Bir dakikalık benden kaçmayı bırakıp açıklamama izin verir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ التوقُف عن الهرب منّي لدقيقة واحدة لِتدَعيني أشرح لكِ؟ |
Bundan kaçmayı denedi, ne yazık ki striptiz ayakkabılarını çoktan giymişti. | Open Subtitles | ولذلك قررت الهرب ولسوء الحظ سبق وأن ارتدت حذاء الرقص الثقيل |
Bir balıkçıyla pazarlık yapıp, makul büyüklükte yerli bir tekne bulmuş, ve benimle birlikte kaçmayı denemeyi kabul etmişti.. | Open Subtitles | كونه كان مراكبيا ماهرا فقد كان يملك زورقا ذو حجم لاباس به و قد وافق على محاوله الهروب معى |
Bir mühendis. Çift kilitli bir odadan kaçmayı nasıl becerebildi? | Open Subtitles | رغم ذلك بطريقة ما أستطاع الهروب من غرفة محكمة الإغلاق |
# Banka hesabını kapatmak gibi... # # ...son faaliyetleri, # # onlarla kaçmayı planladığını kanıtlıyor. # | Open Subtitles | آخر نشاطاته كانت اغلاق حسابه المصرفي يُفترض أنه كان يخطط للهرب معهم |
Hindular ve Müslümanlar başları dimdik yaralanmak ya da ölmekten kaçmayı ummadan. | Open Subtitles | هندوس و مسلمون سويا و رؤوسهم مرتفعة دون أي أمل في الفرار |
Birlikte kaçmayı planlamıyordunuz, değil mi? | Open Subtitles | كنتما تخططان للهروب معاً أليس كذلك ؟ لا. |
kaçmayı aklından bile geçirme. Bensiz bir saat bile yaşayamazsın. | Open Subtitles | لا تفكر في الهرب فلن تبقي علي قيد الحياه بدوني |
8 Eylül sonrası, Alman polisinden kaçmayı başardım. | Open Subtitles | بعد الثامن من أيلول بدأت الهرب من الشرطة الألمانية |
kaçmayı düşünüyorsan artık çok geç. | Open Subtitles | إذا كنتِ تفكرين في الهرب ، فذلك متأخر قليلًا |
Mümkün olduğunca çabuk tekrar kaçmayı deneyecektim. | Open Subtitles | بالنسبة لي، قررت الهرب في أسرع وقت ممكن. |
Gezme isteğini doyurup, kaçmayı düşünmeyeceksin. | Open Subtitles | ربما تشعر بالشبع و لا تفكر في الهرب طوال الوقت |
Bilmek istediğim, neden kaçmayı kafana koyduğun. | Open Subtitles | ما أريد معرفته لم أنت مصمم على محاولة الهرب |
Hepimize, hayatlarımızdan kaçmayı bırakmayı ve yeniden yaşamaya başlamayı soruyorum. | Open Subtitles | أطالبكم كلكم بأن نتوقف عن الهروب من حياتنا ونبدأ بحياتهم |
Bana etrafımda kurduğum kafesten kaçmayı öğretmekle kalmadı aynı zamanda kafesin de en başından beri var olduğunu gösterdi. | Open Subtitles | لم تبين لي فقط كيفية الهروب من القفص الذي بنيته حول نفسي. بل وبينت لي أن القفص موجود أصلا. |
Orada iki yıl kaldım ve iki yıl sonra, İngiltere'ye kaçmayı başardım. | TED | ومكثتُ هناك لمدة عامين، وبعد عامين، استطعتُ الهروب إلى إنجلترا. |
...nesnel yaşantımdan kaçmayı başaramayıp, bilinç dünyamı izole ederken var olabilmenin erdemine ulaşamayıp üstelik hiçliğe doğru da yol alamazken dinlemek zorundayım, etrafıma daha çok bakmalıyım... | Open Subtitles | ولأني لا استطيع الهروب من سحق الموضوعية لي ولا من طرد الذاتية لي ولأني لا استطيع الارتقاء بنفسي إلى حالة الوجود |
Tabii, eğer yine kaçmayı düşünmüyorsan. | Open Subtitles | هل ستكون هنا عندما نرجع؟ الا إذا كنت تخطط للهرب ثانيةً |
kaçmayı denediğimde de, daima biri benden daha hızlı çıkıyor. | Open Subtitles | حاولت الفرار منهم ولكن دائماً هناك من هو أسرع منك. |
..bende kaçmayı denemiştim ama Tyrone'dan kimse kaçamaz. | Open Subtitles | لأننى سأضطر للهروب معك ،و لا أحد يهرب من تيرون |
Ve onunla kaçmayı düşündüğünü söylüyordu. | Open Subtitles | لهذا السّبب كانت تفكرّ بالهرب بعيداً معه |
Ne yazık ki, liman idaresi polisinin elinden kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لسوء الحظ ، هرب من شرطة هيئة المطار في المَطار |
Bazı gerçeklikler kadar büyük. kaçmayı düşünmen olası bile değil. | Open Subtitles | حجمه بمثابه حجم بعض العوالم لا يمكنك حتى التفكير بالهروب |
O halde neden kaçmayı bırakıp kendi tarafını anlatmıyorsun? | Open Subtitles | إذن لمَ لا تتوقفين عن الركض وتخبرينني بجانبك؟ |
Führer'im, bir asker olarak, Berlin'den kaçmayı öneriyorum. | Open Subtitles | كجندي، أقترح أن نهرب من برلين، انها محاصرة |
Ben de aslında tam da bu garip andan kaçmayı umuyordum. | Open Subtitles | كنت آمــل حقــا تجنب هذه الللحظة الحرجــة تمــاما. |
Ama bunun yerine kendi düğününden kaçmayı seçtin. | Open Subtitles | لكن بدل ذلك، لقد هربتِ .في حفل زفافك |
Ben müdür oldum olalı kaçmayı deneyenler oldu. | Open Subtitles | منذ أن أصبحت مأمور البعض حاولوا الهُرُوب. |
Garip bir yolla kaçmayı başarmıştı, ne kadar kurnaz olduğu bilirsiniz. | Open Subtitles | شاهدته في لمحه خاطفه إلا أنه لاذ بالفرار. علىنحوغريب.. أحترم ذلك الرجل. |