Geçen seferki gibi, onlar onlar yeniden su yüzüne kadar bir şey yapamaz. | Open Subtitles | مثل المرة الماضية لا يمكنهم أن يفعلوا أي شيء حتى يظهروا |
Dinle, ben ofise gelene kadar bir şey yapmayın. | Open Subtitles | اسمع ,لاتفعل أي شيء حتى آتي الى المكتب , أتريد القيادة؟ |
Burayı yaşanacak hale getirene kadar bir şey söylemek istememiştim. | Open Subtitles | لم أرد أن أقول شيئاً حتى أتمكن من أن أجعله مكان للعيش به |
Ben gelene kadar bir şey yapmamanı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن لا تفعل شيئاً حتى أكون معك. |
Fellgiebel'den haber alana kadar bir şey yapmıyorum. Onu hemen telefona bağla. | Open Subtitles | أنا لن أفعل أي شئ حتى أسمع من فيلجيبل أعده للهاتف الآن |
Matt, şu pencereye geç. Sana söyleyene kadar bir şey yapma. | Open Subtitles | مات، اذهب الى تلك النافذة لاتفعل شيئا حتى اخبرك |
Bak, akşam 6'ya kadar bir şey duyarsam sana da söylerim. Tamam mı? | Open Subtitles | إسمع ، إذا عرفت أي شيء قبل الساعة التاسعة ، سأخبرك به حسناً ؟ |
Merkez, resmileşene kadar bir şey söylemeyeceğime söz verdirdi. | Open Subtitles | الشركة جعلتني اعد أن لا أقول أي شيئ حتى إعلان المسؤول |
Her neyse, siz teftişi geçene kadar bir şey söylemeyecektim ama görünen o ki, size uyan potansiyel bir anne bulduk. | Open Subtitles | على أي حال، آه، أنا لم أكن أريد أن أقول أي شيء. حتى مررتم يا رفاق بالتفتيش،. ولكن يبدو أننا قد وجدنا. |
Tim diyerek bitirmezsen ve Tim son kelimeye kadar bir şey duymazsa patatesi kim alacak? | Open Subtitles | لو لم تنتهِ بقول تيم ولم يسمع تيم أي شيء حتى آخر كلمة من سيأتي لأخذ تلك البطاطس؟ |
Onun Jason olduğunu anlayana kadar bir şey ödemiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا تدفع أي شيء حتى نعرف على وجه اليقين أن هذا هو جيسون. |
Hewitt'i alana kadar bir şey yapmayacaktır. | Open Subtitles | لن يفعل أي شيء حتى يحصل على هيويت |
Düğün bitene kadar bir şey söylememeye karar verdik. | Open Subtitles | وقررنا عدم قول أي شيء حتى انتهاء الزفاف |
Ama 9,000 kişilik araştırmayı yapan laboratuardan bir araştırmacıyla konuşana kadar bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم أستنبطّ أي شيء حتى تكلمت... إلى الباحث بالمخبر الذي أجرى دراسة الـ9.000 شخص |
Lütfen bırak bunu ben halledeyim. Ben tüm hikayeyi öğrenene kadar bir şey yapma. | Open Subtitles | دعني أتكفل بهذا أرجوك لا تفعل شيئاً حتى أعرف القصة بأكملها |
Lütfen onu bulana kadar bir şey kaybetmeyin. | Open Subtitles | لذا من فضلكم لا تضيعوا شيئاً حتى نعثر عليه |
Lord hazretleri şu ana kadar bir şey yapmamışsa bir adım ileriye taşımayacak demektir. | Open Subtitles | بالتأكيد، إذا كان سيادتهُ لم يفعل شيئاً حتى الآن ذلك يعني إنهُ لا يريد أن يأخذ الموضوع أبعد من ذلك |
Sen bana, onun bodrumumuzda ne işi olduğunu söyleyene kadar bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أفعل أي شئ حتى تخبرني لما هي موجودة بقبونا |
Her şeyi ayarlayana kadar bir şey söylemeyecektim. | Open Subtitles | لم اكن اريد قول شيئا حتى اكون قد اتممت كل شىء. |
Sen izinlerimi geri verene kadar bir şey yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني فعل أي شيء قبل إعادتك ترخيصي لي |
Beni bekle. Ben gelene kadar bir şey yapma. | Open Subtitles | إنتظرني فقط ولا تفعل أي شيئ حتى أصل إليك |
Tesisat denetçisi gelene kadar bir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع إنجاز أي شيئ قبل أن يأتي مفتش السباكة |
Sakinleşene kadar bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا نستطيع الحصول منها على اى شىء حتى تهدأ |
Sivil olmadığından emin olana kadar bir şey söylemeyin. | Open Subtitles | لا تُخبرُه بأي شيء حتى نتأكَّد أنهُ ليسَ مُتخفياً |
Şimdi ne yapmamız gerektiğini anlamam bir kaç günümü aldı, ama şu anki durumumuzu daha iyi anlayana kadar bir şey yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّي استغرقت بضعة أيّام لـ... لأعرف خطوتنا التالية ولكنّي لم أشأ فعل شيء حتّى أعرف المزيد حيال وضعنا |
Şimdiye kadar bir şey olmalıydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يحدث شئ بحلول ذلك الوقت |