Zeminde demir ayakların sabitlendiği bir kanca vardı. Bazen ellerinizi ayak bileklerinizden geçirip o kancaya kelepçelerlerdi. | Open Subtitles | كان هناك خطاف على الأرض وكنت تجثو على ركبتيك ويضع يديك بين قدميك |
Nasıl yanlış takabilirim ki? kancaya takılı. | Open Subtitles | كيف يمكن أن أقوم بهذا الأمر إنها موضوعة على خطاف |
Böylece bu kancaya her baktığımda ne kadar kötü, aptal ve bencil biri olduğumu hatırlayabiliyorum. | Open Subtitles | حتى في كل مرةٍ أنظر فيها لهذا الخطاف يمكنني التَذَكر .. 0 |
Yemi alıp oltanın ucundaki şu kancaya takacaksın. | Open Subtitles | ،حالما تجهز طعمك .عليك وحسب وضعه على الخطاف هنا |
Sonuncu rüyaya bir sahne kapısından içeri daldım ve bir kancaya uygun biçimde asılmış et gibi asıldım. | Open Subtitles | سقط من خلال فخ إلى حلم ماضي. وعلق مثلما تعلّق اللحمة على معلاق. |
Kölelerin iskelede kırbaçlanması için kolları bir kancaya bağlanır ve ayaklarına da 25 kiloluk ağırlık bağlanır. | Open Subtitles | عندما يجلد الرقيق على أرصفة الميناء أيديهم مربوطة بخطاف على رافعة وثقل وزنه 25 كجم |
Eski çocuk yıldız kancaya takıldı! | Open Subtitles | نجم طفل سابق يحصل على الخطّاف حرفياً. |
kancaya geçirince kıpırdamayı keser. | Open Subtitles | لكنها ستكف عن ذلك حين تضعها في خطّاف الصنارة. |
Belki daha önce de kancaya takılmıştı ve bu aklına geldi. | Open Subtitles | ربما علقت في خُطاف قبل ذلك و تتذكر جزءا مما حدث |
Geri döndüğümüzde kızımız garajda bir kancaya asılı olacak. | Open Subtitles | عندما نعود سنجدها معلقه على خطاف بالجراج |
Şimdi Cabe Happy pili hazırlarken sen de sarmaşıkları kancaya bağla. | Open Subtitles | اربط الكروم مع خطاف الحمل ريثما تجهز هابي البطارية |
Her bir sardalye kancaya her iki gözünden geçirilmiş, bu suretle çıkıntılı kısım süslenmişti. | Open Subtitles | و رأس كل سردينه يشتبك بها خطاف مزدوج " " له طرف في كل عين |
- kancaya asıp oynayalım. | Open Subtitles | -علقيه على خطاف ودعينى ألعب معه |
Bilek kancaya. | Open Subtitles | المعصم في الخطاف |
- kancaya asılmış et gibi. | Open Subtitles | -مثل اللحم على الخطاف |
kancaya. | Open Subtitles | على الخطاف |
Aynı. Bir kancaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | -مستقر, أحتاج الى معلاق |
Aynı. Bir kancaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | -مستقر, أحتاج الى معلاق |
Sinek balıkçılığında asıl mesele, tüylerle birlikte diğer şeylerin de bir kancaya bağlanmasıdır. | Open Subtitles | ذبابة صيد الأسماك عبارة عن ربط الريش وأشياء أخرى بخطاف السنارة |
Cassidy, şu an erkek arkadaşım, kocamı işkence odasında kancaya asmış hâlde. | Open Subtitles | ،كاسيدى"، فى الوقت الراهن" ،خليلى لديه زوجى معلق بخطاف فى غرفة تعذيب. |
Çatıdan düşmüş ve kancaya geçmiş. | Open Subtitles | لقد سقط من السطح وهبط على الخطّاف. |
Şu kancaya asın. | Open Subtitles | ضعوهما على هذا الخطّاف |
Her bir yem baş aşağı ve sıkıca dolanarak kancaya geçirilmişti. | Open Subtitles | كل قطعه من الطُعم " " كانت تخفى في جوفها خُطاف " صلب و محكم .. " |