Saçmalama Linda. Kardeşim büyülü bir kabarcığın seni tekrar görmesini engellemesine izin vermez. | Open Subtitles | أخي لن يدع شيئًا كهذه الفقاعة السحرية تحول بينه وبين رؤيتك مرة أخرى |
Yani bu kabarcığın içine girersek geleceğe ilerlemiş de olabiliriz. | Open Subtitles | إن دخلنا تلك الفقاعة قد نتقدم أكثر فى المستقبل |
Zaman bizim için normal bir hızla geçiyor gibi görünse de aslında, kabarcığın içinde yıllar geçerken alanın dışında saliseler geçecek. | Open Subtitles | مع أنّ الزمن يبدو وكأنّه يمرّ بسرعة عادية لنا تمرّ سنوات داخل الفقاعة بينما يمرّ جزء من الثانية خارج الحقل |
Bir kabarcığın içine hapsettiği havayı yedeğine alan yengeç örümceği, ibriğin dibine dek dalabiliyor. | Open Subtitles | بأَخْذه ما يلزمه من الهواء ويحصره في فقاعة عنكبوت السرطان البحري يُمْكِنُ أَنْ يَغُوصَ في الحقيقة الى قاع الابريق |
Mutasyonu nasıl düzelteceğimi bulamazsam, zavallı çocuk hayatı boyunca bir kabarcığın içinde yaşayacak. | Open Subtitles | ذلك الفتى المسكين سيقضي ماتبقى من حياته في فقاعة إن لم اكتشف طريقة لعلاج طفرته، |
Tıpkı bilinçsiz bir kabarcığın yüzeye çıkması gibi. | Open Subtitles | كفقاعة غير واعية تطفو إلى السطح |
Çikolatada sıkışan ikinci kabarcığın sonuçları da elimize geçti. | Open Subtitles | وصلتنا نتائج تحليل الفقاعة الثانية التي وجدناها عالقة بالشوكولاتة |
kabarcığın içinde de dinlenebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تكوني مرهقة في هذه الفقاعة |
Çekirdek için gerekli olan radyoaktif materyal şu kabarcığın ortasında. | Open Subtitles | جون) المواد الإشعاعية التى تلزمنا) للنظام المركزى هى وسط هذة الفقاعة |
Onlara kabarcığın bu tarafından girebileceğimizi söylemiştim. | Open Subtitles | (قلت لهم بإمكاننا دخول الفقاعة من هنا يا د. |
kabarcığın içine gir. | Open Subtitles | ادخلي إلى الفقاعة. |
kabarcığın içinde kal. | Open Subtitles | إلزمي الفقاعة |
Bizim evrenimizin, çok sayıda kabarcıktan meydana gelen sabunumsu bir çoklu evren içindeki bir evrenden ibaret olduğuna ve her bir kabarcığın farklı temel sabitler ve farklı fizik kanunlarına sahip farklı bir evren olduğuna dair düşünceler mevcut. | TED | لقد تم التكهن من قبل أن كوننا ليس الا فقاعة في أكوان صابونية متعددة مصنوعة من عدد وفير من الفقاعات, و كل فقاعة هي عبارة عن كون مختلف له ثوابت اساسية مختلفة و قوانين فيزيائية مختلفة. |
Ve siz kabarcığın içinde yaşıyorsunuz? Başınız merkeze doğru? | Open Subtitles | وأنتِ تعيشين داخل فقاعة في الوسط |
kabarcığın içindeyim! kabarcığın içinde sıkıştım! | Open Subtitles | أنا في فقاعة أنا محتجزة في فقاعة |
Tıpkı bilinçsiz bir kabarcığın yüzeye çıkması gibi. | Open Subtitles | كفقاعة غير واعية تطفو إلى السطح |