- Tıpkı Kanan'ın sandığı gibi. - Mal falan olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ـ فقط كما كان كانان ـ لا أعتقد أنك غبى لعين |
Kanan'ın önceki konukçusu, bulundukları gizli görevle ilgili önemli bilgileri veremeden önce öldü. | Open Subtitles | مضيف كانان السابق مات قبل أن يكشف أية تفاصيل الذي نعتقده أنها كانت استخبارات حيوية حول المهمة التي كان بها |
Sen Kanan'in bana varosluktan nasil kurtulacagimi ögretmeyecegini söylüyorsun. | Open Subtitles | أخمن أنك تقول أن كانان لم يستطيع تعليمى كيفية الخروج من القلنسوة |
Al Kanan'dan gelen bu uydu fotoğrafı, Porter'in son pozisyonuna işaret ediyor. | Open Subtitles | صورة الأقمار الصناعية لـ(آل كنعان) كانت موقع "بورتر" الأخير |
Al Kanan'dan gelen bu uydu fotoğrafı, Porter'in son pozisyonuna işaret ediyor. | Open Subtitles | صورة الأقمار الصناعية لـ(آل كنعان) كانت موقع "بورتر" الأخير |
Kanan Baal'ın hizmetinde bir Goa'uld olarak gizli çalışmış. Ne kadar önceydi bu? | Open Subtitles | كينين عمل متخفى كجواؤلد في خدمة بال كم من الوقت مضى عليه هناك؟ |
Bu durumda siz de Kanan'ın sahip olduğu bilgilere asla ulaşamazdınız. | Open Subtitles | و في تلك الحالة، كان من المستحيل ان تسترجع معلومات كاينين |
Kanan'ın senden istediği şeyi, Shawn hiçbir gerçek baba oğlundan istemez. | Open Subtitles | ما الذى طلبه منك كانان أت تفعله يا شون ؟ لا يوجد أب حقيقى يطلب من أحد أطفاله فعل ذلك |
Silahı eline Kanan verdi ama beni ortadan kaldırmak istemesinin asıl nedenini sen zaten biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | كانان وضع السلاح فى يده ، ولكنك تعرفين السبب الحقيقى قد أرادنى خارج طريقه ، أليس كذلك ؟ |
Tommy, sana söylemek istedim ama Kanan'ın büyüsü altındaydın resmen. | Open Subtitles | تومى ، لقد أردت إخبارك لكنك كُنت تحت تأثير كانان بشدة |
Geçmişte Kanan'ın olduğu gibi bir sıkıntı mı? | Open Subtitles | فقط كما كان كانان مشكلة بالعودة إلى الماضى ؟ |
Bak, sanırım Kanan onu hapse bizim tıktığımızı biliyor. | Open Subtitles | إسمعى , أنا أعتقد أن كانان يعلم .أننا من أرسلناه للسجن |
Sen Kanan'ın bana varoşluktan nasıl kurtulacağımı öğretmeyeceğini söylüyorsun. | Open Subtitles | أخمن أنك تقول أن كانان لم يستطيع تعليمى كيفية الخروج من القلنسوة |
Bize bir testerenin nasıl tutulması gerektiğini öğretecen Kanan'dı. | Open Subtitles | كان (كنعان) الذي علمنا كيف نمسك بالمنشار. |
Kanan bu orospu çocuğunu çoktan uçurmuştur. | Open Subtitles | (كنعان) كان سيمزق هذا اللعين من أخمص قدمية لرأسه بالفعل. |
Bunu düşünmeden yapamıyorum ama Kanan burada olsaydı aldatamazdık. | Open Subtitles | لا يسعني سوى التفكير بأن شيئاً من هذا ماكان سيحدث لو كان (كنعان) هنا. |
Kanan burada olsaydı, biz hala köşede çalışıyor olurduk. | Open Subtitles | لو كان (كنعان) هنا كنا لا نزال نعمل في زاوية الشارع. |
Sonra, Kanan bizi yanına aldı, işi öğretti ve adam etti. | Open Subtitles | "آنذاك، (كنعان) حرص أن نتصرف بشكل صحيح." "علمنا العمل، وصنع منا رجال." |
Seni buraya getirmeden önce bu Kanan'a ne kadar süre konukçuluk yaptın? | Open Subtitles | كم من الوقت كنت مُضيف كينين قبل أن يأتي بك الى هنا؟ |
Kanan'ın Tok'ra Konseyi'ne rapor ettikleri bunlar. Ama birşey kafama dank etti. | Open Subtitles | هذا ما أبلغه كينين لمجلس التوكرا و لكن شيء ما إستوقفني |
Kanan Goa'uld ile her birinizin yaşından daha uzun süredir savaşıyor, ama siz "ortakyaşam" sözünü ağzınızdan tükürür gibi, iğrenç bir mahluktan bahseder gibi söylüyorsunuz. | Open Subtitles | لقد حارب كاينين الجواؤلد اكثر مما حيِيتُم و فوق ذلك، انتم تنطقون كلمة متكافل كأنكم تتحدثون عن طفيلي |
Bizim şeklimiz konusunda ne düşünürseniz düşünün, Kanan benim için kardeş gibiydi. | Open Subtitles | ايا كان ما تعتقدونه عن هيئتنا كاينين كان كأخي لي |