ويكيبيديا

    "karşılamak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لتلبية
        
    • تغطية
        
    • الترحيب
        
    • نرحب
        
    • لنرحب
        
    • للترحيب
        
    • لأرحب
        
    • لتحية
        
    • تلبي
        
    • لتحيِتك
        
    • لاستقبال
        
    • لاستقبالك
        
    • لأرحّب
        
    • تلبية
        
    • ألبي
        
    Bu miktarda enerji 200 Amerikan hanesinin günlük elektrik ihtiyacını karşılamak için yeterli. TED هذه طاقة كافية لتلبية الإحتياجات الكهربائية اليومية لمئتين أسرة أمريكية.
    Sadece temel ihtiyaçları karşılamak için, dört ile yedi milyon arasında doktor açığımız var ve bu sorun her yerde geçerli. TED ينقصنا 4 إلي 7 مليون عامل في الرعاية الصحية فقط لتلبية المتطلبات الأساسية، و المشكلة في كل مكان.
    Öğrencilerimizden tek istediğimiz sınavlarının tutarını karşılamak. Sınav başı 100 dolar. TED كل ما نطلبه من طلابنا هو تغطية تكلفة اختباراتهم 100دولار لكل امتحان.
    Okullarımızda ayaklanmayı hoş karşılamak, bazılarımız için öğrettiklerimiz ve öğrenilenler hakkında tekrar düşünmeyi gerektirecek. Çünkü şöyle bir yanlış yargı var: Eğer öğrencilerimize esneklik payı verirsek bize karşı ayaklanacaklar, sınıflar ve yemek masaları tamamen bir kaos ortamına dönecek. TED سوف يتطلب الترحيب بالتمرد في مدارسنا إعادة التفكير في شكل التدريس والتعلم، لأن هناك هذا الاعتقاد الخاطئ إذًا أعطينا الطلاب أي مساحة للمناورة سوف يتمردون والفصول الدراسية سوف تتحول إلى فوضى تامة
    Seni Hacienda da karşılamak benim ve çocuklarım için bir zevktir. Open Subtitles كان من دواعي سرورنا أنا والصبيان أن نرحب بك مرة أخرى في المزرعة
    Hey, çocuklar, sporun geleceğini karşılamak için bir fotoğrafa ne dersiniz? Open Subtitles يارفاق مارأيكما بالتقاط صورةٍ لنرحب بمستقبل الرياضات ؟
    Birkaç atış yaptıktan ve radyo istasyonunu ele geçirdikten sonra yüz binlerce vatandaş, bizi kurtarıcı olarak karşılamak için sokaklara döküldü. TED بعدما أطلقنا عدة طلقات نارية وسيطرنا على محطة الإذاعة، سارع مئات الآلاف من المواطنين إلى الشوارع للترحيب بنا كمحررين.
    Bu diyagram, bu ihtiyacı karşılamak üzere zaman içinde gelişen, vücudun lenf sistemini gösterir. TED هذا الرسم التوضيحي يوضح الجهاز الليمفاوي للجسم، الذي قد تم إنشاؤه لتلبية هذا الاحتياج.
    İş gücüne olan yoğun talebi karşılamak için de Avrupalılar Afrika'ya bel bağladı. TED و لتلبية الطلب الكبير على العمالة نظر الأوروبيين إلى أفريقيا
    Sinir sisteminiz, talebi karşılamak için sahip olduğunuz kaynaklardan, diğer kaslardan faydalanmıştır. TED إنّ جهازك العصبي استفاد توا إلى أقصى حد من الموارد التي تملكها مسبقاً، عضلات أخرى، لتلبية الاحتياج.
    Evet, deli gibi büyüyorlar bu yüzden talebi karşılamak için daha fazla jet almak zorundalar. Open Subtitles لذا هم يجِب أَن يشتروا طائرات أكثر لكي يستطيعوا تغطية الإحتياج الآن دعوني أَسألكم يا أولاد سؤال مجنون
    Evet, deli gibi büyüyorlar bu yüzden talebi karşılamak için daha fazla jet almak zorundalar. Open Subtitles نعم، وهم ينمون بشكل جنوني لذا هم يجِب أَن يشتروا طائرات أكثر لكي يستطيعوا تغطية الإحتياج
    Harika. Böyle güzel üç kızı karşılamak muhteşem. Open Subtitles مبهج يسعدني الترحيب بفتيات جميلات مثلكن
    Dönüşümüzü karşılamak için bekliyorlar. Open Subtitles ينتظرون الترحيب بعودتنا للديار.
    Hadi yeni gelenleri karşılamak için resim çizelim. Open Subtitles لنرسم صورة نرحب فيها بالقادمين الجدد
    Sizi karşılamak için burada bekliyor olacağız, Daniel. Open Subtitles سنكون بإنتظارك لنرحب بك يا دانيال
    - Sizi karşılamak için yola çıkmışlardı. - Bu çok rahatlatıcı bay başkan. Open Subtitles لقد ركبوا جيادهم للترحيب بكم هذا مطمئن جدا ً سيدى العمدة
    Collinsport'ın yeni ziyaretçisini karşılamak için Şehir Meclisi adına geldim. Open Subtitles جئت نيابةً عن مجلس المدينه لأرحب بالزائر الجديد "ل"كولينز بورت
    Sonbaharın ilk günlerini, derneğimizde enstrümanlarıyla karşılamak için yaz boyunca çalışmalar, provalar yaptılar. Open Subtitles تمرنوا , وتدربوا لتحية الأيام الأولى من الخريف . فى نادينا بصوت آلاتهم
    Ve toplumdaki tüm ihtiyaçları karşılamak zorundalar ve aslında ihtiyacımız olan şey daha çok çeşitlilik. TED وعليها أنّ تلبي جميع احتياجات المُجتمع، و،في الحقيقة،ما نحتاجه هو المزيد من التنويع.
    Seni karşılamak için toplandılar. Open Subtitles حشد كبير تجمع لتحيِتك
    Euphemia o adaya Britanya'dan gelen bir asili karşılamak için gidiyor. Open Subtitles إن يوفيميا ذاهبة إلى تلك الجزيرة لاستقبال أرستقراطي قادم من البلد الأم
    Sizi havaalanında karşılamak için birini gönderebilirdik. Open Subtitles كان بإمكاننا أن نرسل أحداً لاستقبالك
    Bu fırsatı takımımızın en yeni üyesini karşılamak için değerlendirmek istiyorum. Open Subtitles أريد إستغلال هذه الفرصة لأرحّب بأحدث عضو في فريق عملنا
    Bu beklentileri karşılamak için yeni düşünme şekilleri var mı? TED هل هناك طرق تفكير جديدة تمكننا من تلبية تلك الطموحات؟
    Benim işim sizin tüm ihtiyaçlarınızı karşılamak. Open Subtitles بالطبع وظيفتي هي ان ألبي كل حاجه لكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد