنه في الأساس خطف إبنتي اليوم |
Holcomb'a ekibinin bir bakım görevlisini ellerinden kaçırdığını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت هولكومب ان فريقه فوت عامل الصيانة عندما كانوا يجمعون الجميع |
Bana ne gördüğünü söyle, ben de sana neyi gözden kaçırdığını söyleyeyim. | Open Subtitles | أخبرني ماذا ترى، وسأخبرك ما فاتك |
Altı çatlak sayesinde bir ilişkide ne kaçırdığını görmek ister misin? | Open Subtitles | أتريد الإحساس بما تفتقده في علاقة مع 6 مجانين ؟ |
Ne kaçırdığını bilmiyor. | Open Subtitles | , للعلم فقط هو لا يعرف ما يفوته |
Pazartesi günü dersini kaçırdığını ve iki öğrencinin şikayetçi olduğunu duydum. Acil bir tatile çıktım. Yapıp yapabileceğim en iyi şeydi. | Open Subtitles | سمعت أنك فوّت محاضرة يوم الإثنين وكل طلابك قدم شكوى لقد كنتُ في أجازة سريعة أفضل ما قمتُ به |
Seni uzaydan gelen yaratıkların kaçırdığını ispatlamak için yalan makinesine girmek ister misin? | Open Subtitles | أنت راغب للأخذ a إختبار كشف كذب للإثبات... أنت إختطفت بالمخلوقات من الفضاء الخارجي؟ |
Dostum, ben kendini kaçırdığını sandığımı söyledim. Bundan bu kadar emin olan sendin! | Open Subtitles | يا رجل، أنا قلت بأنني أعتقد أنـّها اختطفت نفسها |
Eve gitmek istemiyorum. Eğer dışarıya çıkarsan, onlara beni kaçırdığını söylerim. | Open Subtitles | لا أريد العودة الى المنزل، اذا خرجت فسأقول لهم انك اختطفتني |
Neler kaçırdığını bilmiyorsun. Bu çökertme dünyasının Everest Tepesi! | Open Subtitles | أنت لا تعلم ما الذي تفوته علي نفسك هذا بمثابة قمة إفرست في اختراق الحواسيب |
Bu şehirli çocuğu alacağız ve ona neler kaçırdığını göstereceğiz. | Open Subtitles | سوف ناخذ الفتى الريفي هذا ونريه ماذا فاته |
Karımı terörislerin mi kaçırdığını söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقد أن الإرهابيون هم من قاموا بإختطاف زوجتى ؟ |
Baştan eşcinsel olduğunu söyledin şimdi de uzaylıların seni kaçırdığını söylüyorsun. | Open Subtitles | في البداية اخبرتني انك شاذ والآن تخبرني انك خطفت بواسطة فضائيين |