Bütün yapman gereken, bir kaç saatliğine burada takılıp, paranı almak ve eve gitmek. | Open Subtitles | كل ما علينا القيام به البقاء هنا لبضعة ساعات نأخذ نقودنا ونعود لديارنا |
Seni bir kaç saatliğine eve götürsek? | Open Subtitles | ربما يتوجب علينا أن نأخذكِ ..للمنزل لبضعة ساعات |
Teşekkür edin onlara, küçük bir yardım teklif edin, belki bir kaç saatliğine gönüllü bakıcı olmak gibi bir şey. | TED | أشكره، قدم له القليل من المساعدة، ربما حتى تطوع كمقدم رعاية لبضع ساعات في الأسبوع. |
Çalışma izni olan kadınların çoğu, yatılı hizmetçi yani çocuklarını sadece Pazarları, onda da bir kaç saatliğine görebiliyorlar. | Open Subtitles | معظم النساء اللواتي لديهن رخص عمل يعملاً كخادمات منزليات لذا لا يمكنهن رؤية أطفالهن سوى لبضع ساعات في أيام الأحد |
Neyse, acaba diyordum, bura gelip, bir kaç saatliğine çocuklara bakar mısın ? | Open Subtitles | إن ما كنتِ تستطيع المجيء والاعتناء بالاطفال لـ بضع ساعات |
- Bir oda istiyorum. - kaç saatliğine? | Open Subtitles | ـ أحتاج إلى غرفة ـ لمدة كم ساعة ؟ |
Nerede oynadığını kimseye söylemez. Sadece bir kaç saatliğine ortadan kaybolur. | Open Subtitles | لا تخبر احد انه يلعبها هو يسافر فقط لساعتين |
Frank'in bir kaç saatliğine takım elbise ödünç alması gerekiyor. | Open Subtitles | وفرانك يحتاج فقط لإستعارة البدلة لعدة ساعات |
LAPD'deki arkadaşlar bir kaç saatliğine kilitli tutuyorlar. | Open Subtitles | جعلت أصدقائي في الشرطة يحبسونهم وسط المدينة لبضعة ساعات |
Eh, buradan bir kaç saatliğine kurtulmak iyi olacak. | Open Subtitles | سيكون جيداً الخروج من هذا المكان لبضعة ساعات. |
Belki seni kovar ama bir kaç saatliğine tüm çocuklar gibi eninde sonunda dediklerini dinler. | Open Subtitles | ربما يقوم بطردك لكن فقط لبضعة ساعات جميع الأطفال في نهاية المطاف يفعلون ما يقال لهم |
Bu problem benliğimin özünde, çok derinlerde, ve sekiz tekila shot belki bunu bir kaç saatliğine maskeleyebilir. | Open Subtitles | هذا فقط في قلب شخصيتي، عميقاً في شخصيتي، وثمانية كئوس تيكيلا لن تُخفي ذلك سوى لبضعة ساعات. |
Bir kaç saatliğine burada oturup, uyumalarını ve altlarına yapmalarını, izlemek için oldukça kalifiyeyim. | Open Subtitles | أنا مؤهل تماماً للجلوس هناومشاهدتهمينامون.. ويتغوطون في حفاضاتهم لبضعة ساعات. |
Bir kaç saatliğine, gözlem içindi. | Open Subtitles | -ألم يجعلكَ تدخل المشفى ؟ -أجل , لبضعة ساعات . من أجل الملاحظة |
Kapsama alanından bir kaç saatliğine kayboluyorsun. Tekrar ortaya çıktığında... | Open Subtitles | تواريتَ عن المساندة لبضع ساعات ثم ظهرتَ مجدّداً |
Ve sonrada onu bir kaç saatliğine dördüncü kanal trafik helikopteriyle dolaştırdık. | Open Subtitles | ثم وضعناه في مروحية القناة الرابعة . للمرور لبضع ساعات |
Tabii bir kaç saatliğine çöp bidonuna kilitlemişliğim vardır. Ne var? | Open Subtitles | على الرغم أنّي أوصدتُ عليه في تلك القمامة لبضع ساعات. |
Bu çocukların sahneye çıkıp ailelerine karşı bir kaç saatliğine normalmiş gibi davranmalarının amacı nedir? | Open Subtitles | ما الفائدة من عرض هؤلاء الاطفال امام آبائهم لبضع ساعات... لكي نظهرهم بأنهم طبيعون؟ |
Bir kaç saatliğine kalbin ve nefes alışverişin duracak, ölü gibi olacaksın. | Open Subtitles | لمدة بضع ساعات سيتوقف قلبك و تنفسك و تبدو كأنك ميتاً |
Belki de bir kaç saatliğine fidanlığa gidip, bir kaç bitki alabiliriz. | Open Subtitles | ربما بعض بضع ساعات يمكننا الذهاب الي المشتل ونقوم بأحضار بعض النباتات البديلة |
- kaç saatliğine ücretlendirilebileceğim? | Open Subtitles | كم ساعة يمكنني أن أتقاضى؟ |
Yani sigortanız olmadan bir kaç saatliğine Michigan'a bizi görmeye bile gelemez misiniz? | Open Subtitles | أنت لا تَذْهبَ إلى رُؤيتنا في مشيغان لساعتين بدون تأمينِ؟ |
Sadece bir kaç saatliğine ödünç aldım. | Open Subtitles | لقد إستلفتها لعدة ساعات |