ويكيبيديا

    "kadınlar için" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للنساء
        
    • للمرأة
        
    • للسيدات
        
    • على النساء
        
    • للنِساءِ
        
    • لأجل النساء
        
    • من أجل النساء
        
    • لكل النساء
        
    • وللنساء
        
    • العازبات
        
    • من الفرص
        
    • عن النساء
        
    • بالنسبة لإمرأة
        
    44 ve üstü beden giyen kadınlar için bir mağaza. Open Subtitles إنه محل ملابس للنساء يبيع مقاسات 16 و ما فوق.
    Çıkarılacak derse gelirsek, bu kadınlar için çok eski bir soru: Open Subtitles وبالنسبة للدروس المتعلمة , إنه سؤال قديم معمر بالنسبة للنساء :
    Bu boktan ülkede kadınlar için artık güzel roller yok. Open Subtitles في هذه الدولة السيئة لا يوجد أي أدوار جيدة للنساء
    Cehennemde birbirini kollamayan kadınlar için özel bir yer var. Open Subtitles هناك مكان مميز في الجحيم للمرأة التي لا تدعم المرأة
    Kente gittiğinde, kadınlar için güzel elbise al, tamam mı? Open Subtitles عندما تصل إلي البلدة ، اشتري بعض الملابس للسيدات ، اتفقنا ؟
    Şimdi bu pozisyon özellikle karnı büyük olan kadınlar için harikadır. Open Subtitles الآن، الوضعية الموالية ستكون رائعة بالنسبة للنساء الحوامل خاصة منهنّ البدينات.
    Bu dünyada çocuk yapmak, kadınlar için erkeklerin savaşından daha tehlikelidir. Open Subtitles إن حمل طفل بهذا العالم اكثر خطراً للنساء من الحرب للرجال
    60 yaş üzeri kadınlar için yapılmış multi vitaminlerden içiyorum. Open Subtitles أنا أنتاول مجموعة جديدة من الفيتامينات المتعددة للنساء فوق الستين
    Kocalarının asla dikkat etmediğini düşünen kadınlar için bir şakadır. Open Subtitles إنها دعابة للنساء اللاتي يعتقدن بأن أزواجهن لا يعرنهن إنتباههم
    İşin özellikle kadınlar için daha önemli olduğunu söylemişti, çünkü gelirlerinin olması onlara saygı kazandırıyordu ve para kadınlar için güçtü. TED وقالت ان العمل هو امرٌ بالغ الاهمية للنساء لان الحصول على دخل يساوي الحصول على الاحترام والمال يعني السلطة والقوة للمرأة
    Bir değişiklik yaratabiliriz; sadece kadınlar için değil katkımıza son derece ihtiyacı olan küresel ekonomi için. TED ويمكننا ان نصنع الفرق وان نصنع الفرق لا للنساء فحسب ولكن للاقتصاد العالمي ككل والذي هو باشد الحاجة لمساهماتهن
    Bu sebeple bu hafta IKEA'da kadınlar için açık iletişim ağı başlattık ve değişime önderlik etmek için ne gerekliyse yapacağız. TED لذا أطلقنا الشبكة المفتوحة للنساء هذا الأسبوع في إيكيا، وسوف نقوم بكل ما يتطلبه الأمر لقيادة التغيير.
    Bu durum, o ülkelerde yaşayan tüm kadınlar için çok korkunç bir ızdırap. TED إنه شيءً محزن فعلاً، ما يحدث للنساء في تلك البلدان.
    Bu sadece kadınlar için tıbbi tedaviyi ilerletmek değildir. TED وهذا لا يقتصر فقط على تحسين الرعاية الطبية للنساء.
    Düşük gelirli kadınlar için bedelin daha yüksek olduğunu biliyoruz, haliyle de beyaz olmayan kadınlar için durum daha da kötü. TED نعرف أن الثمن مرتفع بالنسبة للنساء ذات الدخل المنخفض، وبشكلٍ غير متناسب النساء ذات بشرة ملونة.
    Savaş zamanı, kadınlar için kötü olur. Yakında yeni bir savaş çıkacak. Open Subtitles اثناء الحرب الأسوأ يحدث للمرأة وقريبًا ، سوف تكون هناك حربٌ اخرى
    Biz, annelerimizin, büyükannelerimizin yaşadığı kadınlar için meslek seçimlerinin oldukça sınırlı olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. TED لاننا لم نعش في العالم الذي عاشت فيه امهاتنا و جداتنا، حيث كانت الخيارات المهنية بالنسبة للمرأة محدودة.
    Böyle şeyler sadece kadınlar için sanırdım, ama aynı saçmalıklardan erkekler içinde var. Open Subtitles ظننت أن كل هذه الأشياء كانت للسيدات ولكن لديهم طابور كبير جداً من الرجال
    Henüz gidip isteyemiyorsunuz, ama burası, kadınlar için yapılan bir çalışma sonucu hem kadınlar hem de erkekler için alanda ilerlemeler sağlayacak aktif bir sorgulama alanı. TED لا يمكننا طلبه بعد لكن هذا المجال من البحث هو مجال نشط حيث يكون تطبيق الدراسة على النساء سيدفع بالدراسة إلى الأمام على صعيد الرجال والنساء
    Bunu becermemiz lazım. Bütün kadınlar için oynuyoruz. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَعمَلُ هذا نحن نَلْعبُ للنِساءِ في كل مكان
    kadınlar için spor kıyafetler. Ayrıca sadece zengin kadınlar için de değil. Open Subtitles ملابس رياضية للنساء وليس فقط لأجل النساء الغنيات أيضاً
    Burası dik başlı kadınlar için misafirhane olarak kullanılıyormuş. Open Subtitles كان هذا منزل إقامة من أجل النساء المعاندات
    Bütün kadınlar için, hayat veren bütün anneler için geçerlidir ki biz geri verebiliriz, biz değiştirebiliriz. TED لكل النساء, كل الامهات اللاتي اعطين الحياة يمكنكن ان تعطين مرة اخرى يمكنكن التغيير
    Bu firma bir kadın firmasıydı ve kadınlar için bir firmaydı, ilk sosyal işlerden biriydi. TED لكنها كانت أيضا شركة نسائية وللنساء وكانت من أوائل الشركات الاجتماعية.
    Benim için büyük bir adım. Bekar kadınlar için küçük bir adım. Open Subtitles خطوة واحده كبيرة لي خطوة واحده صغيرة للنساء العازبات
    Ben bu görünmez sınırlara sık sık çarptım ve kadınlar için fırsatlar olsun istedim. TED وقد طرقت كثيرا ذاك الباب وأردت أن تحظى المرأة بالمزيد من الفرص.
    Bu sanatçılar şarkılarında kadınlar için nasıl konuştuklarını değiştirmeyecekler, ta ki biz sonucunu etkileyerek o değişimi talep edene dek. TED هؤلاء الفنانين لن يتغيروا بطريقة تحدثهم عن النساء في أغانيهم إلا إذا قمنا بمطالبتهم بتغير الكلمات
    - Bir adamın kalitesini belirler. - kadınlar için böyle değil. Open Subtitles ـ إنها معيار الرجولة ـ ليس بالنسبة لإمرأة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد