Kalktım ve, ona kapuçino almaya gittim. | Open Subtitles | لذا نهضت وذهبت إلى المتجر لأحصل لها على كعك الكابوتشينو |
Dün gece uyuyamadım. Kalktım ve, birkaç evrak işi yaptım. | Open Subtitles | عجزتُ عن النوم ليلة أمس، لذا نهضت لإتمام بعض الأعمال الورقية. |
ve sonra 30 seviyesinde yürüdüm ... ..Oturdum boğulacağımı ve her şeyin biteceğini düşündüm... ..Sonra Kalktım ve doğuya , yarı çürümüş bir tahtaya... | Open Subtitles | جلست و فكرت بأن اضع حداً لكل ذلك بالغرق ثم نهضت و توجهت شرقاً بجانب لوحٍ خشبي شبه متعفن |
Sonra Kalktım ve biraz yürümeye başladım ve birçok yeşil balon görüyordum, bi sebepten dolayı oradaydılar herkes parkın diğer tarafındaydı! | Open Subtitles | و بعدها نهضت , و بدأتُ أمشي بالجوار, و رأيت , يوجدُ الكثيرَ من البالونات الخضراء بالأعلى هناك, لسببٍ معيّن, من الجانبِ الآخر من المنتزه.. |
Keşfetmek için Kalktım ve serçeye dönüştüm. | Open Subtitles | لقد أفقتُ لأجد نفسي وقد تحولتُ لعصفور |
Sabah Kalktım ve kendime birkaç tost yaptım. | Open Subtitles | استيقظت في الصباح وأردت صنع لنفسي خبز محمص |
Kalktım ve odama gittim... Yastığımı aldım. | Open Subtitles | نهضت و ذهبت إلى غرفتي و جلبت وسادتي |
Ne kadar oldu bilmiyorum, Char, ama bir anda Kalktım ve yürüdüm. | Open Subtitles | (لا أعرف منذ متى (شار فقط نهضت و مشيت |
Ayağa Kalktım ve... | Open Subtitles | أنا نهضت و |
Evet sabah erken Kalktım ve kağıdı gördüm. | Open Subtitles | أجل، أفقتُ باكراً ورأيتُها... |
Geçen akşam sabahın üçünde Kalktım ve bizimki yerinde yoktu. | Open Subtitles | استيقظت في الثالثة فجراً الليلة الماضية ولم يكن موجوداً |
Bu sabah erkenden Kalktım ve... | Open Subtitles | أوه، حسنا، هذا هو السبب في أنني استيقظت في وقت مبكر هذا الصباح |
İkide Kalktım ve Cumhuriyetçi Senato'dan gelen Utah'daki ön seçim bilgisini analiz ettim. | Open Subtitles | لقد استيقظت في الثانية صباحًا لأتفحص نتائج تصويت السباق التمهيدي لمجلس الشيوخ الجمهوري في ولاية يـوتاه. |