Seni vurup kaçmaya çalıştığını söyleyebilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يطلق عليك النار ويقول أنك حاولت الهرب |
- Hayır ama bize söylemediğin şeyler olduğunu düşünüyorum ve toplanma sırasında kaçmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | كلا لكن أظن أن هناك أشياء لم تخبرينا بها أعلم أنك حاولت الهرب أثناء التجمع |
Bir tane aptal sarışın varmış... ondan kaçmaya çalıştığını söylüyordu. | Open Subtitles | إن لديه قدم عرجاء هو يقول أنه يُحاول أن يتفادى إمرأة شقراء محرومة عاطفياً في منطقة المكاتب |
Babamın şehirden kaçmaya çalıştığını sanmışlar. | Open Subtitles | -حقاً؟ -أجل، ظنّوا أنّ أبي يُحاول الهرب من المدينة . |
Ayrıca bu gece ülkeden kaçmaya çalıştığını da düşünüyorum. | Open Subtitles | وانا كذلك اعتقد انها تحاول الهرب من البلد الليلة |
Ben kurbanın iki kez vurulduğunu, bu da onun katilinden yüzerek kaçmaya çalıştığını açıklar. | Open Subtitles | أنا أُعلن أن هذه الضحية كان قد أطلق علية مرتين، ومن ثم حاول الهرب من قاتله |
Ve kaçmaya çalıştığını da unuttum sanma. | Open Subtitles | ولا تظنوا أني نسيت حاولت الهرب. |
Ajan Navabi, kızın ikinci bir araçla tek başına kaçmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قالت العميلة (نافابي) أنها حاولت الهرب بإستخدام سيارة ثانية |
- kaçmaya çalıştığını söylerim. | Open Subtitles | -سأقول أنك حاولت الهرب |
Yani ülkeden kaçmaya çalıştığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | -أتظنّ إذن أنّه يُحاول مُغادرة البلاد؟ |
Yani ülkeden kaçmaya çalıştığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | -أتظنّ إذن أنّه يُحاول مُغادرة البلاد؟ |
Hem dün akşam daha da sinirli olması lazım Elena'nın orada olduğunu ve ondan kaçmaya çalıştığını düşündüyse yani. | Open Subtitles | وكان أكثر غضباً ليلة أمس إذاً توقع أن الفتاة هناك تحاول الهرب منه |
Herifler diyor ki: "kaçmaya çalıştığını düşünüyoruz." | Open Subtitles | و يقولون : " نعتقد أنك " تحاول الهرب |
Onun kaçmaya çalıştığını söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنّه حاول الهرب |