Daha önce üstünden geçtiğimizde orada bir tanıdığının olduğu hissine kapıldım. | Open Subtitles | عندما كنا نسير بالخارج انتابني شعور انه يعرف شخص ما هناك |
Fakat, büyürken, artık tek bir hayattan fazlasını yaşamayacağım düşüncesine kapıldım. | TED | لكن مع تقدّمي في العمر، انتابني هاجس مقلق بأنني لن أحظى بأكثر من حياة واحدة. |
Sanki kötü ruh olmamasını istiyorsun gibi bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | حصلت على انطباع أنك لا تحبذ فكرة وجود شبح هنا |
Ama Dayın hakkında karışık duygular taşıdığı hissine kapıldım. | Open Subtitles | مع ذلك لم أحصل على انطباع منه لقد أظهر مشاعر مختلفة تجاه عمك |
Nedenini anlayamadım ama böyle iç karartıcı olmasının benim yüzümden olduğu hissine kapıldım. | Open Subtitles | لم أعرف لماذا لكن راودني شعور بأني أنا السبب لقد كنت محبطاً للغاية |
Tabancasını bana doğrultmuş... hava da buz gibi, paniğe kapıldım. | Open Subtitles | كنت واقفا في السقف و هي كانت تصوب المسدس نحوي كنا في الخارج و كنت أشعر بالذعر |
Niçin bize birşey anlatacak mışsınız gibi bir hisse kapıldım? | Open Subtitles | فسأفعل أي شيء لأساعد لماذا يراودني شعور أنك تريد أن تقول لنا شيء؟ |
Biriyle buluşacağı izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | كان لدي الإنطباع بأنها ذاهبة للقاء شخص ما |
Ama bir duyguya kapıldım, kötü ve biraz da kızgın hissettim. | TED | لكن انتابني شعور، شعرت بالسوء والقليل من الغضب. |
Yine de sonraki birkaç gün boyunca garip bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | ولكن خلال الأيام التالية انتابني شعور قوي |
Şovu izlemeye giderken artık yoluma devam etmem gerektiği hissine kapıldım. | Open Subtitles | وانا ذاهب الى الخلف لاشاهده ينهي العرض انتابني الشعور بان الوقت قد حان لي للانتقال إلى شيء آخر |
Birçok kez umutsuzluğa kapıldım fakat her seferinde başçavuşun sözleri imdadıma yetişti. | Open Subtitles | لمرات عديدة انتابني اليأس لكن في كل مرة كان صوت الرقيب الذي ساعد بإنقاذي |
Telaşa ve duygusallığa kapıldım, kahramanlık yapmak istedim. | Open Subtitles | "انتابني الذعر فأضحيت عاطفيًّا، وإذا بي وددت الغدوّ بطلًا!" |
Ve ben de sizin beni Pazartesi akşam yemeğine götüreceğiniz kanısına kapıldım. | Open Subtitles | وانا تحت انطباع انك ستأخدني للعشاء يوم الاثنين |
Silverhöjd polisi pek işinin ehli değilmiş hissine kapıldım. | Open Subtitles | لدي انطباع على أن شرطة سيلفرهود ليست جيدة جدًا |
Kadın ölene kadar birbirleriyle görüştükleri hissine kapıldım. | Open Subtitles | وأنا لديّ انطباع أنهما كانا يلتقيان حتى موتها |
Birdenbire evin içinde olduğuna dair garip bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | لقد راودني شعور غريب عن أنه متواجد فى المنزل |
İlk kez asansörde kapıldım bu komik duyguya. | Open Subtitles | ولكنّني كنت بالمصعد حينما راودني ذلك الشعور |
Üzerine alınma. - Seni sinemada ilk gördüğümde daha önceden tanışıyormuşuz gibi bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | راودني شعور عندما رأيتك لأول مرة في قاعة السينما أننا أجتمعنا من قبل |
Telefonlarıma cevap vermeyince paranoyaya kapıldım. | Open Subtitles | أعني، عندما لم تردّ على اتصالاتي بدأت أصاب بالذعر قليلاً |
Evet. Bu şeyden gerçekten istemiyorum. Biraz paniğe kapıldım, ama sağ ol. | Open Subtitles | لا أكون على ما يرام عند احتساء هذا الشئ فإنني أصاب بالذعر بعض الشئ، ولكن شكرًا لك |
Bakın, sadece bıçaklı birini gördüm ve paniğe kapıldım. | Open Subtitles | انظر ، كل ما رأيته وكان شخص ما يحمل سكيناً لقد اصبت بالذعر |
Sizi gördüğümde sanki önceden tanışmışız gibi garip bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | يراودني شعور بأنّي رأيتكِ من قبل. |
Kendisinden epey hoşlanıyordum ve onun da aynı şekilde hissettiği izlenimine kapıldım. | Open Subtitles | كنتُ... مُنجذباً جداً إليهِ وحصلتُ على الإنطباع بأنهُ شعر على نفس النحو |