| Hiç bir köpek ön kapıyı açıp, Rafın en üstüne ulaşamaz. | Open Subtitles | وبذلك ليس بإمكان الكلاب فتح الباب أو الوصول إلى القسم العلوي |
| kapıyı açıp odaya girdiğinde kapıyı tamamen açtığından emin ol ve açık bırak. | Open Subtitles | الآن ، عندما تفتح الباب وتدخل الغرفة تأكد من فتح الباب وتركه مفتوحاً |
| Bir kapıyı açıp da, seni görmediğim son zamanı hatırlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أتذكر آخر مرة أنا فتحت الباب وأنك لم تكن هناك. |
| İstersen kapıyı açıp ona bir saat içinde döneceğimi söylerken beni izleyebilirsin. | Open Subtitles | حسنٌ ، يمكنكِ أن تراقبيني وأنا أفتح الباب وأخبرها أننا سنعود بعد ساعة |
| Adamın biri kapıyı açıp suratıma bir .357'lik doğrulttu. | Open Subtitles | فقام أحد المسلحين بفتح الباب و ووجه مسدساً من عيار 357 إلى وجهي |
| kapıyı açıp geri gelebildiğin sürece sorun yok. | Open Subtitles | لكن إذا قمت بفتح البوابة ثم عدت بسرعة فستكون بخير |
| - kapıyı açıp çarşafı tutabilirim. | Open Subtitles | اعتقد انني استطيع فتح الباب والامساك بالملاءة |
| Tek yapman gereken kapıyı açıp benim Jumper'ıma doğru gelmen. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو فتح الباب الخاص بك و المشي لمركبتى |
| Ben fark etmeden kapıyı açıp arkama mı geçti yoksa? | Open Subtitles | "هل فتح الباب وانسل من ورائي دون أن أشعر بهِ؟" |
| Eğer kapıyı açıp geri dönebilseydin, gider miydin? | Open Subtitles | إن كنت تستطيع فتح الباب وتعود ، أستفعل ؟ |
| Polisler koridordaydı. Yapman gereken tek şey kapıyı açıp yardım istemekti. | Open Subtitles | لقد تواجدت الشرطة في الردهة، كلّ ما كان عليكِ فعله فتح الباب وطلب النجدة |
| Evet ama sen kapıyı açıp babanı içeri alabilirsin değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، لكنكِ تستطيعين فتح الباب أليس كذلك ؟ |
| Zolpidem alan New York'lu bir kadının kapıyı açıp, bir yabancının tecavüzüne uğradığının farkında mısınız? | Open Subtitles | هل أنت على دراية أن إمرأة من نيويرك تناولت هذا فتحت الباب للغرباء وسرقت؟ |
| kapıyı açıp dışarı çıkarsam onu incitmeyeceğine söz verir misin? | Open Subtitles | إذا فتحت الباب وخرجت، هل تعد ألا تؤذيها؟ |
| kapıyı açıp, bana silah doğrultan beklenmedik bir misafirle karşılaşsaydım ellerimi kaldırıp geri çekilirdim. | Open Subtitles | إذا فتحت الباب ورأبت شخص غير متوقع يصوب نحوي مسدس، سأرفع يدي |
| kapıyı açıp bana ateş etsen iyi edersin. | Open Subtitles | لذا يجب أن تفتح الباب الأن وتطلق علي النار |
| kapıyı açıp geri dönebilseydin...yapar mıydın? | Open Subtitles | لو أن بإستطاعتك أن تفتح الباب المؤدي لها و أن تعود لهنالك .. أستفعل ؟ |
| kapıyı açıp, çamların gerçek kokusunun içeri girmesini sağlayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تفتح الباب وتدع رائحة الصنوبر الحقيقي تدخل |
| ya da kapıyı açıp içeri girerek sizi, altınla birlikte bu malları da teslim etmezseniz, karşılaşabileceğiniz büyük tehlikeye karşı uyaracaktım. | Open Subtitles | أو قد أفتح الباب وأحذّرك بالنطاق الكامل التي تواجه إذالمتعيدالمالالمخفيكاملاً.. ومعه الذهب الذي في الحصن. |
| kapıyı açıp merdivenlere geliyorum. | Open Subtitles | أفتح الباب. أنا الان على الدرج |
| Ne yapıyorum, kapıyı açıp içeri mi fırlatacağım? | Open Subtitles | ماذا أفعل أفتح الباب وألقيها بالداخل ؟ |
| Arka kapıyı açıp dışarı çıkmasına yardım etmedin mi? | Open Subtitles | مات مباشرة أمام ناظريّ . أقمتَ بفتح الباب الخلفي لمحاولة المساعدة بإخراجه ؟ |
| Sadece kapıyı açıp onları içeri alacağım. | Open Subtitles | -سأقوم بفتح البوابة وادخالهم فقط |