Tüm yaratılanlar, tüm cisimler ve hayatın kaynağı, ve tüm bu yolculuğun sonu. Sen aynı zamanda kalplerimizin kırıcısısın. | TED | كل مبدع ، كل الهدف ، مصدر وجودنا ، ونهاية رحلتنا. انت ايضا الموجة من قلوبنا. |
Ama bence durmalıyız ve duralım da kendi kalplerimizin ve hayatlarımızın içine bakıp orada ne bulduğumuzu görelim. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نتوقف قليلاُ الآن لنفكر بإمعان ولننظر إلى قلوبنا وحياتنا ولنرى ماذا سنجد |
kalplerimizin ışığı sonsuza kadar parlayacak. | Open Subtitles | دع هذا الضوء اللامع يضيء في قلوبنا إلى الأبد |
O bizim kalplerimizin içini görür, araştırır ve herkese gittiği yola göre, yaptıklarına göre bir kader çizer." | Open Subtitles | فهو يرى ما في قلوبنا ويسبرها ليعطي كل امرئ بحسب طرقه وبحسب ثمار أعماله |
kalplerimizin çok uzun zamandır yapmamızı söylediği şeyi. | Open Subtitles | ما كانت تخبرنا به قلوبنا لنفعله منذ الأزل |
Bugün, kalplerimizin kapılarını açıp dışarıyı gözetleyelim.. | Open Subtitles | اليوم دعونا نفتح نوافذ قلوبنا ونختلس النظر للخارج |
Belki, kalplerimizin bir çift sözü vardır ve bir gün, tekrar görüşürüz. | Open Subtitles | ربما هنالك كلمات من قلوبنا وقد نرى بعضنا ثانية |
Belki, kalplerimizin bir çift sözü vardır ve bir gün, tekrar görüşürüz. | Open Subtitles | ربما هنالك كلمات من قلوبنا وقد نرى بعضنا ثانية |
Vücutlarımızın yıldızlardaki maddelerden inşa edildiği ve kalplerimizin o maddeler oluşurken yayılan enerji sayesinde attığı gerçeği beni her zaman şaşırtmaya devam etmiştir. | Open Subtitles | لا أكف أبداً عن الأندهاش أن أجسامنا بنيت من مواد النجوم وأن قلوبنا تنبض بسبب الطاقة التى نتجت أثناء صنع هذه المواد |
Basın toplantısında, "kalplerimizin istekli olup da, vücutlarımızın reddetmesi" ile ilgili söylediğin şeyi çok beğendim. | Open Subtitles | لقد أعجبني حقاً ما قلته بالمؤتمر الصحفي الجزء الذي بشأن عندما ترغب قلوبنا وترفض أجسامنا |
kalplerimizin içinde ve nereye gidersek gidelim bizimledir. | Open Subtitles | إنه في قلوبنا, ونحن نأخذه معنا أينما نذهب |
En sonunda, hepimiz kalplerimizin cesaretiyle ölçülürüz. | Open Subtitles | في النهاية، سيحكم علينا جميعا بواسطة شجاعة قلوبنا |
Ve onların hikâyelerini kalplerimizin derinlerinde saklarsak onları bizden asla uzaklaştıramazsın. | Open Subtitles | و إذا حملنا قصصهم في أعماق قلوبنا فإنك لن تستطيع أن تسلبهم منا |
kalplerimizin birlikte atacağını ve sonsuza dek birlikte olacağımızı söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتيني ان قلوبنا تنبض كقلب واحد لهذا سوف نكون معا إلى الأبد |
Biliyorsun, planladığımız şeyler ile kalplerimizin içindeki şeyler kalplerimizin içine saklamaya çalıştığımız şeyler arasında bir fark var, değil mi? | Open Subtitles | ثمّة فرق بين ما نظهره وما نضمره في قلوبنا ما نحاول تخبئته قي فلوبنا، صحيح؟ |
Fakat bu yalancıların ağızlarından ne duyarsanız duyun, biz tek bir insanız tek bir kaderi ve ortak bir düşmanı olan ve kalplerimizin paramparça olduğunu görmek beni gerçekten geriyor, zihinlerimiz çok dağınık, egomuz kolayca pohpohlanıyor. | TED | ولكن بغض النظر عن ما تسمعه من أفواه هؤلاء الكاذبين، نحن شعب واحد مع مصير واحد وعدو مشترك، هذا هو السبب الحقيقي الذي يجهدني عندما أرى قلوبنا ممزقة، وعقولنا مبعثرة جدًا، ونرضي غرورنا بالإطراء. |
kalplerimizin taş kesildiği anlamına geliyor. | TED | تعني أن قلوبنا تحولت إلى حجر. |
Konuşma sırasında, kalplerimizin de açık olması gerekiyor. | Open Subtitles | أثناء كلام، قلوبنا أيضا قد تربط. |
kalplerimizin ikiside aynı şekilde acıyordu... | Open Subtitles | قلوبنا كانت تؤذي بعضها بنفس الشكل |
Biz kalplerimizin bize söylediğini yaptık. | Open Subtitles | لقد فعلنا ما اخبرتنا قلوبنا بفعله |