ويكيبيديا

    "kakao" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكاكاو
        
    • كاكاو
        
    • الشوكولاته
        
    • الشوكولاتة
        
    • شوكولاتة
        
    • كوكو
        
    • الشكولاتة
        
    • شوكولا
        
    • كوكا
        
    • كوكوا
        
    • الكاكو
        
    • شوكولاته
        
    • الكولا
        
    Sağlıklı bir metabolizma için gerekli tüm bileşenler kakao çekirdeğinde mevcut. Open Subtitles كل العوامل المُساهِمة المطلوبة في اﻹستقلاب الصحّي موجودة في حبوب الكاكاو.
    Kahvaltıdan süt çalıp eski bir kakao tenekesinde yağ yaptım. Open Subtitles لقد سرقت اللبن أثناء الأفطار وصنعت الزبده في علبة الكاكاو
    Binlerce dönüm kakao tarlası var. Çiftçiler bütün ağaçları öylece kesemezler. Open Subtitles حسناً، هناك آلاف الفدانات من الكاكاو لن يقطع المزارعين كلّ الأشجار
    Sen kakao içebilirsin, pencerenin önünde oturabiliriz. Open Subtitles إنت ممكن تاخد كاكاو وتقعد هناك عندك الشباك
    kakao vadeli işlemleri üzerine 30 milyon dolar taahhüt ettim. Open Subtitles أنا ملتزم بأكثر من 30 مليون دولار بعقود الكاكاو الآجلة
    Eskimiş tıkaçlardan ve kakao yağı şişelerinden başka bir şey bulamıyorum. Open Subtitles لم أجد شيء غير سدادات قطنية مستعملة وعلب زبدة الكاكاو الفارغة
    Olaya karıştığını inkar eden memur paranın miktarını hesaplamak için hesap makinesi kullanıyor. kakao kaçakçılığından yargılanacaklar. TED الضابط الذي نفي في وقت سابق التورط يحمل آلة حاسبة لحساب مبلغ المال الذي سيتقاضونه على تهريب الكاكاو
    Daha MÖ 1900'lerde, bu bölgenin insanları, yerel kakao ağacının tohumlarını pişirmeyi öğrenmişlerdi. TED بالعودة إلى العام 1900 قبل الميلاد، تعلّم أبناء تلك المنطقة كيفية إعداد الحبوب من شجرة الكاكاو المحلية.
    Bunun sonucunda da ortaya içilebilir bir çözeltiye dönüşebilen ya da bugün bildiğimiz katı çikolatayı üretmek için kakao yağıyla karıştırılabilecek bir toz çıkmıştı. TED لتبقى البودرة التي يمكنُ مزجها في سائل قابل للشرب أو إضافتها لزبدة الكاكاو لإنتاج الشوكولاتة الصلبة التي نعرفها اليوم.
    kakao talebini karşılamak için, sadece ekvator civarında yetiştiğinden, burada daha çok ekim alanı açıldı. TED تطلّب تلبية الطلب الكبير المزيد من زراعة الكاكاو. الذي ينمو فقط بالقرب من خط الإستواء.
    En önemli içeriklerinden birinin kakao olması şaşırtıcı değil. TED لذلك ليس مفاجئًا، أن يكون الكاكاو من أهم المكونات لديهم.
    Ve bazı rakipleri gerçekten kaygılı kakao kaynaklarının tedarik edilebilirliği ve sürekliliği ile ilgili. TED ويشعرُ بعض منافسيهم بالقلق حقًا حول ديمومة وتوفر إمدادات الكاكاو.
    Şunu fark etmişler, eğer üretkenlik ve kuruluğun sebeplerini bulurlarsa, şu anki toprak alanların yüzde 40'ında şimdiki kakao üretiminin yüzde 320'ni üretebilecekler. TED ما أدركوه هو أنه إذا أمكنهم التعرف على سمات الإنتاجية ومقاومة الجفاف، فسيمكنهم إنتاج 320 بالمئة أعلى من الكاكاو على 40 من الأرض.
    Görebildiğim bol bol kakao, portakal, ve limon ağaçları, şeker kamışı,tütün,ve muz. Open Subtitles وَجدتُ كميات عظيمةً من الكاكاو البرتقال، وأشجار ليمونِ، قصب السكر
    Tamam, şimdi, orada yaparsak, gerçek için sıcak kakao olur. Söz veriyorum. Open Subtitles حسناً ، إذا استطعنا الوصول لهناك سنحصل على شراب كاكاو حقيقي ، أعدك بذلك
    5 Numara: %75 oranında kakao içeren çikolatalar aslında yiyecek değildir. TED خامسًا: لا تعتبر الشوكولاته المحتوية على 75% كاكاو طعامًا فعليًا.
    Brandy ya da kakao krema, efendim? Open Subtitles براندي أم زبدة كاكاو يا سيدي ؟
    Kardan sonra sunulan bir fincan sıcak kakao. Open Subtitles كأس من الشوكولاته الحارة بعد مشوار طويل في الثلج
    Senin için duble kakao... Open Subtitles شوكولاتة مضاعفة لك
    Binbaşı Helva, Karamel, kakao derhal Mattel oyuncaklarıyla oynamayı bırakın. Open Subtitles (ميجور نوقان)، (جوي)، (كوكو) جهزوا الدمى الترفيهية
    Seninle sıcak kakao için bir şarkı takas edebiliriz diye düşündük. Open Subtitles أعتقدنا بأننا نستطيع مقايضتك لبعض الشكولاتة الساخنة
    Tatlım! Sanırım baban da kakao istiyor. Open Subtitles حبيبي , حبيبي اجلبي لوالدك شوكولا أيضاً
    Bir bardak kakao içmek için? Open Subtitles ونطلب واحد كوكا ده شئ يضايقك؟
    kakao Bara'da üç ev soydu. Open Subtitles سرق (كوكوا) 3 منازل في (بارا)0 الأفضل أن نقتله
    Sıcak kakao istemiyorum. Kâbus görmedim. Open Subtitles أمي انا لا اريد شرب الكاكو الساخن-انا لم أري كابوسا
    Sen çay yaparken, benim habersiz misafirimiz yüzünden moralim çok bozuldu, kakao yap bana da. Open Subtitles وبينما أنت تفعل الأمر, أنا منزعج أن لدينا ضيف منزليّ بلا سابق إنذار لذا أعدّ لي مشروب شوكولاته
    Aslında, o bazan yatmadan önce mutfaktan bir fincan kakao içmeyi yeğlerdi. Open Subtitles في الواقع أحيانا يفضل كوباَ من الكولا كانتعاش ليلي من المطبخ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد