Bunu hiç bir zaman kabul etmezler, efendim. Bunu anlamayacaklardır. | Open Subtitles | لكنهم لن يقبلوا هذا أبداً سيدي إنهم لن يتفهموا ذلك |
Onu bulsak da insanlar biz vampirleri kabul etmezler. | Open Subtitles | حتى إذا وجدتها، البشر لن يقبلوا بنا كمصاصي الدماء. |
Yurttaşlar, yurttaşlık görevlerini yaptıkları için ödül kabul etmezler. | Open Subtitles | المواطنون لا يقبلون الجوائز لكونهم مواطنين |
Daha iyi arkadaşlar cevap için hayırı kabul etmezler. | Open Subtitles | أما الأصدقاء الرائعون فلا يقبلون بالرفض |
Hepimiz kaçıp saklanırsak bizi asla kabul etmezler. | Open Subtitles | لكننا لو جميعنا فررنا و اختبأنا فإنهم لن يقبلو بنا مطلقا |
Onlar kabul etmezler ama ben bilirim. | Open Subtitles | أفعل لكني بذلك، يعترفو لن هم |
Kişisel özgürlüklerinin şimdikinden daha fazla ellerinden alınmasını kabul etmezler. | Open Subtitles | سيفرج عنهم فى الحال لن يوافقوا أبدا على سلب حقوقهم الدستورية فى إبداء رأيهم |
Bunu asla kabul etmezler. Bence edecekler. | Open Subtitles | لكن المجلس ينتخب اعضاءه الخاصين وهم لن يقبلوا بهذا |
Dinlemedin. Beni asla karın olarak kabul etmezler diye seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لم تستمع لي , لقد حذرتك من انهم لن يقبلوا بي أبداً كزوجتك |
- Adamlar bir onbaşının otoritesini kabul etmezler. | Open Subtitles | الرجال لن يقبلوا بسلطة عريف |
Asla kabul etmezler ki, denemiştik. | Open Subtitles | لن يقبلوا بذلك. لقد حاولنا. |
İngiliz bankaları, bunları kabul etmezler. | Open Subtitles | البنوك البريطانية , لا يقبلون بهذه |
Bizim gibilerini asla kabul etmezler! | Open Subtitles | إنهم لا يقبلون أمثالنا! |
Benim tıbbi tavsiyemi kabul etmezler. | Open Subtitles | لن يقبلو توصية طبية مني |
Çalışanları olduğunu hayatta kabul etmezler zaten. | Open Subtitles | لن يعترفو مطلقاً أن هذا لهم |
Taleplerimizi asla kabul etmezler. | Open Subtitles | لن يوافقوا أبداً على طلباتنا |
Bunu asla kabul etmezler. | Open Subtitles | لن يوافقوا أبدا عليه |