Çünkü, kabul etmeliyiz ki vücudumuzdaki kanser hücreleri plastik tabaklara yapışıp kalmıyor. | TED | دعونا نواجه الأمر، الخلايا السرطانية في أجسامنا لا تلتصق على أطباق بلاستيكية. |
Fakat ne radyasyon tedavisinin ne de kemoterapötik ilaçların hedefinde sadece kanser hücreleri yoktur. | TED | ولكن العلاج بالإشعاع أو العلاج الكيميائي لا يميز بين الخلايا السرطانية و غيرها |
Eğer bir tümörü varsa içindeki kanser hücreleri FDG'nin önemli bir kısmını alır ve bu tarayıcı için bir işaretçi olarak işlev görür. | TED | فإذا كان عند المريض ورم، ستمتص الخلايا السرطانية جزءًا كبيرًا من الغلوكوز المشع، والذي سيرشد بدوره الأشعّة المقطعيّة. |
Bu kanser hücreleri oluştukları yerden etrafa dağılmaya... | Open Subtitles | .انه. عندما تهاجر خلايا السرطان .مننقطةبدايتها. |
Eğer kanser hücreleri ölümsüzse o zaman mucize onları çevirip ölümlü yapmıştır. | Open Subtitles | لو أن خلاياَ السرطان غير قاتلة فالمعجزة قلبتهم وجعلتهم مجرد أشخاص ميتين |
Bay Hall, kanser hücreleri çok hızlı çoğalıyor. | Open Subtitles | سيد هال الخلايا السرطانية تتضاعف بسرعة كبيرة |
Eğer bu sinyali geliştirmiş olduğumuz ilaç kokteyli ile engelleyebilirsek kanser hücreleri arasındaki iletişimi engelleyebilir ve böylece kanserin yayılmasını yavaşlatabiliriz. | TED | لذا، إذا أحبطنا هذه الإشارة، باستخدام كوكتيل العقاقير الذي طورناه، نستطيع منع التواصل بين الخلايا السرطانية وإبطاء انتشار السرطان. |
Patoloji vakasında ise bilgisayar, tanı yapılırken kanser etrafındaki hücrelerin kanser hücreleri kadar önemli olduğunu keşfetti. | TED | في حالة علم الأمراض نظام الكمبيوتر قد أكتشف بالفعل أن الخلايا حول السرطان هي بأهمية الخلايا السرطانية نفسها للتوصل للتشخيص |
Bir biyolojik püf nokta: kanser hücreleri normal hücrelerden daha hızlı büyür ve ölür, öldükleri zaman ise DNA kana karışır. | TED | وإليكم معلومة بيوليوجية أساسية: الخلايا السرطانية تنمو وتموت أسرع من الخلايا الطبيعية، وعندما تموت هذه الخلايا، يتم طرح الحمض النووي ضمن النظام الدموي. |
kanser hücreleri çok hızlı çoğaldığından yüksek konsantreli alkile edici ajanlar içerirler ve DNA'ları sıklıkla deşifre olup nadiren onarılır. | TED | لأنَّ الخلايا السرطانية تنقسم بسرعة، فإنها تستقبل تركيزًا عاليًا من العوامل الألكلة، ويكون حمضها النووي معرضاً بشكل كبير، ونادرا ما يعاد إصلاحه؛ |
kanser hücreleri mutasyona uğrayıp, doğal gübre gibi işleyen anjiogenik faktörleri salgılayıp, kansere doğru ilerleyen kan damarlarının sayısını arttırıyorlar. | TED | الخلايا السرطانية تتحور و تكتسب القدرة على إطلاق الكثير من تلك العوامل المولدة للأوعية, الأسمدة الطبيعية, ليرجح كفة الأوعية الدموية التي تغزو السرطان. |
Maalesef, kanserler ancak bu geç sahfada teşhis edilebiliyor. Anjiogenez harekete geçmiş, kanser hücreleri de deli gibi yayılmaya başlamış oluyor. | TED | و للأسف تلك المرحلة المتأخرة من السرطان هي المرحلة التي في الأغلب يتم فيها تشخيص المرض, وتم بالفعل تشغيل تولد الأوعية , وتنمو الخلايا السرطانية بهمجية. |
kanser hücreleri, tümör mikroortamında besin paylaşımında bağışıklık hücrelerini yenerlerse bağışıklık hücreleri görevlerini yapamayacaktır. | TED | لو هزمت الخلايا السرطانية الخلايا المناعية لإحضار المغذيات المشتركة في البيئة المحيطة المتناهية الصغر للورم، بالتالي لن تكون الخلايا المناعية قادرة فعليًا على أداء وظيفتها. |
Fakat bazı nedenlerden dolayı, kanser hücreleri, en azından başarılı olup hastalığı ilerletenler, sağlıklı hücrenin sahip olduğundan daha fazla silaik asit barındırma eğilimindedir. | TED | لكن لسبب ما، فإن الخلايا السرطانية -على الأقل حين يكون المرض متمكنًا ويتفاقم- تميل إلى امتلاك المزيد من حمض السياليك أكثر مما تمتلكه خليّة عادية وسليمة. |
Sanırım kanser hücreleri sağlıklı olan hücrelerden farklı bir gaz salgılıyor. | Open Subtitles | خلايا السرطان كما يبدو، تُعطي غازات مختلفة عن الخلايا السليمة. |
Bu hücreler o kadar esnek ki, bu kanser hücreleri -- sadece doğru yönde yönlendirmemiz gerekiyor. | TED | هذه الخلايا متقلّبه، خلايا السرطان متقلّبه بشدّه - نحتاج فقط التلاعُب بها بالطريقه الصحيحه. |
- "Defolun kanser hücreleri. " | Open Subtitles | - إذهبي بعيداً يا خلايا السرطان" " |
İnsan vücudunda bile, kanser hücreleri ölümsüzdür. | Open Subtitles | حتى في جسد بشري خلاياَ السرطان خالدة |