ويكيبيديا

    "kalkıştı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حاول
        
    • وحاول
        
    • حاولَ
        
    Parmağında 3 dakikalığına nişan yüzüğü vardı ve parmak intihara kalkıştı. Open Subtitles أعني ، أصبعك عليه خاتم خطوبة لثلاثدقائق، و حاول قتل نفسه.
    Biliyor musun, pamuk şeker tezgâhında bana kokain satmaya kalkıştı. Open Subtitles كما تعلمون، في كشك الحلوى القطن، حاول بيع لي الكوكايين.
    Erkek öğrencilerle dolu bir sınıfta beni aşağılamaya kalkıştı. TED حاول إذلالي في قاعة مليئة بالمصورين الذكور.
    Sana kazaydı diyorum. Bu ahmak beni öldürmeye kalkıştı. Open Subtitles صدّقيني ، تلك كانت حادثة ذلك الحقير حاول أن يقتلني
    Kimsenin ilgilenmediği bir sırada Dobson kemerini parmaklıklara bağlayıp kendini asmaya kalkıştı. Open Subtitles وعندما إبتعد الجميع أخذ حزامه وحاول شنق نفسه
    Beni gelinlik için ölçmeye kalkıştı! Open Subtitles لقد حاول آخذ مقاساتى من أجل فستان الزفاف.
    Beni öldürmeye kalkıştı. Bunu tek hatırlayan ben miyim? Open Subtitles لقد حاول ان يقتلني هل انا الوحيدة التي تتذكر ذلك
    Olay şu ki, zaten iki kez Dünya'yı yok etmeye kalkıştı. Open Subtitles الفكرة أنه قد حاول مسبقاً تدمير الأرض في مناسبتين
    Heinrich Himmler takma isimle firara kalkıştı. Open Subtitles هينريتش هيملير حاول الهروب بإستعمال هوية مزيفة
    Heinrich Himmler takma isimle firara kalkıştı. Open Subtitles هينريتش هيملير حاول الهروب بإستعمال هوية مزيفة
    Bu adam, bir kadına tecavüz etmeye kalkıştı Teğmen... Open Subtitles أيتها الملازمة, هذا الرجل حاول إغتصاب شخص ما
    Biyonikleri en yüksek teklifi verene satmaya kalkıştı. Open Subtitles حاول بيع مشروع الاعضاء الآلية لمن يدفع اكثر.
    Küçük oğlumun sinirleri bozuldu ve çamaşır suyu içmeye kalkıştı. Open Subtitles أبني الصغير أصيب بإنهيار عصبي و حاول أن يشرب مبيض الملابس
    Bu adam kartlarını tuvalete atmaya kalkıştı. Open Subtitles هذا الرجل حاول أن يجعل كروته تدفق خلال المرحاض
    Denizde. Tamamen hayat değiştirici.. geçen kış, çöp poşetiyle çatıdan kaymaya kalkıştı. Open Subtitles كم هو حدث يغير بالحياة والشتاء الفائت حاول ان يتزحلق عن سطحنا بكيس قمامة كباراشوت
    Astronot arkadaşımız kafayı yedi ve başkanı öldürmeye kalkıştı. Open Subtitles صديقنا رائد الفضاء قلق أثناء نومه و حاول قتل العمدة.
    Hatta henüz dün, bu çizimi resim ödevi olarak sunmaya kalkıştı. Open Subtitles في الحقيقة، بالأمس حاول أن يقدّم هذه الرسمة كمشروع فني.
    Anma gününde gazilerden birini vurmaya kalkıştı. Open Subtitles حاول أن يقتل أحد المحاربين القدامى في الاحتفال التذكاري.
    Adam hayatımı ya kurtardı ya da bitirmeye kalkıştı ama sonra fikrini değiştirdi. Open Subtitles لقد أنقذ حياتي أيضاً أو حاول التخلص منها ثم غير رأيه.
    Bir adam evime zorla girdi ve beni karımın önünde öldürmeye kalkıştı. Open Subtitles أحدهم اقتحم منزلي وحاول قتلي أمام زوجتي.
    Alçağın teki bana vurmaya kalkıştı ama ona haddini bildirdim. Open Subtitles بَعْض المُتسكّعِين حاولَ ضَرْبي، لَكنِّي قاومتُة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد