Bak, sana karşı dürüst olacağım işin pek fazla cazibesi yok. | Open Subtitles | انظرو, سأكون صريحاً معكم ليس هناك الكثير من الاثارة في المهنة |
Size karşı dürüst olacağım. Yapılacak daha çok şey var ve tehlikeli olabilir. | Open Subtitles | سأكون صريحاً معكم ثمة المزيد من الأمر، وقد يكون الوضع خطيراً |
Burada olduğum sürece sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | أخبرتك طالما أنا هنا سأكون صريحة معك |
Sana karşı dürüst olacağım. Sana her şeyi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون صريحاً معكِ أريد أن أخبرك بكل شئ |
Size karşı dürüst olacağım bu işin ciddi tehlikeleri var. | Open Subtitles | سأكون صادقا معك. هناك كمية معينة من عنصر خطر هنا. |
Sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | سأكون صادقة معك. |
Bak, sana karşı dürüst olacağım çocuk. Şeker Kral ile konuştum... | Open Subtitles | انظري، سأكون صريحًا معكِ، لقد تحدثت مع الملك (كاندي).. |
Fakat sana karşı dürüst olacağım liderlik yeteneğine çok fazla hayran olduğum söylenemez. | Open Subtitles | لكن يجب أن أكون صادقاً معك أنا لست متأثراً جداً بمهاراتك القيادية |
Sana karşı dürüst olacağım. Farklı insanlardan hoşlanmam. | Open Subtitles | سأكون صريحاً معك لا احب الناس الذين هم مختلفون |
Sana karşı dürüst olacağım. Söylediklerinin tek kelimesini duymadım... | Open Subtitles | سأكون صريحاً معكِ، أنا لم أسمع كلمة مما قلته لتوّكِ |
Sana karşı dürüst olacağım, dostum. İkimiz de onun hiçbir zaman geri gelmeyeceğini biliyoruz. | Open Subtitles | سأكون صريحاً معك نعلم أنا وأنت أنها لن تعود |
Sen bana karşı dürüst olunca ben de sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | سأكون صريحاً معكِ عندما تكونين صريحة معيّ. |
Evet, Goose en iyisidir. Oh... Laird, sana karşı dürüst olacağım, dostum. | Open Subtitles | أجل، غوستاف الأفضل. ليرد، سأكون صريحاً معك. |
Sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | سأكون صريحة معك |
Sana karşı dürüst olacağım, bazen beni hiç sevmediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | عليّ أن أكون صريحاً معكِ، أحياناً ذلك يُشعرني أنّكِ لا تُحبّينني |
Size karşı dürüst olacağım. Ben bunu hep yaparım. | Open Subtitles | لأنه، سأكون صادقا معك أنا أفعل ذلك طوال الوقت |
Gon... İsteğime kulak verdin. O yüzden sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | (جون)، إنّك أصغيت لطلبي، لذا سأكون صادقة معك. |
Oliver, sana karşı dürüst olacağım. Senden haber aldığıma şaşırdım. | Open Subtitles | إذن يا (أوليفر)، سأكون صريحًا معك فقد فاجئني اتصالك |
Bak, sana karşı dürüst olacağım. Bence onu kıskanıyorsun. | Open Subtitles | أتعلمين, ينبغي أن أكون صادقاً معكِ أعتقد أنكِ تغارين منها |
O yüzden sana karşı dürüst olacağım. Şu anda sen ve Chong beraberesiniz. | Open Subtitles | لذا سأكون صريحا معكي أنتي وتشونج متساويتان |
Sana karşı dürüst olacağım. 4.000 tonluk bir yamyama aşık olamam. | Open Subtitles | عليّ أن أكون صادقة معك، لا يمكنني أن أحب آكل لحوم بشر يزن 4 آلاف طن |
Sana karşı dürüst olacağım, burada tanıştığım son kız mektup arkadaşlığı şeysi, şey oldu... | Open Subtitles | سأكون صادق معكِ, آخر فتاه قابلتها في برنامج أصدقاء السجن هذا كانت اكثر ثقلاً |
Sana karşı dürüst olacağım. Seninle nasıl dürüst olabileceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | سأكون صادقه معك لا أعرف كيف أكون غير صادقه معك |
Ben de size karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | وأنا سأكون صريح معِك أيصاً |
Sana karşı dürüst olacağım. Kürek çekmeyi hiç bilmiyorum.. | Open Subtitles | لأكون صادقاً تماماً معكِ أنا لا أجدف على الإطلاق |
Fakat size karşı dürüst olacağım, efendim, yaptığım iş türünün sizin sandığınız kadar ilgi çekici olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن سأصارحك , نوع عملي لكن أظنه يثير اهتمامك كما تظن |
Pekala, biliyor musun? Sana karşı dürüst olacağım. | Open Subtitles | حسناً , تعلمي ماذا أنا سأكونُ صادقاً معكِ |