| Terminalin oraya yeni bir kaplıca açtılar. | Open Subtitles | يوجد منتجع معدني جديد إفتتح بمحطة الحافلات |
| Enginar yüz bakımı yapan kaplıca merkezi var. | Open Subtitles | هناك منتجع صحي يقوم بعمل علاج وجهي بالخرشوف |
| Bu soğukkanlı yılanlar sıcak kaplıca kaynaklarından beslenen akıntı ve nehirlerde yaşar ve buradaki şaşırtıcı şekilde bol besin kaynaklarının tadını çıkarırlar. | Open Subtitles | هذه الأفاعي الوحشية تسبح في الجداول والأنهار التي تنبع من الينابيع الحارة، حيث لها اسلوب حياة فريد. |
| Şehirde bir sürü kaplıca var. | Open Subtitles | هناك عشرات الينابيع المعدنية في جميع أنحاء المدينة |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim. kaplıca alanında cep telefonlarına izin vermiyoruz. | Open Subtitles | أعتذر عن التطفل نحن لا نسمح بدخول الهواتف الخليوية في المنتجع |
| Vaktimi harcamayacağım. Ruhlara danışacağım ve sonra kaplıca merkezinde pedikür yaptıracağım. | Open Subtitles | لن أهدر وقتي، سأستشير الأرواح ثم سأكون في المنتجع لأعتني بأظافر قدميّ. |
| kaplıca modunda iken kaplıcadaki su seviyesi nasıl düşer? | Open Subtitles | عندما تكون في حمام معدني كيف لمستوى الماء يتزاد بطريقة مفاجئة في الحمام المعدني؟ |
| Evet. Fizyon-enerjili bir kaplıca. | Open Subtitles | أجل، إنه ينبوع حار نتيجة انقسام آلي |
| Hal böyleyken, okyanusun en derin kısmına -- o sıradağlara gittiğimizde, kaplıca buluyoruz. | TED | وفي أكثر المناطق عمقاً في المحيط عندما نذهب إلى سلسلة الجبال، نجد ينابيع ساخنه |
| Çünkü bu benim için kaplıca tedavisi gibi. | Open Subtitles | لأنّه بالنسبة لي، هذا أشبه بمعالجة داخل منتجع. |
| Sen ve ben bir kızlar kaplıca haftası geçirmek için doğum öncesi hizmeti veren Cincci'ye gideceğiz. | Open Subtitles | انت وانا سنحصل على اسبوع السيدات ونذهب الى منتجع صحي في كنسل تلبيه لمجموعة ماقبل الولادة |
| Aldığım tüm o çiçeklerden, yemeklerden, kaplıca paketlerinden bunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعرف, لانني حصلت على كل زهورك و عشائك وحزم منتجع صحي |
| Bir yüzme havuzu, kaplıca güzellik salonu, kumarhane... | Open Subtitles | هناكحمامسباحة، منتجع صحي ، وصالون تجميل وناد للقمار... |
| Babam meteliksiz kalmadan önce Canyon Ranch'teki bir kaplıca da bir hafta geçirmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | . هي أضطرت إلى أن تذهب إلى " منتجع لأسبوع في " وادي رانش قبل أن يخسر والدي كل شيء |
| Şehirde bir sürü kaplıca var. | Open Subtitles | هناك عشرات الينابيع المعدنية في جميع أنحاء المدينة |
| Yaralarını iyileştirmek için yakındaki kaplıca iyi gelebilir. | Open Subtitles | .. جروحه .. كما تعلمون يمكنها أن تُشفى بسرعة شديدة لو كان بالقرب من الينابيع المعدنية الساخنة |
| Sadece jeotermal ve sıcak kaplıca suyu bir çeşit iyileştirme gücüne sahip anlaşılan. | Open Subtitles | فقط حرارة الأرض و مياه الينابيع المغدنية الساخنة يبدو أنها تمتلك نوع من القدرة على الشفاء |
| Gerçekten buraya, bir kaplıca hamamı mı inşa edeceksin? | Open Subtitles | هل ستقوم ببناء حمام الينابيع الحارة هنا حقاً ؟ |
| Önemli bir şey bulursam kaplıca olayını telafi ederim dedin. | Open Subtitles | عطله في المنتجع إن إكتشفت شيئاً مهماً؟ |
| Gabrielle, kaplıca tatilinin son gecesini yalnız geçirmek zorunda kaldı, ama bunu umursamadı. | Open Subtitles | -شكراً اضطرت لانيت لقضاء اخر ليلة في المنتجع لوحدها لكنها لم تمانع |
| Artık kaplıca üyeliğini de ödeyemezsin. | Open Subtitles | لم يعد بإمكانك تحمل نفقات المنتجع |
| Sanırım bu bir çeşit kaplıca ya da şifalı yer... | Open Subtitles | أعتقد هو بَعْض النوعِ حمام معدني أَو تراجعِ شموليِ... |
| Bir kaplıca satın almış olurdun. | Open Subtitles | وإشترى حمام معدني. |
| kaplıca ortaya çıktı. | Open Subtitles | ! لقد تفجّر ينبوع حار |
| Bu yüzden deniz altında bir kaplıca var olmak zorundaydı. | TED | لذلك أصبح من المؤكد وجود ينابيع مياه دافئة. |