Ama eğer başaramazsanız kafanızı kesip köpeklere yedireceğim. | Open Subtitles | ولكن اذا فشلت سوف اقطع رأسك بملفوف مخلل واطعمها للكلاب |
Bazen ne yaptığınızı anlamak için, kafanızı bir ağaca çarpmanız gerekir o zaman her gizemin anlamsız olduğunu fark ediyorsunuz. | Open Subtitles | في بعض الأوقات يجب أن تقع بحادث وتصدم رأسك بشجرة لتعرف ما عليك فعله وتدرك أن سر أي شيء لا معنى له |
Ekranda uydu bağlantısı var, kafanızı yavaşca döndürebilirseniz... | Open Subtitles | هناك صورة من القمر الصناعي على التلفاز ، إن أدرت رأسك قليلاً |
Eğer şiddetli bakmak için, şimdi oyun herkes kafanızı olsun. | Open Subtitles | ؟ لكي تبدو شرسًا، الآن ضعوا رؤوسكم في اللعة الآن |
Eğer 15 dakika içinde onlar ile buluşmazsak, kafanızı uçururlar. | Open Subtitles | إذا لم نلتقي بهم في غضون 15 دقيقة، سيفجرون رؤوسكم. |
Yağlanacaksınız, yıkanacaksınız, vücudunuza masaj yapılacak... kafanızı kullanmayı öğreneceksiniz. | Open Subtitles | سيتم غسلكم و تنظيفكم وتدليككم و الحلاقة لكم سيتم تعليمكم إستخدام عقولكم |
Bakın, kafanızı eğip gözlerinizi serbest bırakırsanız büzüşmüş bir patatese benziyor. | Open Subtitles | إن أحنيت رأسك قليلاً لليسار و استرخيت جيداً فسيبدو و كأنه ثمرة بطاطس |
Bir ses daha çıkarsa oraya gelir, kafanızı çorbaya sokarım. | Open Subtitles | اذا سمعت صوتاً واحد, سوف أنزل الى هناك وأضع رأسك المُختل في الشوربة |
Bir ses daha çıkarsa oraya gelir, kafanızı çorbaya sokarım. | Open Subtitles | اذا سمعت صوتاً واحد, سوف أنزل الى هناك وأضع رأسك المُختل في الشوربة |
kafanızı kuma gömüyorsunuz. Çünkü sizin gibiler böyle yapar. | Open Subtitles | تضعين رأسك في الرمال لأن هذا ما يفعله أشخاص مثلك |
O şey kafanızı bıraktıktan sonra yaklaşık 1 saat kataleptiktiniz. (ÇN: kataleptik : uyanık ama tepki vermeyen) | Open Subtitles | لقد دخلت فى حالة تخشب لمدة ساعة تقريبا عندما ترك هذا الشئ رأسك |
Söylesenize, neden kafanızı sivilce gibi sıkıp patlatmıyorum? | Open Subtitles | إذاً أخبرني , لماذا لا أفرقع رأسك مثل الحبة الآن |
Artık çok geç. kafanızı kullanın ve düşünmeye başlayın | Open Subtitles | فات الآوان لذلك فاستخدمو رؤوسكم ولتبدؤ بالتفكير |
Bizimle iş birliği yaparsanız kafanızı uçurmak zorunda kalmam. | Open Subtitles | لذا، بقليل من التعاون لن أضّطر لتفجير رؤوسكم |
En azından biz denedik. Söylediğim bir kelimeyi bile dinlemediniz.. Ben kafanız yukarıda olsun dedim siz kafanızı aşağı indirdiniz. | Open Subtitles | لم تستمعوا إلى أية كلمة قلتها قلتُ لكم ارفعوا رؤوسكم وفعلتم العكس |
Siz sersemler neden suratlarınızı hoparlörlere yaklaştırıp kafanızı patlatmıyorsunuz! | Open Subtitles | لذا لما لا توجهون رؤسكم يااغبياء لمكبرات الصوت لتفجروا رؤوسكم |
Sadece kafanızı sallayın. Beni anlıyor musunuz? | Open Subtitles | فقط أومئ برأسك لو كنت تستطيع هلتفهمني؟ |
Bayağı yaslanırsanız, kafanızı orda tutmak için kas gücü kullanmak zorunda kalıyorsunuz. | TED | واذا اتكأت للخلف يتوجب عليك استخدام قواك العضلية لابقاء راسك في الوضع المطلوب |
Neyse bunlarla kafanızı ütülemeyeyim. | Open Subtitles | على كل حال ، لا يجب ان أشغل رأسكم بهذا الكلام يا رفاق |
Sinemanın tuvaletinde düşerseniz ve kafanızı lavaboya çarparsanız... bedava patlamış mısır. | Open Subtitles | تَنزلقُ في حمّام قاعة السينما ...وتَضرِب رأسكَ على المغسلةِ فشار مَجّاني |
Sizi görmeyen insanların karşısında kafanızı yerinden çıkarmak bir işe yaramaz. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تزيلا رأسيكما أمام الناس، فهي لا تراكم. |
Sadece ormanın içindeki ağaçları görememekle kalmayıp ağaçların arasındaki kafanızı patlatabilecek ayıyı da göremiyorsunuz. | Open Subtitles | ليس فقط عاجزآن عن رؤية شجرة في الغابة، بل حتى عاجزان عن رؤية الدّب في الغابة والذي قام بالتغوط على رأسكما |