ويكيبيديا

    "karıştırıcı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • محير
        
    • مربك
        
    • تشويش
        
    • مربكة
        
    • محيّر
        
    • خلاط
        
    • مشوش
        
    • ميكسر
        
    • مربكاً
        
    • التشويش
        
    • الخلاط
        
    • محيراً
        
    • المحيرة
        
    • مُحيّر
        
    • مُربك
        
    Kayınpederim hastalandığı için kafa karıştırıcı bir duruma mahsur kalacaksın. Open Subtitles ، حيث أن حماي إنهار فستكونين في موقف محير وصعب
    Bu, insanları 50 ya da 60'larında vuran kafa karıştırıcı bir hastalık. TED إنه مرض مربك يصيب الأشخاص في الخمسينيات أوالستينيات من عمرهم.
    Ama ses karıştırıcı, belli bir seviyede sıkıştırılmaya ayarlanmıştı. Open Subtitles ولكن جهاز تشويش الصوت عزّز للضغط على مستوى تعيين مؤكّد
    Eğer çok yaşlı ve aptalsanız sosyal medya kafa karıştırıcı olabilir. Open Subtitles مواقع التواصل الاجتماعي تكون مربكة إذا كنت كبير جداً أو غبي
    Biliyorum kafa karıştırıcı ama artık yeni bir hayatın var. Open Subtitles أعلم بأن الأمر محيّر ولكن صارت لديكِ الآن حياة جديدة
    Kayışları ve supapları değiştirmişler ama sesi, çimento karıştırıcı gibi. Open Subtitles يقولون انهم استبدال الأحزمة و المقابس، لكنه يبدو وكأنه خلاط الاسمنت.
    Çok kafa karıştırıcı. Neyin gerçek olduğunu, neyin olmadığını bilemiyorsun. Open Subtitles لقد كنت مشوش للغاية بحيث لا تعرف الحقيقة من غيرها
    Neyse, iyi hallettin, adamım. Bu "Catalina Şarap karıştırıcı". Open Subtitles لكن اعيد لقد قمت بأشياء عظيمة لمصلحة شركة كاتلاينا واين ميكسر.
    Biraz kafa karıştırıcı, değil mi?Hemen anlaşılmıyor. TED ذلك محير نوعا ما صحيح؟ وذلك لإنه لم تندمج الأفكار بشكل صحيح.
    Picasso'nun öncüsü olduğu soyut Kubizm akımıyla yapıldığı için resmin muazzam tuvali baştan kafa karıştırıcı. TED إن القماش التذكاري لهذه اللوحة محير من البداية، مُقدمًا بالأسلوب التكعيبي المُجرّد الذي ابتكره بيكاسو.
    Hayatlarını kurtarmak için insanları aşırı dozla uçuramazsın, bu kafa karıştırıcı olur. TED إنك لا تريد أن تشغل أجسام الناس ميكانيكيا فقط حتى تنقذهم، إن هذا محير حقًا.
    Bu kafa karıştırıcı ve iç karartıcı ve bazen hepimiz, özellikle karantinada yalnız hissediyoruz. TED مربك ومحبط، وأحياناً، نشعر بالوحدة، خصوصاً أثناء العزل.
    Bu çok karşı konulmaz ve kafa karıştırıcı bir şey. Open Subtitles هناك الكثير فيما يخص ذلك إنه أمر مربك ومشوش
    karıştırıcı kullanmışlar, bu yüzden aramayı takip edemedim. Open Subtitles لقد إستخدموا وحدة تشويش إلكترونية حتى أنني لم أتمكن من إقتفاء أثر الإتصال
    Kızıl ötesi karıştırıcı. 2008'den sonra üretilen arabaların %99'unu açar. Open Subtitles تشويش بالاشعة تحت الحمراءيقوم بفتح 99بالمئة من السيارات المصنعة بعد عام 2008
    Çocukken hayat benim için kafa karıştırıcı ve karmaşıktı. Trenlerse düzeni temsil etti. Open Subtitles عندما كنت طفلًا، كانت الحياة مربكة وفوضوية بالنسبة لي، والقطارات مثلت لي النظام
    Paralı askerler, Tehlikeli çifte ajanlar ve hiçbirisinin davranışları tamamen sizinki kadar kafa karıştırıcı olmadı Open Subtitles ،مرتزقة عملاء مزدوجون ورغم ذلك لم أجد نهائيـًا سلوك محيّر مثلكم
    Bir tane karıştırıcı aletleri var bilirsin, karışımlar için ve sıkıldığım zamanlarda deneyler yapıyorum. Open Subtitles لديهم خلاط من أجل المزج وعندما أشعر بالملل أقوم ببعض التجارب
    Solak olmama rağmen kafa karıştırıcı bir durum. Open Subtitles .الامر بالنسبه للشخص الايسر ايضا مشوش للعقل
    "Catalina Şarap karıştırıcı" organizasyonunu yapmaya hazırım. Open Subtitles انا مُستعد لأدير حفل "كاتالينا واين ميكسر"
    Rusya'nın hiç itiraz etmemesi daha da kafa karıştırıcı. Open Subtitles ،وكما يبدو فإن روسيا لا تبدي أي اعتراض وهذا ما يجعل الأمر مربكاً أكثر
    Özür dilerim, Sarah, ama görünüşe göre Çavuş Rand karıştırıcı bir cihazı çalıştırdı. Open Subtitles قد نشط نوعا من أجهزة التشويش نحن بحاجة إلى أن نرى ما يحدث هناك
    Bu yüzden de karıştırıcı, hoşuna gider dedim. Open Subtitles لذلك أعتقد بأن الخلاط سيعجبها
    Ben çok kafa karıştırıcı buldum çünkü sanki ikisi de duvara filan bakıyormuş gibiydi. Open Subtitles اعتقد انه كان محيراً جداً, لقد بدا و كأنهم ينظرون إلى الحائط
    Fakat bir biliminsanı, hayranlık uyandırıcı ve çoğu zaman kafa karıştırıcı bu fikre, kimsenin yapamadığı biçimde temelden yeni bir anlayış getirdi. Open Subtitles لكن عالماً واحداً أكثر من غيره قد أتى بمفهوم جديد وأساسى لهذه الفكرة الرائعة أو بالأحرى المحيرة
    Kafa karıştırıcı. Open Subtitles إنّ الأمر مُحيّر.
    Görünüşe göre boşanma sizin için de duygusal ve kafa karıştırıcı bir durumda Oliver için ne kadar ağır bir durum olduğunu tahmin edebilirsiniz. Open Subtitles حسناً من الواضح أن الطلاق مُربك وعاطفي إليكما لكن تستطعان تصوّر كم هو كبير بالنسبة لأوليفر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد