Tamam, ama bunu çabuk yapalım ve Kanaman olmasa iyi olur! | Open Subtitles | حسنا لكن لنفعل هذا بسرعة من الافضل ان لا تكون تنزف |
- İç Kanaman var. | Open Subtitles | انك تنزف من الداخل يابطل سوف أوقف المباراة.. |
Tanrım, şiddetli Kanaman var. İlk yardım kutusunu bulmalıyız. | Open Subtitles | تباً، أنت تنزف بغزارة علينا أن نجد حقيبة الاسعافات |
Kanaman olduğunu bilmiyordu, belki de bayılman... belki yemek yemediğin için olmuştur. | Open Subtitles | ربما لم يعرف أنك تنزفين فالالكت سطقت مغشية لأنك لم تأكلي جيداَ |
Beş günden beri Kanaman varmış, acilen kliniğe gitmen lazım. | Open Subtitles | بما أنكِ تنزفين منذُ خمسة ايام من الضروري الذهاب للعيادة |
Kanaman durmazsa yaşamazsın. | Open Subtitles | إذا لم تتوقف عن النزيف فلن يستمر جسدك ليوم واحد بهذا الشكل |
Tabi, biraz acı duyarsın ve Kanaman olur ama anesteziye gerek kalmaz. | Open Subtitles | نعم سيؤلم، وسيكون هناك نزيف لكنه لن يتطلب مخدر |
Ayrıca iç Kanaman da var, o yüzden gözlem altında kalmak zorundasın, bunun anlamı muhtemelen uyuşturucu yoksunluğuna gireceksin. | Open Subtitles | , أنت تنزف داخلياً أيضاً لذا عليك أن تبقى تحت الملاحظة هذا يعني أنك ستمر بمرحلة الانسحاب |
Ormandaydın, kumda yatıyordun ve Kanaman vardı. | Open Subtitles | أنت كنت فى الغابة راقدا وسط الجليد وكنت تنزف |
O kadar dayanamazsın, böyle Kanaman varken. | Open Subtitles | لن تصمد كل تلك المدة ليس وأنت تنزف على هذه الحال |
Senin de Kanaman var gibi görünüyor. | Open Subtitles | ,اسمعنى,انا فقط اقول .تبدوا انك انت ايضا تنزف |
Gerçek bu. Altı kurşunumuz kaldı ve senin hâlâ Kanaman var. | Open Subtitles | ذلك هو واقعنا، نملك 6 رصاصات وإنك ما زلت تنزف |
Sol bacağında Kanaman var dostum. | Open Subtitles | ستو؟ هل حصلت على تنزف على في الساق اليسرى، ورفيقة. |
Kanaman varken orada oturup bu konuda bir şey yapmayacağını mı söyleyeceksin bana? | Open Subtitles | هل ستتوقف هنا, تنزف وتقل لي لاتفعل شيءً؟ |
Şansına, çok fazla Kanaman yok, böylece biz de plasentayı almak için-- | Open Subtitles | من حسن الحظ أنكِ لا تنزفين بهذا القدر لذا سنتمكن من . . إزالة المشيمة بواسطة |
Kanaman var tatlım, dur da bir bakayım. | Open Subtitles | أنتِ تنزفين يا حبّي دعيني ألقِ نظرة على ذلك |
BioFoam hala çalışıyor, ama Kanaman devam ediyor. | Open Subtitles | الرغوة الألية تعمل. ولكنكِ لا تزالين تنزفين. |
Doktorun dediğine göre okulda seni bulmuşlar. Kanaman varmış. | Open Subtitles | الطبيب يقول بأنّ أحدهم وجدكِ على أرض المدرسة، وكنتِ تنزفين بشدة |
Kanaman durmazsa yaşamazsın. - Bu evet mi demek, hayır mı? | Open Subtitles | إذا لم تتوقف عن النزيف فلن يستمر جسدك ليوم واحد بهذا الشكل |
Birisinin yardımına ihtiyacın olacak, Kanaman fazla olabilir. | Open Subtitles | لا بد أن يساعدك أحد ما: قد يكون النزيف شديدا |
Tabi, biraz acı duyarsın ve Kanaman olur ama anesteziye gerek kalmaz. | Open Subtitles | نعم سيؤلم، وسيكون هناك نزيف لكنه لن يتطلب مخدر |
Tanrım. Will, senin Kanaman var. | Open Subtitles | يا إلهي، أنتَ تنزِف. |
Kanaman var, dikiş atılmalı | Open Subtitles | - إِنكَ تَنزِف . - إِنَنى بِخَير . - تَحتَاجُ إِلى تَقطِيب ذَلكَ الجُرح . |
Hâlâ Kanaman var. | Open Subtitles | الآن،ما زِلتَ تَنْزفُ |
Herşey yolunda giderse, sondayı içeri sokarım Kanaman başlar ve cenini çıkarırsın. | Open Subtitles | إن مضى كل شيئ بشكل طبيعي بعد وضعي للانبوب ستنزفين وسيخرج الجنين |
Çok fazla Kanaman olursa, ölebilirsin. | Open Subtitles | اذا نزفت كثيراً, و ممكن ان تموت . |
Kanaman durana kadar daha fazla ilerleyemeyiz. | Open Subtitles | لا يمكن أن نذهب إلى أبعد من ذلك حتى نوقف نزيفك. |