Bedevi rehber, O' na ve arkadaşı Ebu Bekir' e öncülük edip haziran sıcağında, çölün insan ayağı değmemiş bölgelerinde kaçmalarını sağladı. | Open Subtitles | الدليل البدوى قاده هو و رفيقه أبو بكر فى رحلة هروبهم فى طرق غير مؤهولة فى الصحراء وفى حرارة أيام شهر يونيو |
- Batıya kaçmalarını engelle. | Open Subtitles | كتلة هروبهم إلى الغرب. بهذه الطريقة. |
kaçmalarını sağladı. | Open Subtitles | ساعدت على هروبهم. |
kaçmalarını söylemeliydim. Olanca güçleriyle kaçıp saklanmalarını. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبرهم أن يهربوا بأقصى سرعتهم، يهربوا ويختبأوا |
Olasılıklardan biri, sınır dışı etme derdinden kurtulmak için Yahudilerinin kaçmalarını istemesi olabilir. | Open Subtitles | تفسير واحد مُحتمل وهو أنّه أراد اليهود ان يهربوا لإنقاذه من المتاعب التى سيواجهها هو فى إبعادهم |
Halkına silahlarını indirip kaçmalarını söylesen iyi edersin. | Open Subtitles | يجدر بك أن تخبر رجالك أن يضعوا أسلحتهم و يهربوا |
Yalnızca iki yol kaçmalarını zorlaştırıyor. | Open Subtitles | مسارين فقط يجعل هروبهم صعباً |
Her yerde olabilirler. Onlara kaçmalarını söyledim. | Open Subtitles | ـ يُمكن أن يكونوا في مكان ما هُنا ـ أخبرتهم بأن يهربوا |
Ben müvekkillerime genelde yakalanmadan önce kaçmalarını tavsiye ederim. | Open Subtitles | عادة أنصح موكليني بأن يهربوا قبل أن يتم القبض عليهم |
Ben, adamlarınıza kaçmalarını söylemenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تخبر رجالك بأن يهربوا بعيدا |
Onların yakınında kal, kaçmalarını istemiyorum. | Open Subtitles | أبقى معهم. أنا لا أريد أن يهربوا |