| çünkü laboratuvar'a bisikletle kolayca gidebileceğim kadar yakındı. | Open Subtitles | لانه كان قريبا من المعمل الذي اصل اليه بدراجتي. |
| Belki de katilin yüzünü görebilecek kadar yakındı. | Open Subtitles | ربما كان قريبا لرؤية وجه القاتل |
| Zaman farkı, bunun bir rastlantı olduğunu söyleyemeyecek kadar yakındı. | Open Subtitles | الوقت كان متقارباً جدا لا يمكننا افتراض انها مصادفة |
| Zaman farkı, bunun bir rastlantı olduğunu söyleyemeyecek kadar yakındı. | Open Subtitles | الوقت كان متقارباً جدا لا يمكننا افتراض انها مصادفة |
| Bana o kadar yakındı ki. Vücudunun sıcaklığını hissedebiliyordum. | Open Subtitles | لقد كانت بهذا القرب مني, كان بإمكاني أن أشعر بالحرارة تنبثق من جسدها |
| Çünkü bu küçük sürtük, bu kadar yakındı senin işini bitirmeye bu kadar yakındı. | Open Subtitles | لإن ذلك المهبل الصغير كان على مقربة مني بهذا القرب ولكنك جعلته بعيداً جداً |
| Hatta yoldan görünecek kadar yakındı. | Open Subtitles | بالواقع لقد كانت قريبة كفاية لتشاهد من الطريق |
| Olaya ne kadar yakındı biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم كان قريبا من المكان؟ |
| Senin kadar yakındı. | Open Subtitles | كان قريبا منى مثلك الآن |
| O kadar yakındı. | Open Subtitles | أنه كان قريبا. |
| Benimle ayrılmaya bu kadar yakındı. | Open Subtitles | هو كان بهذا القرب من الانفصال عني |
| Hatta yoldan görünecek kadar yakındı. | Open Subtitles | بالواقع لقد كانت قريبة كفاية لتشاهد من الطريق |