ويكيبيديا

    "kapısında" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • باب
        
    • بوابة
        
    • أبواب
        
    • بابه
        
    • عتبة
        
    • البوّابة
        
    • بابها
        
    • البوابات
        
    • بوابتها
        
    • بالبوابة
        
    • بابِ
        
    • عند الباب
        
    • بوابات
        
    • بواباتها
        
    • البوندي
        
    Philip'le Harvich'in arka kapısında buluşacağız eski dostumuz Friar Benedict her şeyi ayarladı. Open Subtitles نحن سنقابل فيليب في الخلف باب هارويتش راهب بنيديكت صديقي القديم رتب كل
    Sonra ertesi gün adamın kapısında üzerlerinde ha var ha yok giysilerle belirip yanağına kocaman bir öpücük kondurur. Open Subtitles يظهرن على باب الشاب وهن يرتدين شيئا شفافا ويضعن قبلة كبيرة على وجهه وسيسامحها انا لا احب هؤلاء الفتيات
    Yakın zamanda çok genç bir bebek, bir kız yetimhanenin kapısında bulundu. Open Subtitles مؤخراً طفلة رضيعة ، بنت عثر عليها عند عتبة باب دار الايتام
    Eğer onunla hapse giremezsem aziz peder çıkana kadar hapsin kapısında beklerim. Open Subtitles إن لم أستطع دخول السجن معه سأقف عند بوابة السجن حتى يخرج
    Arkadaşlar cehennem kapısında değiliz ve benim ruhum üzerine kavga etmiyorsunuz. Open Subtitles الرجال، ونحن لسنا على أبواب جهنم، وانت لا يتجادلون حول نفسي.
    kapısında altı tane Federal Ajan'la Kuzeydoğu'daki motel odasında. Open Subtitles حجرة فندق في الشمال الشرقي مع ستة ضباط فيدراليين على بابه
    Ama eğer bakarsanız, uygarlığınızın kapısında olduğunu görebilirsiniz. TED لكن حين تنظر، يمكنك أن تراه على باب حضارتك.
    ve anaokulunda kapısında onun gibileri temsil eden bir işaret olan tuvaletler olmadığı dersini öğrendi. TED علّمت الدرس القاسي والذي مفاده أنه لا يوجد باب حمام في الروضة عليه علامة ترحب بالأشخاص مثلها.
    Bolca özür dileyip, kabinin kapısında beklemelerini rica ediyorum. TED أعتذر بإفراط وأطلب منهم أن يقفوا حراسًا خارج باب حجرتي.
    İki tanesi yepyeni Citroen'in kapısında durdu. TED وقد اصابت اثنتين منهم باب سيارة ستروين جديدة
    Yaşlılıktan gözleri iyice körelen adam kanun kapısında bir parıltı farkeder. Parıltı kapıdan dışarı sızmaktadır. Open Subtitles يضعف بصره، ولكنه يستبينُ في' الظلام بريقًا يشعّ من باب القانون
    Güneş battığında Lut, şehrin kapısında oturuyordu. Open Subtitles وتصادف عندما غربت الشمس كان لوط جالسا على باب المدينة
    Kızın evine giderler ve arabanın kapısında kanlı orağı bulurlar. Open Subtitles لقد وصلوا إلى بيت الفتاة، ووجدوا خطافاً مُلَطَّخاً بالدِّماء في باب السّيّارة
    Ve eğer kız bir de güzelse bahse girerim, onu hapishane kapısında bekleyecektir. Open Subtitles وفي حال كونها جميلة، إذا شاء الله فأراهن أنها ستنتظره عند بوابة السجن
    Yolculuğumuza başlamadan önce Yeryüzünün ana kapısında arınmamız gerekti. TED قبل أن نتمكن من بدء رحلتنا كان من المفترض تطهيرنا على بوابة الأرض
    Benevento Katedralinin kapısında onu tekrar görüyoruz... bu kez bağırsakları deşilmiş durumda. Open Subtitles هنا نراه أيضاً على عتبة أبواب كاثدرائية بينيفينتو وهذه المرة نرى أحشائه فد بُقرت
    Çocuk gibi kapısında ağlamak da olmaz. Open Subtitles فالأنين عند ثقب بابه لا يحل ولا يربط شيئا
    Güvenlik kapısında ve içeride birer koruma görevlisi var. Open Subtitles هناك حارسٌ عند البوّابة و آخرُ في الداخل...
    4 gün önce, Michelle Colucci... bu el ilanını kapısında bulmuş. Open Subtitles قبل 4 ايام ميشيل كولتشي وجدت هذا الاعلان على بابها الامامي
    Ama gelmesine değsin. Çünkü zaten Valhalla'nın kapısında. Open Subtitles ولكن أجعل الأمر يستحق وقتها، إذ أنها على البوابات.
    Zengin adam daima kalesinde olmalıydı, fakir ise daima onun kapısında. Open Subtitles لكان سيمكث الرجل الثري دوماً في هذه القلعة، أما الفقير عند بوابتها.
    Dikkat. B2 kapısında iki tekerlekli sandalye ihtiyacı var. Open Subtitles لمساعدي الركاب .نحتلج إلى كرسيان متحركان بالبوابة
    Ama arabanın kapısında kurşun deliği yok. Open Subtitles لكن ما كان هناك فتحةَ رصاصةِ في بابِ السيارةَ.
    Çünkü bir tanık cinayet gecesinde seni Jamie'nin ön kapısında görmüş. Open Subtitles لأن أحد الشواهد قال إنه شاهدك عند الباب الأمامي ليلة مقتله
    Ama sevdiğim bir insanı daha benden almasına izin vermeden önce onun ruhunu cehennemin kapısında karşılayacağım. Open Subtitles ولكن سوف أقابل روحه عند بوابات الجحيم قبل أن أدعه يأخذ شخصاً آخر أحبه.
    Bıçak ağzı ve kadeh muhafızlık ediyor kapısında. Open Subtitles *النصل والكأس تقوم بالحراسه فوق بواباتها*
    Bundy'nin arka kapısında bulunan kan, sanığın kanıyla 1'e 57 milyar ihtimalle uyuşuyor. Open Subtitles الدم الموجود عند البوابة الخلفية لسكن البوندي يطابق المتّهم بمعدّل واحد على 57 مليار.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد