Canı ne halt isterse, onu yapardı güzel bir Karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | أراد عمل شيئا مهما لكنه كان ما زال لديه زوجة وأطفال جميلون |
Canı ne halt isterse, onu yapardı güzel bir Karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | أراد عمل شيئا مهما لكنه كان ما زال لديه زوجة وأطفال جميلون |
Sence Karısı ve çocukları eve gelmediğinde neler düşünecek? | Open Subtitles | ما رأيك فى شعور زوجته وأطفاله عندما لا يعود للبيت اللّيلة؟ |
Onbaşı ve askerlerin de Karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | العريف والجنديان لديهم هم أيضاً زوجات وأطفال |
Robert Warner'ın Karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | وكان روبرت وارنر زوجة و أطفال. |
Karısı ve çocukları terk etti; tamamıyla yalnız kaldı. | Open Subtitles | بدون زوجة و اطفال انت تشعر بالوحدة الكاملة |
Karısı ve çocukları bile vardı. | Open Subtitles | كان لديه زوجة وطفل |
Karısı ve çocukları birkaç hafta sonra Berlin'de ona katılmış. | Open Subtitles | ولحقته زوجته وأولاده إلي برلين بعد بضعة أسابيع |
Evde Karısı ve çocukları verken, neden gece çıkmış ve yalnız başına yemek yiyor? | Open Subtitles | أنه لديه زوجة وأطفال بالبيت ، واليوم عطله له إذن لما يأكل وحده؟ |
Sorun olmaz. Karısı ve çocukları var. | Open Subtitles | المكان آمن ، فلديه زوجة وأطفال |
Başka bir eyalette bir Karısı ve çocukları olduğunu öğrenene dek bir dizinin ilk bölümünde ve çok mutluymuşuz gibi. | Open Subtitles | أنهامثاليةللغايه! أنها مثل أول عمل في فيلم تلفزيوني حتى أكتشف أنه لديه زوجة وأطفال في ولاية آخرى |
Karısı ve çocukları var. | Open Subtitles | مسكين. لديه زوجة وأطفال. |
Karısı ve çocukları ilgimizi hak ediyorlar. Onların iyiliği için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | زوجته وأطفاله يستحقون إهتمامنا وعلينا أن نفعل ما بوسعنا لرفاهيتهم |
Fakat işin aslı, Karısı ve çocukları uyurken 20 yıl boyunca arabasında günde iki paket sigara içmişti. | Open Subtitles | لكن الحقيقة هي أنه كان يدخن علبتين يوميًا في سيارته ولمدة عشرون سنة عندما تنام زوجته وأطفاله |
Bu dizideki birçok öğrencinin Karısı ve çocukları var. | Open Subtitles | حسناً معظم الطلاب في البرنامج لديهم زوجات وأطفال وبيوت وغيره |
Poleshchuk'ın Karısı ve çocukları var. | Open Subtitles | (بوليشوك) لديه زوجة و أطفال |
Karısı ve çocukları terk etti; tamamıyla yalnız kaldı. | Open Subtitles | بدون زوجة و اطفال انت تشعر بالوحدة الكاملة |
- Karısı ve çocukları vardı. | Open Subtitles | كان لديه زوجة وطفل |
- Elimizdeki tek şey Karısı ve çocukları. | Open Subtitles | كل ما لدينا الآن زوجته وأولاده |
Karısı ve çocukları memelekete gidince patron, sekreteriyle, manikürcüsüyle ya da asansör görevlisi kızla kurtlarını döker. | Open Subtitles | تسافر الزوجة والأطفال إلى الريف والرئيس في علاقة مؤقتة مع سكرتيره... أو مدرِّمة الأظافر، أو عاملة المصعد ... |
Çar, Karısı ve çocukları hapsedildiler ve sonra 1918'de vuruldular. | Open Subtitles | و لكن القيصر و زوجته و أولاده تم سجنهم ثم إعدامهم في عام 1918 |