Kredi kartı geçmişine göre Harrington burada kalıyormuş. | Open Subtitles | تاريخ البطاقة الائتمانية اشار الى ان هارينغتون كان يقيم هنا |
Eski eşine göre Michael barın üstündeki dairede kalıyormuş. | Open Subtitles | وفقا للزوجة السابقة مايكل كان يقيم في الشقة فوق الحانة |
David'le aynı otelde kalıyormuş. | Open Subtitles | شخص كان يقيم بالصدفة فى نفس فندق ديفيد |
En başından beri Tsui köşkünün yanında kalıyormuş. | Open Subtitles | إنّه يمكث بالقرب من منزل (تسوي) طوال هذه الفترة |
- Aşağılık orada kalıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يقطن ذلك الوغد هناك قام بإنهاء حسابه مِن الفندق |
Sanırım çok kötü bir yerde kalıyormuş ve Stef de pılını pırtısını toplatıp onu bizim eve getirmiş. | Open Subtitles | أخمن أنها كانت تعيش في مكان ما كريه جداً و لذا، وضبت أمتعتها و نقلتها إلى المنزل |
Köyde Red Lion'da kalıyormuş üç gece önce pansiyon sahibine sizi görmeye geldiğini söylemiş. | Open Subtitles | حسنا.لقد كان يقيم. باالنزل في القريه... وقد ذكر لصاحب النزل... |
Long Island şehrinde Continental'da kalıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يقيم في فندق الكونتيننتال في مدينة "لونغ آيلاند" |
Görünüşe göre Dr. Frank Roxbury'de bir destekli yaşam tesisinde kalıyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنّ الطبيب (فرانك) يقيم ''في دار رعاية على تخوم ''روكسبري. |
Bu adam bir süredir burada kalıyormuş ve kendisi Philadelphia'lı. | Open Subtitles | حسنٌ، أعتقد أنّ هذا الرجل كان يقيم هنا لفترة . " وهو من " فيلادلفيا |
Görüşüne göre Barkov'da aynı zamanda burada kalıyormuş. | Open Subtitles | فيما يبدو أن "باركوف" كان يقيم هنا كذلك. |
Anladığımız kadarıyla sizinle kalıyormuş. | Open Subtitles | سيدي نحن نفهم أنه كان يقيم معك |
Evsizler bazen burada kalıyormuş. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يقيم المشردون هنا. |
Demek babamın dediği gibi yanında kalıyormuş. | Open Subtitles | إذاً، فقد كان يقيم معه كما ذكر والدي |
Randevu defterine göre Astoria Oteli'nde kalıyormuş. | Open Subtitles | يقيم في فندق (أستوريا) وفقاً لسجل المواعيد |
Cumartesiden beri biri orada kalıyormuş. | Open Subtitles | يقيم هناك أحد منذ يوم السبت. |
Bir aydır orada kalıyormuş. | Open Subtitles | إنّه يمكث هناك منذ شهرٍ. |
- Sutter, o zamanlar kardeşinde kalıyormuş. | Open Subtitles | بالسطو المسلح علي المنازل (سوتر)كان يمكث معها في هذا الوقت |
Altı gündür Fauntleroy otelinde kalıyormuş. | Open Subtitles | جين) اخذ تاريخ بطاقته) (كان يمكث في فندق (فانتوري |
Sabinas'da kuzenleriyle kalıyormuş.. Meksika'da. | Open Subtitles | ،"إنه يقطن مع أقاربه في "سابيناس (في (المكسيك |
Evet, evet, teşekkür ederim, ama o nerede kalıyormuş? | Open Subtitles | أجل، اجل، شكراً لك ولكن أين كانت تعيش ؟ |
Polis'in raporuna göre, Hannah isimli bir kızkardeşi de onlarda kalıyormuş. | Open Subtitles | طبقاً ل الشرطة تَذْكرُ، سَمّتْ الأختُ هانا كَانَ يَبْقى مَعهم. |
- kalıyormuş. | Open Subtitles | - إيف هنا, لقد كانت تعيش في الأنفاق |