Ben de sen oradan çıkana kadar senin makbuzunu hazırlarım. | Open Subtitles | سأجهز الإيصال لك حال مغادرتِك للسِرداب |
Bende sen oradan çıkana kadar senin makbuzunu hazırlarım. | Open Subtitles | سأجهز الإيصال لك حال مغادرتِك للسِرداب |
Eğer onun canını bağışlarsan, o kadarını yaparsan, belki o hapse girene kadar senin arkandan gelmek için beklerim. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت تدخر له، إذا كنت تفعل ذلك بكثير، ربما سأنتظر لمطاردة لك حتى بعد وجوده في السجن. |
O ölene kadar senin. | Open Subtitles | انها لك حتى تموت. |
Birbirimiz için duyduğumuz bu yoğun duygu.. ..benim için olduğu kadar, senin için de gerçek, değil mi? | Open Subtitles | هذاالشعورالغامر، أهو حقيقي بالنسبة لكِ كما هو بالنسبة لي؟ |
Benim için korkutucu olduğu kadar senin için de öyle miydi? | Open Subtitles | إذاً . . أكان هذا مخيفاً لكِ كما كان لي؟ |
Benimle hayat kurmak, bir evi paylaşmak zor, biliyorum ama hiç kimse benim kadar senin yanında olamaz. | Open Subtitles | أعرف أنني لست أسهل شخص لعيش الحياة معه، ولمشاركته منزلاً، لكن لن تجدي من سيساندك أكثر مني. |
Benimle hayat kurmak, bir evi paylaşmak zor, biliyorum ama hiç kimse benim kadar senin yanında olamaz. | Open Subtitles | أعرف أنني لست أسهل شخص لعيش الحياة معه، ولمشاركته منزلاً، لكن لن تجدي من سيساندك أكثر مني. |
Barbara ile evlenene kadar senin olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون لك حتى تتزوج من (باربرا). |
Benim kadar, senin için de bir bulmaca sanki. | Open Subtitles | إنهُ كاللغز بالنسبة لكِ كما هو بالنسبة لي |
İnsan ırkına olduğu kadar senin için de iyi miydi? | Open Subtitles | هل كان جيداً لكِ كما كان جيداً للإنسانية؟ |
Benim iyi için olduğu kadar senin için de iyi miydi, kiisu? | Open Subtitles | أكان ذلك كمفيد لكِ كما كان لي، "كيسو"؟ |