Onun emanetine karşı dürüst olmaya çalıştım ve onun çağrısını herkese taşıdım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكون صادقاً لثقته وأحمل رسالته للجميع, مهما كان الشخص |
Sana karşı dürüst olacağım. Sana her şeyi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون صريحاً معكِ أريد أن أخبرك بكل شئ |
Bir annenin kendi çocuğuna karşı dürüst olması gerekmez mi? | Open Subtitles | أليس من الواجب أن تكون الام صادقة مع أبنها الوحيد؟ |
Size karşı dürüst olayım, ilk eğilimim kibarca reddetme yönündeydi. | TED | لأكون صريحة معكم كنت أميل في البداية إلى الرفض بأدب. |
Ve eğer bana karşı dürüst olmayacaksan, elbet olacak birini bulurum. | Open Subtitles | وان لم تكن صادقا معى سوف ابحث عن شخص يكون صادق |
Bence herkes için çok önemli ilk adım kendinize karşı dürüst olmaktır. | TED | أعتقد أن الخطوة الأولى الحاسمة للجميع هي أن تكونوا صادقين مع أنفسكم. |
Düşün bir... eğer ona karşı dürüst olsaydın sana karşı sadık olabilirdi. | Open Subtitles | وللاعتقاد أن ولائها كان يمكن أن يكون لك لو كنت صادقاً معها |
Gracen, sana bir soru soracağım, ve bana karşı dürüst ol, tamam mı? | Open Subtitles | جريسن ، اريد ان اسألك بعض الأسئلة وأريدك ان تكون صادقاً ، حسناً؟ |
Bize karşı dürüst olmayacaksanız neden burada kalmanızı isteyelim ki? | Open Subtitles | لماذا سنسمح لكَ بالبقاء هنا إذا لم تكن صادقاً معنا؟ |
Yerinde olsam, aileme karşı dürüst olurdum çünkü bir süre görüşemeyebilirsiniz. | Open Subtitles | كنتُ لأكون صريحاً مع عائلتكِ لأنكِ قد لا ترينهم لفترة طويلة |
Sana karşı dürüst olmalıyım, kimin kazanmasını istediğimi bile bilmiyorum. | Open Subtitles | كي أكون صريحاً معك، فلست أعرف ألى جانب من أنا |
Bak, sana karşı dürüst olacağım işin pek fazla cazibesi yok. | Open Subtitles | انظرو, سأكون صريحاً معكم ليس هناك الكثير من الاثارة في المهنة |
Tatlım, ihtiyacın olan bana karşı dürüst olmaya başlamak ve kendine de. | Open Subtitles | عزيزتي , الشيء الذي تحتاجينه هو ان تكوني صادقة معي ومع نفسك |
Sizlere karşı dürüst olmamak beni için için yiyip bitiriyordu. | Open Subtitles | إنه شعور يمزقني من الداخل ألا أكون صادقة معكم جميعًا |
Ondan şüphelenmek istemiyorum ama bana karşı dürüst olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشك فيها لكنني لست واثقاً من أنها صريحة معي |
İyi bir arkadaşım bir keresinde bana: "Kendine karşı dürüst olup mutlu olmak popüler olmaktan daha iyidir." demişti. | Open Subtitles | أتعلمين , صديق وفيّ لي قال لي ذات مرة من المهم أن أكون صريحة مع نفسي و سعيدة أكثر من أن أكون ذات شعبية |
Size karşı dürüst olacağım bu işin ciddi tehlikeleri var. | Open Subtitles | سأكون صادقا معك. هناك كمية معينة من عنصر خطر هنا. |
Zihnimdeki bu sorular, cevapları zor olduğu için değil, birbirimize karşı dürüst olmamızı gerektirdiği için zor. | TED | هذه الأسئلة، في رأيي، ليست صعبة لأن الإجابات معقدة ، أنها صعبة لأنها تتطلب منا أن نكون صادقين مع أنفسنا. |
Ama kendime karşı dürüst olduğumda bu öpüşme meselesini büyütmemin sebebi... | Open Subtitles | لكن إذا كنت صادق مع نفسي سبب أستمراري بالتذكير بقبلتنا هو |
Değişiklik yapıp kendine karşı dürüst olduğunu görmek oldukça ihya ediciydi. | Open Subtitles | علي الاعتراف أنك تتجدد رؤيتك صريح مع نفسك على سبيل التغيير |
Birbirimize karşı dürüst olacağımızı sanıyordum, değil mi, şerif yardımcısı? | Open Subtitles | إعتقدت أننا كنا صريحين مع بعضنا، صحيح يا نائب ؟ |
Sana karşı dürüst olacağım. Seninle nasıl dürüst olabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | سأكون صادقه معك لا أعرف كيف أكون غير صادقه معك |
Tamam, eğer gerçekten yardım etmek istiyorsan, ona karşı dürüst ol ve daha iyi şeyler yazması gerektiğini söyle. | Open Subtitles | حسنًا، إن أردت فعلًا المعاونة كن صريحًا معه، وأخبره أنّه يحتاج لكتابة نّص أفضل. |
P1: Annen bize karşı dürüst olacağını söyledi. | TED | شرطي1: لقد أخبرتنا أمك أنك ستكون صادقًا معنا. |
Ciddiyim, bana karşı dürüst olmanızı istiyorum. | Open Subtitles | تعال، بجدية. أنا أنا أنا أُريدُك لِكي يَكُونَ صادقَ كلياً. حقاً. |
...ve sağlıkta ona yardım edip ona karşı dürüst olacak mısın? | Open Subtitles | و سوف تكرمه بكل ما لديك و ان تكوني مخلصة له? |
Doktor, size karşı dürüst olabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني مصارحتك دكتورة ؟ |