Kural 14, halatı düğümle ama koparma. İnsan kaçakçılığı koparır. | Open Subtitles | القاعدة14، احني الخطّ ولا تكسره تهريب البشر يكسر ذلك الخطّ. |
Asya'daki tek büyük işletme, iş hayatına Çin'e afyon kaçakçılığı yaparak başladı. | Open Subtitles | أكبر عمل فردي في آسيا بدأ عن طريق تهريب الأفيون إلى الصين. |
Silah kaçakçılığı günümüzde normal bir meslek hâlini aldı zaten.. | Open Subtitles | تهريب الأسلحة يعتبر عمليا تجارة رسمية هذه الأيام |
Bir grup tazının elmas kaçakçılığı için kullanıldığını nereden bilebilirdim söyler misin? . | Open Subtitles | أنا مفترض لمعرفة باقة الكلاب السلوقية قد يستعمل لتهريب الماس؟ |
Görünüşe göre silah kaçakçılığı Kabile için oldukça kârlı olmaya başlamış. | Open Subtitles | مما يشير أن تجارة الأسلحه قد أصبحت من مصادر تمويل القبيله |
Narkotik kaçakçılığı, para aklama ve bilgisayar korsanlığı ile suçlanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تواجهين إتهامات بتهريب المخدرات غسيل الأموال و قرصنة الحاسوب |
Çünkü insan kaçakçılığı, çoğumuzun düşündüğünden daha yaygın, çok daha karmaşık ve bize yakın. | TED | لأن الاتجار بالبشر أمر شائع و أكثر تعقيدا و أقرب إلينا أكثر ممّا يظن بعضنا. |
Mücevher kaçakçılığı üzerine ne anlatacağına bağlı. | Open Subtitles | هذا يعتمد على مدى إخبارى عن تهريب المجوهرات |
Ve bütün bu içki kaçakçısı söylentileri. İçki kaçakçılığı da neymiş? | Open Subtitles | و كل الكلام عن تهريب الكحول ما معنى تهريب الكحول؟ |
Üç yıl önce Kuzey Carolina'dan sigara kaçakçılığı yapmak suçundan, | Open Subtitles | أنت مطلوب تسليمك الى نيوارك بموجب أمر احضار من نيوجيرسي بسبب تهريب السجائر |
Üç yıl önce Kuzey Carolina'dan sigara kaçakçılığı yapmak suçundan... | Open Subtitles | أنت مطلوب تسليمك الى نيوارك بموجب أمر احضار من نيوجيرسي بسبب تهريب السجائر |
Ben silah kaçakçılığı, gün ortası soygun ve genel kargaşa bakanıyım. | Open Subtitles | أنا مسؤول عن تهريب السلاح، السرقة في وضح النهار، وإثارة الفوضى العامة. |
Emrim altındaki birçok kişiyle birlikte Juarez'den El Paso'ya... uyuşturucu kaçakçılığı işine bulaştım. | Open Subtitles | أشتركت في عملية تهريب مخدرات من واريس إلى ألباسو ومعي مجموعة من رجاب يا سيدي |
Çetenin uyuşturucu kaçakçılığı için insanları kullandığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنّ العصابة تستخدم الناس لتهريب بعض المخدرات إلى داخل البلاد. |
Uluslararası silah kaçakçılığı ve bir İngiliz vatandaşının cinayetini azmettirme suçlarından tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الإعتقال لتهريب الأسلحة دولياً والتحريض على قتل مُواطنة بريطانيّة. |
Gördüğünüz gibi, tarım sektörü ya da misafir işçi programıyla ilgili anlattıklarım aslında insan kaçakçılığı değil; | TED | تذكروا، لا شيء من ما أصِفُه حول هذا القطاع الزراعي أو عن برنامج العامل الضيف ما يعتبر تجارة بالبشر. |
Tanıdığım bir adam domuz boku dolu kamyonlarda ot kaçakçılığı yapardı. | Open Subtitles | أعرف رجلاً يقوم بتهريب الحشيش في شاحنة تغطيها رائحة روث الخنزير |
İnsan kaçakçılığı hakkında neler yaptığımıza bakınca büyük bir umutsuzluğa kapılıyorum. | TED | و عندما أفكر بقدر ما أنجزنا لإيقاف الاتجار بالبشر. أشعر بخيبة أمل عظيمة. |
Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Bürosu burada silah kaçakçılığı yapıldığını biliyordu. Dükkanı kapatmayıp kimin geleceğine bakarız diye düşündüm. | Open Subtitles | تعلم الأي تي إف بأنهم يهربون أسلحة غير شرعية، ونحن نقوم بتتبعهم |
Yalnız fuhuş değil Eric, insan kaçakçılığı da söz konusu. | Open Subtitles | هذه لَيستْ فقط دعارة، إيريك. هذه المتاجرة بالبشرُ. |
Bu süreçte vergi kaçakçılığı da soruşturulursa o zaman ne yapacaksınız? | Open Subtitles | فى هذه العملية لو تم التحقيق معنا بسبب التهرب من الضرائب، ماذا ستفعلين إذن؟ |
İnsan kaçakçılığı için dahi, ürünlerinle başa çıkma yöntemin çok sert. | Open Subtitles | حتى لو كانوا "يتاجرون بالبشر طريقة تعاملهم معهنّ "كمنتجاتهم" خشنة للغاية |
Uyuşturucu onların kontrolünde, silah kaçakçılığı, kara borsa elmaslar insan ticareti, hatta cinayet ve şantajda. | Open Subtitles | يسيطرون على المخدرات وتهريب الأسلحة والمتاجرة بالماس في السوق السوداء والمتاجرة بالبشر وحتى القتل والإبتزاز |
Aynı zamanlarda da... vergi dairesi hakkında vergi kaçakçılığı araştırması... yapmaya başlamış. | Open Subtitles | فى الوقت نفسه قامت مصلحة الضرائب بالتحقيق معه للتهرب من الضرائب |
Ölmek üzere olan, Raymond Villard... ..iyi eğitimli uluslararası insan kaçakçılığı dünyasının lideri... ..ve Cuma günkü hapishaneden kaçışın sorumlusu. | Open Subtitles | من بين القتلى رايموند فيلارد زعيم شبكة دولية ضخمة للتهريب و الرجل المسئول عن أحداث هروب من السجن |
Bazı İrlandalı haydutlar silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapıyordu. | Open Subtitles | كانت هذه العصابات الإيرلندية تهرّب الأسلحة والكوكايين. |
Gasp, uyuşturucu insan kaçakçılığı... | Open Subtitles | بتهمة الابتزاز وتجارة المخدرات والاتجار بالبشر، سنكشف الكثير. |
Daha sonra ise saldırı, hırsızlık, uyuşturucu kaçakçılığı... | Open Subtitles | و بعد ذلك ، قمت بالإعتداء و السرقة و الإتجار بالمخدرات |