Ve şehirde bir sokak arasında çıplak bir polis kan kaybediyor. | Open Subtitles | و بمكان ما في المدينة , هناك شرطي عاري ينزف بالزقاق |
Artık adam kan kaybediyor ve kanları paspasa akıyor. | Open Subtitles | إذاً الأن هو ينزف و دمه يقطر على السجادة |
Kendi karaciğeriyle ameliyattan çıkamaz. Çok fazla kan kaybediyor. | Open Subtitles | أنه لن ينجو من العمليه بدون كبد خاص به انه ينزف كثير |
- Hayır, sanki her yerde gibi. Büyüsü kan kaybediyor. | Open Subtitles | كلّا، بل وكأنّ كلّ الأماكن تعجّ بها، إنّها تنزف سحرًا. |
Çok kan kaybediyor. Ne yapacaksınız? | Open Subtitles | حسناً , انها تنزف بشدة ما الذي تريدني ان أفعله؟ |
Şu anda mutfağımda kan kaybediyor. Görev tamamlandı desem yeridir. | Open Subtitles | حسناً ، هو ينزف حتى الموت على أرضية مطبخي أستطيع أن أقول بأن المهمة أنجزت |
Üzgünüm, arkadaşım yukarıda kan kaybediyor ve ona yardım bulmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا آسف إن صديقي ينزف فوق و اُريد أن اُحضر له المساعده |
Bu civarı kesemem. Çok fazla kan kaybediyor. | Open Subtitles | لا يُمكنني بدء التشريح إنه ينزف الكثير من الدماء |
- Çok kan kaybediyor. Bacaklarını bulmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | إنه ينزف بشدة، النزف لا يدعه يقف أو يمشي |
Damadın kan kaybediyor. Onu alıp gitmeliyiz. | Open Subtitles | ان صهرك ينزف لا بد ان نأخذه ونذهب |
Afedersiniz, tuvalette bir adam var, kan kaybediyor. | Open Subtitles | معذرة , هناك رجل في الحمام ينزف |
Hızla kan kaybediyor. Sargılar. | Open Subtitles | اللعنة , انه ينزف سريعاً وسادات |
Affedersiniz, Hemşire. Erkek arkadaşım kan kaybediyor. | Open Subtitles | المعذره يا ممرضه إنّ صديقي ينزف |
Onu buradan hemen götürmelisiniz. Çok kan kaybediyor. | Open Subtitles | تحتاج لنقله من هنا، فإنه ينزف بشدة |
Bir şey onu ısırmış. Çok fazla kan kaybediyor. | Open Subtitles | شيء ما عضّها، إنّها تنزف الكثير من الدّماء |
Bu şirket uçurumun kenarında. Para kan kaybediyor. | Open Subtitles | هذه الشركة على حافة الهاوية وهي تنزف المال |
İç kanaması var, çok kan kaybediyor. | Open Subtitles | الحزم بسرعة. إن بطنها ملئ بالدم، إنها تنزف. |
Bir kazaydı ama çok kötü kan kaybediyor. | Open Subtitles | كانت حادثة, ولكنها تنزف بغزارة |
Biri buluncaya kadar kan kaybediyor. | Open Subtitles | كانت تنزف حتى الموت حتى وجدها أحدهم |
Hâlâ telafi edemeyeceğimizden fazla kan kaybediyor. | Open Subtitles | ما زال يفقد الدم بكميات أكثر مما يمكننا إستبداله |
kan kaybediyor, çünkü ya sen bir yerde delik açtın ya da artık kan üretimi yok, bu durumda akut anemide ve kas yetmezliğinden söz edebiliriz. | Open Subtitles | إما يفقد الدماء لأنك جرحت شيئاً أو أنه لا ينتج الدماء و بتلك الحالة تعني الأنيميا الحاة |
Adam kan kaybediyor, kendin söyledin. | Open Subtitles | فقد قلت بنفسك أن من المحتمل أن يكون لديه نزيف.. |
- Hemen gazlı bez koyuyorum. - Hayır, çok kan kaybediyor. | Open Subtitles | حسناً الشاش الشاش - كلا لقد فقد الكثير من الدم - |