Ben bunu seçtim çünkü 1973'idi ve Kanarya Adaları için büyük bir plandı. | TED | لقد اخترت هذا لأنه كان سنة 1973م، وإنه مخطط رئيسي لأحد جزر الكناري. |
Peru'daki Kanarya adalarında yıllık 150-180 ton kilo civarında büyük miktarlarda üretiliyor ve büyük bir gelir kapısı. | TED | فهي تتكاثر بكميات هائلة، 150حتى 180 ألف طن متري سنويا، في جزر الكناري في بيرو، فهو من الأعمال التجارية الكبيرة. |
Kömür madenlerinde, bu Kanarya madencilere yakın olmalıydı. | TED | في مناجم الفحم، هذه الكناري من المفترض أن تكون قريبه من عمال المناجم. |
Ve onların içinde Almanların gaz kullanmayacakları konusunda emin olmak için tankların içine Kanarya asarlardı. | TED | وكان لديهم كناري معلق داخل الشيء للتأكد من أن الألمان لم يكونوا ينوون استخدام الغاز. |
Aracı, öldürdüklerinde, cesedin üstüne ölü bir Kanarya bırakıyorlar. -Sembolik bir şey. | Open Subtitles | اذا ما اغتالو ضحية، يتركون طائر الكنارى على الجسد، انة شىء رمزى. |
Yani Kanarya kaçış alarmıydı, ve çok etkiliydi. | TED | إذن هذه الكناري هي منبه حي. ومنبه دقيق جداً. |
"Öteki mahkûmlara da aileleri Kanarya gönderdiler..." | Open Subtitles | وقام أقرباء السجناء الآخرين بإرسال عصافير الكناري لهم، |
Sen şimdi Amerikan hükümetinin, Kanarya işine girmesini öneriyorsun. | Open Subtitles | أنت تقترح أن حكومة الولايات المتحدة تدخل في الأعمال التجارية لطيور الكناري |
Onların yerine bir Kanarya görmek ister misiniz? | Open Subtitles | هل انت متأكدا انك لاتريد طيور الكناري بدلا منهم ؟ |
Baylar bu Kanarya doğal sebeplerden ölmüş. | Open Subtitles | سادتي، مات طائر الكناري هذا لأسباب طبيعية. |
Kızların hepsi hoştu, ama hiç biri Kanarya gibi ötemiyordu. | Open Subtitles | الفتيات كلهن جميلات لكن لا يوجد بينهن من تغني مثل الكناري |
Eee, şimdi kobra firavunun koruyucusu oldu ve Kanarya mezara girenleri gösteriyor. | Open Subtitles | ولك أن تعرفين ان ثعبان الكوبرا فى الفكر المصري القديم هو حامي الفرعون وعصفور الكناري يمثل هؤلاء الذين دخلوا إلى المقبرة |
O bir Kanarya, bu da kömür madeni. 16:00'da fırlatılacak. | Open Subtitles | القرد هو الكناري والعاصفه هي منجم الفحم الاقلاع في الساعة السادسه |
Yiyeceğin o Kanarya akşam yemeğini berbat edecek. | Open Subtitles | ذلك الكناري الذى أَكلتَ سَيُفسدُ عشائَكَ. |
Kanarya yutmuş bir kedi gibi görünüyorsun bu sabah. | Open Subtitles | تبدين مثل القطة التي بلعت الكناري هذا الصباح أية كناري ؟ |
Umarım önce oraya bir Kanarya göndermiştir. | Open Subtitles | حسناً لنأمل أنه قام بإراسال كناري أول ما وصل إلى هناك |
Bu yılda, moralini iyi tutmak için güzel bir Kanarya getirmişti. | Open Subtitles | في هذ العام أحضر معه عصفور كناري جميل ليساعد على رفع روحه المعنوية |
Etten, kemikten değilsin. Kedi, köpek ya da Kanarya değilsin. | Open Subtitles | لست من لحم ولا من دم لست كلبا أو هرا أو عصفور كناري. |
Aracı, öldürdüklerinde, cesedin üstüne ölü bir Kanarya bırakıyorlar. -Sembolik bir şey. | Open Subtitles | اذا ما اغتالو ضحية، يتركون طائر الكنارى على الجسد، انة شىء رمزى. |
sarı kanaryanın söylediği aşk şarkısını işitti yakışıklı sarı bir Kanarya | Open Subtitles | ♪ يغنيها طائر كاناري هناك ♪ ♪ طائر أصفر وسيم ♪ |
Neden Kanarya yemiş kedi gibi sırıtıyorsun? | Open Subtitles | حسنا , لماذا هذه الإبتسامة العريضة مثل القطة التي أكلت عصفور الكاناري للتو ؟ |
Kesin olarak cumartesi bayım. Derin bir teknesi olan güzel bir kafeste iki Kanarya. | Open Subtitles | يوم السبت بلا إخفاق يا سيدى طائران كنارى فى قفص على صينية |
- Her neyse, Kanarya almak istedim onu da reddetti, ama bir kere gerek duyarsam... | Open Subtitles | علي كل حال عرضت عليها عصافير الكناريا و رفضت هذا أيضًا و لكن بمجرد أن أشعر أنة تم توريطي |