ويكيبيديا

    "kameraya" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكاميرا
        
    • للكاميرا
        
    • كاميرا
        
    • آلة التصوير
        
    • الكاميرات
        
    • العدسة
        
    • آلةِ التصوير
        
    • لآلة التصوير
        
    • الكاميرة
        
    • لكاميرا
        
    • بالكاميرا
        
    • صورت
        
    • صوّر
        
    • بكاميرا
        
    • الكميرا
        
    Yani saldırgan her kimse merdivenleri kullanmış olmalı. Yoksa kameraya yakalanırdı. Open Subtitles إذن من هاجمها، لابدّ أنّه إستخدم الدرج، وإلاّ فإن الكاميرا ستصوّره
    Şimdi çeki kameraya gösterin, ne kadar ve ne için olduğunu söyleyin. Open Subtitles حسناً هل يمكنك اظهاره امام الكاميرا وتقولي كم الملبغ ولأجل ماذا ؟
    Eğer şuradaki kameraya bakarsan bir sorun olur mu diye sormak istedim. Open Subtitles لقد كنتُ أتساءل فحسب إن كنت لا تمانعين النظر إلى الكاميرا هناك.
    Gözlüklerini çıkarıyor, kameraya doğru dönüyor, ama bütün bunlar metinde oluyor. TED هو دائماً يخلع نظاراته الشمسية او يتوجه للكاميرا لكن كل هذا يحدث في النص
    Bize görünmeyen bu hareketler doğru işleme ile kameraya görünebiliyor. TED هذه الحركات لا نستطيع مشاهدتها لكنها مرئيّة للكاميرا مع المعالج المناسب.
    Kamera LED lambasını ve esnek bir halat alıp belime bağlardım, göbek deliğimi kameraya çekerdim, farklı bir perspektif bulup ne yaptığına bakardım. TED اخذ أضواء كاميرا الليد و حبل مطاطي أربطه حول خاصرتي وأقوم بتصوير سرتي بالفيديو، آخذ منظراً آخر، و أرى ما تفعله.
    Başka birisi daha kameraya yakalandı. Aramaya gittik ama bulamadık. Open Subtitles نظرنا مجدّداً على الكاميرا عدنا البحث، لكنّنا لن نلحظه جيّداً
    Eminim öyledir. kameraya göstermek istediğin başka şeylerin de var mı? Open Subtitles أجل بالطبع , هل ستريني شيء آخر ربما على الكاميرا ؟
    Sence kameraya "çoh" döktüm diye Çavuş bana kızar mı? Open Subtitles هل تعتقدين أن الضابط سيغصب ؟ كوني شتمت أمام الكاميرا
    Tamam, görme işinde kameraya benzeyen bir taraf var: Gözün arkasında görüntüye odaklanan 130 milyon ışık alıcısının olduğu bir lens var, yani gözümüz 130 megapiksellik bir kamera gibi. TED نعم هناك جزء من البصر مثل الكاميرا فلدى العين عدسة تركز الصورة في خلفية العين حيث توجد 130 مليون خلية بصرية مستلمة فالعين هي مثل كاميرا ذات 130 مليون بكسل
    Aynı zamanda onu küçülttük ki, çekirdek duygu makinesi, bu iPad gibi kameraya sahip herhangi bir mobil araçta çalışabilsin. TED كما قمنا بتصغيرحجمها لتعمل مع كافة الهواتف النقالة ذات الكاميرا كهذا الآي باد.
    Doğrudan kameraya bakmak bile bu nörotransmiterlerin sayısını arttıracaktır, belki de kameranın yerini değiştirmek de faydalı olur. TED وشيء بسيط مثل النظر إلى الكاميرا بإمكانه زيادة الناقلات العصبية، او ربما تغير موقع الكاميرا.
    Hızlıca. kameraya da alalım. TED بسرعة قدر ما نستطيع، على الكاميرا سيكون مذهل
    Ama eğer çok yakına gelir ve direk kameraya bakarsam o zaman güzel canlı gözleri göreceksiniz. TED ولكن إذا جئت حقا قريبا والتحديق مباشرة إلى الكاميرا على هذا الكمبيوتر المحمول ثم سترى هذه العيون لطيفة هشة.
    Bilgisayara takıyorum, fotoğrafları aktarıyorum, ve kameraya tekrar takıyorum. TED أضعها في الجهاز الشخصي، و أقوم بنقل الصور، ثم أُرجعها الى الكاميرا.
    basit bir dijital kamerayi retinal kameraya donusturduk ve sonra her hasta doktoruyla uzaktan gorusme yapabilir TED غيرنا الكاميرا الرقمية البسيطة إلى كاميرا لشبكية العين ، ومن ثم يحصل كل مريض على فحص عن بعد يُجْريه طبيب.
    Yüzünü biraz sola çevir ve doğruca kameraya bak. Open Subtitles هل يمكن أن تدير رأسك قليلا إلى اليسار ولكن أنظر بإستمرار للكاميرا
    Sırf kameraya gülüp önümdekileri okumadım. Open Subtitles لكن لم أكن أبتسم فقط للكاميرا ,وأقرأ الأخبار
    kameraya çekmem lazım. Open Subtitles يمكننا التاكد من حجم الفتحة المعدة للكاميرا
    CM: Aynen, ama Xbox'a gerek yok. Sadece kameraya ihtiyacınız var. TED كوزمين: بالضبط، ولكنك لا تحتاج الـ "Xbox"، تحتاج فقط إلى كاميرا.
    Ama bu olurken, 2. kameraya bakın. Open Subtitles ولكن ماحدث في هذه الأثناء انظر إلى آلة التصوير 2
    İşerken kameraya doğru nasıl durulur bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يواجه الكاميرات بينما يتبول
    Bu defa, Nathaniel, içerken doğru kameraya bak. Open Subtitles هذه المرة يا ناثانيـال, على الرسمة إنظر مباشرة إلى العدسة
    Anime ettiğimizde güvercin kameraya doğru uçuyor görünecek. Open Subtitles بالطبع،عندما نُحرّكُه، الحمامة سَتَظْهرُ للطَيَرَاْن مباشرة إلى آلةِ التصوير.
    Bir SS fotoğrafçı, kameraya gülümsemesini emrederek onun bu fotoğrafını çekmişti. Open Subtitles ألتقط مُصوّر الـ "إس إس" هذه الصورة طلب منها أن تبتسم لآلة التصوير
    kameraya dönüp... anne yaratığa bu dünyadaki zamanının dolduğunu söylediğin sahne... Open Subtitles عندما كنتِ على الكاميرة وأنتِ تقولين لأم الغريب بأن وقتها في الأرض إنتهى،
    Bu DVD, havuzun tepesine yerleştirilmiş olan kameraya ait. Open Subtitles هذا شريط رقمي لكاميرا فوق بركة السباحة للتدريب
    Yani, umarım kameraya çekmeden önce... Open Subtitles حسناً , أنتِ تعلمين , على أمل أنه عندما نصوره بالكاميرا
    İstediklerini onlara ilettim. Yukarıdaki katları da kameraya çektim. Open Subtitles لقد قلت لهم ما تريدين القيام به، ولقد صورت كل في الطابق العلوي باستخدام كاميرا الرأس
    Aslında daha iyi bir fikrim var, kameraya çek. Open Subtitles في الحقيقة ثمّة فكرة أفضل، صوّر ما ستقول.
    Polis, bazılarının web kameraya alınmış kendi görüntüleri olduğunu söyledi. Open Subtitles الضباط يقولون أن بعضا ً منهن قد بعثن بلقطات لأنفسهن أخذت بكاميرا الويب
    Ama yanıp sönmeye başlar başlamaz -- ve büyük görünecek, çünkü kameraya doğru çakıyor -- tam şuraya bakmanızı istiyorum. TED بعد قليل سوف يبدأ الجهاز بالوميض وسوف يكون الضوء كبيراً .. لانه يرتطم بعدسة الكميرا بكم كبير ولكن اريدكم ان تنظروا هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد