ويكيبيديا

    "kabuğundan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القشرة
        
    • صدفته
        
    • قشور
        
    • لحاء
        
    • قوقعتك
        
    • قوقعته
        
    • قوقعتها
        
    Ekmeğin kabuğundan nefret ederim, ayrıca kuşlar da sinirimi bozar. Open Subtitles أنا لا أحب القشرة على خبزي والطيور تجعلني متوتراً المعذره.
    Tek yapacağımız onu kabuğundan çıkarmak. Open Subtitles كلّ ما يجب أن نفعله هو أن نخرج البزاقة خارج صدفته
    Batı hint adalarının yakınındaki harika... bir deniz yaratığının kabuğundan yapıldı. Open Subtitles لقد صنع من قشور كائن بحرى فى جزيرة بعيده فى الهند
    Yöre halkı çok önceleri yapmışlar ve eğer bu ağacın kabuğundan çiğnerlerse, bunun diş ağrısına iyi geldiğine inanırlarmış. Open Subtitles القرويون وضعوها هُناك منذُ عهد بعيد، ويظنون إذا مضغوا قطعة من لحاء الشجرة، سوف يشفى ألم الأسنان.
    baban benden seni biraz kabuğundan çıkarmamı istedi. Open Subtitles أباك يريد منى أن أخرجك من قوقعتك
    Ama futbol takımına katılınca kabuğundan çıkmaya başladı. Open Subtitles لكن منذ انضمامه لفريق كرة القدم بدأ يخرج من قوقعته انه مندفع اكثر
    Bir kaplumbağa kabuğundan dışarı sürünerek gibisin. Open Subtitles انت تبدو مثل سلحفاه زحفت خارج قوقعتها.
    Bu en çok dış katmandan veya beyin kabuğundan görünür. TED وهذا التقسيم أكثر وضوحاً في الطبقة الخارجية، أو القشرة.
    Dünya'nın kabuğundan püsküren eriyik kaya, 100 kilometre boyunca bu kalderayı doldurarak bugünlerde bir göl haline gelmiştir. Open Subtitles الصخور الذائبة التي خرجت من القشرة الأرضية خلفت هذا الانهيار لمسافة 100 كيلومتر
    kabuğundan, lütfen. Open Subtitles ازيلي القشرة ، رجاءُ
    kabuğundan çıkmıştı da, benim anlamayacağımı sanarak onu içeri tıkıştırmıştın. Open Subtitles وانتهى به الأمر خارج صدفته وأعدتَه إلى الداخل وظننتَني لن ألاحظ؟
    Hepimiz onun kabuğundan biraz çıkmasını dört gözle bekliyoruz. Open Subtitles كلنا نتطلع إلى خروجه من صدفته قليلاً
    Şimdi de kabuğundan dışarı bakıyor, şey gibi... Open Subtitles و الآن هو يتلصص خارج صدفته مثل مممم
    Jojoba yağı kullanıyorum, jojoba kabuğundan yaptığım saksımın içindeki organik jojoba tohumlarıyla yaptığım jojoba'ları sıkarak. Open Subtitles أستعمل زيت الجوجوبا ذلك أعصُره بيدي من بذور الجوجوبا العضوية ذلك أزرعهُ في حوض شجرة بنيتها من قشور الجوجوبا
    Ağaç kabuğundan ve diğer besinlerden sıkılırlarsa daha ılık ve alçak olan yerlere gidebilirler. Open Subtitles إذا تعبوا من قشور الأشجار و طعام البقاء الأخر... فبإمكانهم أن يهبطوا إلي مرتفاعات أدفأ... ...
    Mısır kabuğundan herkese oyuncak bebek yapıyordum. Open Subtitles كنت أحاول صنع دمى من قشور الذرة للجميع
    Ağaç kabuğundan başka yiyecek hiçbir şeyimiz yok. Open Subtitles ما كان لدينا شيء غير لحاء الشجرة لنأكله.
    Ağaç kabuğundan "enchilada" yapmaya çalıştım. Open Subtitles كنت أحاول أن أصنع كعكة من لحاء الأشجار
    - Sen oldun olası öyleydin, Ken. Ben sadece seni kabuğundan çıkardım. Open Subtitles لقد أخرجتك من قوقعتك فحسب
    Yavaşça kabuğundan sıyrılacak. Can atıyor. Open Subtitles ،هو سيخرج من قوقعته ببطء سيفعل ذلك لا محالة
    Onun cesaretlendirilmeye ihtiyacı var. kabuğundan çıkmaya ihtiyacı var. Open Subtitles تحتاج للتشجيع تحتاج للخروج من قوقعتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد