Size bir şey söyleyeceğim: Amerika'nın ekonomik yapısını, toplumsal ilişkilerini ve hükmeden fikirlerini kabul etmiyorum. | TED | سوف آتي مباشرة وأخبركم بشيء أنا لا أقبل بالمؤسسة الاقتصادية، والعلاقات الاجتماعية أو الأفكار التي تحكم أمريكا |
Benim, her kelimeyi en az yüz defa, tekrar tekrar yazmaya olan dayanılmaz isteğime karşı yaptığın bu Katolik yorumunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بتفسيرك الكاثوليكي لوسواسي القهري بضرورة كتابة كل كلمة مئة مرة |
Yeniden görevlendirmeyi kabul etmiyorum eğer kızlarım da benle gelmezse. | Open Subtitles | لن أقبل هذا التعيين. إلى أن أجلب جميع سيداتي معي. |
Sizin de bildiğiniz gibi, çek ya da kredi kartı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | للعلم فقط، لن أقبل شيكات او بطاقات ائتمان |
Hayır hayır, kabul etmiyorum. Bu durumda biz de yorgun olabiliriz! | Open Subtitles | لا اقبل بذلك, اذا كان هو يتعب, فنحن ايضا نستطيع ان تعب |
O zamana kadar istifanı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | وانتظري لمدة اسبوعين لن اقبل استقالتك الا بعد هذه المدة |
kabul etmiyorum. Yeni bir yarış istiyorum. | Open Subtitles | أنا أرفض قبول ذلك و أتحداك فى سباق أخر |
Beni sepetleyemezsin. Ben seni patronum olarak kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تطردني من العمل فأنا لا أقبل أن تكون رئيس لي بعد الآن |
Bunu kabul etmiyorum. Mükemmel olmadığını söyleyemezsin. | Open Subtitles | أنا لا أقبل ذلك أنت لا تستطيع أن تقول أنه لم يكن ممتازاً |
Bunu kabul etmiyorum. Bu aptal kehanetlerin yüzlerce yorumu olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بهذا هذه النبوءات يُمكن أن تترجم بمائة طريقة |
Boşanmakta haklı olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsun. Bunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | تريدين أن تثبتي بأنكِ محقّة بالطلاق، وأنا لا أقبل بذلك |
Bu gemi tekrar tam güce ulaşmalı. Hata kabul etmiyorum. | Open Subtitles | هذه السفينه يجب أن تعود للطاقه القصوى ثانيهً لن أقبل بالفشل |
Benim istediğim şey bu değil bu yüzden de kabul etmiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس الشيء الذي طلبته, و أنا لن أقبل بها |
Öyleyse yazmaya başla çünkü hayır cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | حسنا، إبدئي الكتابة لأنني لن أقبل الرفض كإجابة |
Söylediklerini düşündüm ama senden ayrılmayı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | اذا فكرت فيما قلته .. و لا اقبل الانفصال |
Gördüğün gibi, 4 günlük gözetimi kabul etmiyorum ve sen de bana ve okul arkadaşlarıma sert davrandığın için herkesin önünde özür dileyeceksin. | Open Subtitles | ترى انا لن اقبل بأربعة ايام احتجاز وأنت ستعتذر امام العلن لكونك صارم معي واصدقائي في المدرسة |
- Bunu kabul etmiyorum. - Izzy, evine git! | Open Subtitles | أرفض قبول ذلك عد إلى بيتك |
Bu nedenle, beni tutuklama veya sorguya çekme hakkınızı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | ولذلك، لا أعترف بحقكم بإعتقالي أو إستجوابي من فضلك |
Eğer Cumhuriyet Şehri'ni almaya kalkışırsan Avatar bir daha seni görmemi engelleyecek ve ben bu şekilde yaşamayı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | الآفاتار لن تدعني اراك مجدداً . وانا ارفض العيش بتلك الطريقة |
Haklı olduğuma dayanarak cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | بناء على حقيقة أنّني محق، أنا أرفض إجابتك. |
O güç anahtarını bulmam lazım ve hayır cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أعثر على مفتاح الطاقة ولن أقبل برفضك |
Babanın böyle askeri tarzı kullanmasını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لا أتفق مع أبيك فى الأسلوب العسكري لمعالجة المرضى |
ve tabii ki bunu kabul etmiyorum çünkü 94 yaşında olmama rağmen, ben "hâlâ" çalışmıyorum. | TED | لكنني بالطبع لا أوافق هذه الفكرة، لأنني على الرغم من كوني في الرابعة والتسعين من عمري إلا أنني أعمل إلى الآن. |
Hayır cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لن آخذ لا كإجابة |
Burada kimse kimseye tokat atamaz tamam mı? Bunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | هنا لا أحد يصفع أحد ، حسناً لا اعترف به |
Sadece seni sen yapan şeyin kara büyü olduğunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أتقبل كونكِ مُعرفةٌ فقط بالسحر الأسود. |
Bir cadı avını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لذا أنا لن أشترك في مطاردته بدون أدلة |